Pazar günüydü. Garanti Bankası Tekerlekli Sandalye Basketbolu Süper Ligi takımlarından Balıkesir Belediyesi Tekerlekli Sandalye Basketbol Takımı oyuncuları Morteza Abadi, Enes Bulut, Serdar Sağlam, Omid Hadiazhar, Esra Şentürk, Mehmet Turan, Nuri Kılıç, Alper Şentürk, Ömer Yılmaz, Uğur Toprak ve Yıldız Sunar sezonun ilk maçı için başlarında antrenörleri Mustafa Deniz ile Alparslan Türkeş Spor Kompleksi’nde sahaya çıktı.
* * *
Tekerlekli sandalye basketbolunda kuraldır. İki rakip takım karşılıklı durur, hakemler de kenara dizilir ve el sıkışılır. Baş hakem Mustafa Toprağın düdük çaldı. İlk 5’e çıkacak Balıkesirli oyuncular karşısına dizildi. Saat tam 13.00’tü. Hakemler ile Balıkesirli sporcular sessizce bekledi. Hakem Toprağın önce saatine, sonra iki yanındaki hakem arkadaşlarına baktı. Başlar hafifçe sallandı. Toprağın düdüğünü çaldı. Saat 13.05’ti, Balıkesir Belediyesi Tekerlekli Sandalye Basketbol Takımı sahaya çıkmayan rakibini 20- 0 hükmen mağlup etmiş sayıldı. Hükmen mağlup ise Antalya Büyükşehir Belediyesi Tekerlekli Sandalye Basketbol Takımı…
* * *
Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, göreve seçildikten sonra Belediye Sporu devir almadı ya… Hah işte bu hükmen mağlubiyette bütün suç onundur sanmayın. Takımın kuruluşundan bu yana geçen 20 yıl boyunca oyuncuların aç kalmasında, aylarca maaş alamamalarında, primlerinin hep yalan olmasında, çeşitli vaatlerle getirilen transferlerin tabutluk misali pansiyon odalarında yatırılmasında, belediyenin taşeron şirketlerinde güya istihdam edilmelerinde, bazen aylarda işsiz kalmalarında Antalya’daki gelmiş geçmiş bütün siyasilerin suçu var!
* * *
Bedensel engelli sporcular, engelli asansörü olmayan rahmetli anneannemin ergenlik sivilcelerini sıktığı dönemden kalma otobüs ile deplasmana yollandı. Bir kısmı koltuk değnekleriyle yürüyebilirken bir kısmı tekerlekli sandalye bağımlısıdır. Asansör olmadığı için tekerlekli sandalye bağımlıları, otobüsün basamaklarından oturarak inip binerdi. Yani biraz önce tuvaletten çıkan arkadaşının ayakkabısıyla bastığı yere onlar ellerini dayayıp oturur ve kendilerini bir üst basamağa çekerdi. Bu eziyette Antalya’daki gelmiş geçmiş bütün siyasilerin suçu var!
* * *
Deplasmana gidilirken verilen yemek molalarında, o lokantanın en ucuz yemeği seçilirdi. Su veya ayran yerine meşrubat içmek isteyenler cebinden 1 lira ödemek zorundaydı. Bir seferinde İstanbul’a harcırahsız yollanmışlardı da, antrenörleri hepsine sadece birer bisküvi yedirip sahaya öyle çıkarmıştı. Bu eziyette Antalya’daki gelmiş geçmiş bütün siyasilerin suçu var!
* * *
Bir seferinde sezonun ilk maçına, bir lise takımı oyuncuları için dikilmiş formalarla çıkmak zorunda kalmışlardı. Allah’tan hakemler kurallara aykırı formaları fark etmemişti. Gerçi kulüp başkanı bile fark etmemişti! Gazeteci teybi uzatıp da (Bu oyuncuları neden kendilerine iki beden küçük formalara tıkıştırdınız ki) minvalinde bir soru sorunca forma siparişi vermeyi unuttuğunu anlayıvermişti. Formaları olursa, eşofmanları olmazdı. Eşofmanları olursa spor ayakkabıları, spor çantaları olmazdı. Bazen hepsi olurdu ama en ucuzundan olurdu, ikinci maça ağızları yüzleri bir yana dağılırdı. Bu rezalette Antalya’daki gelmiş geçmiş bütün siyasilerin suçu var!
* * *
Bol bol yöneticileri vardı. Bürokrat yönetici Osman Yılmaz dışında bir tek yönetici, o köhne otobüs ile deplasmana gitmezdi. Ama Türkiye liginde oynayan Kuzey Kıbrıs ile deplasmanda maç varsa, sadece yöneticiler değil, aniden tekerlekli sandalye basketbolu sevgisi gelişen bazı konukları bile giderdi. Kumarhaneleriyle ünlü 5 yıldızlı otellerde konaklanan Kıbrıs deplasmanına gidenlerin bazılarının yüzünün, sadece gidiş ve dönüşlerde uçakta görüldüğü, maçı bile izlemedikleri rivayet olunur. Bu rezalette Antalya’daki gelmiş geçmiş bütün siyasilerin suçu var!
* * *
Bu şartlarda, dünya şampiyonu Galatasaray Tekerlekli Sandalye Basketbol Takımı ile ondan aşağı kalmayan Beşiktaş ile aynı ligde; süper ligde mücadele ederlerdi. Bu başarıda sadece oyuncuların payı var! Herkes aylarca Türel kulübü devralmasa da tekerlekli sandalyeli oyuncularını yüz üstü bırakmaz diye bekledi. Sonra oyuncular kapışılıverdi. Cavit Torun, Yusuf Çoban ve Ramazan Uçar, Ankara Büyükşehir Belediyesı’ne, Ömer Erkış İzmir Buca Belediyespor’a, Ömer Gürkan İstanbul Bağcılar Belediyesi’ne, Önder Yurdagül Aksaray Belediyespor’a, İranlı oyuncu Mohsen Tolouie Kardemir Karabükspor’a, Mustafa Karan ve Özgür Can ile altyapının gelecek vaat eden genç oyuncuları Mustafa Kalay ile Faruk Öztürk, antrenörleri Servet Sınacı ile Antalya Engellilerspor’a geçti.
* * *
Peki niye mi katlanmışlardı o zulüme? Antalya’da da genç bedensel engelliler, yaşamın onları sıkıştırdığı hallerinden utanmasınlar, spor yapmaya özensinler, spora başlasınlar, sosyalleşsinler diye. Şimdi bu misyonu gittikleri yerlerde üstlenirler. Yolları açık olsun.
Sizin anlayacağınız, bu oyunun hükmen mağlupları, seçim zamanları engellilerle el ele göz göze fotoğrafları billboardlara boy boy asılan Antalya’daki gelmiş geçmiş tüm siyasilerdir. Şu fotoğrafın sorumlusu onlardır.
* * *
Engellileri ne kadar sevdiklerini, onlar için neler neler yaptıklarını ve yapacaklarını söylerken görürseniz inanmayın. Hatta hatırım için yüzlerine karşı şöyle ağız dolusu bir gülüverin!
Yorumlar
Kalan Karakter: