Antalya'nın Aksu ilçesinde, 1121 dekarlık arazide oluşturulan Türkiye'nin ilk botanik organizasyonu 'Expo 2016 Antalya', 23 Nisan 2016 tarihinde, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıldı. 114 metre yüksekliğindeki Expo Kulesi'nden kongre merkezine, yağmur ormanlarından endemik bitki türlerine, eğlence mekanlarından çocuk oyun alanlarına kadar içinde çok sayıda ünite barındıran alan, 6 ayda 5 milyona yakın ziyaretçi ağırladı. 1.8 milyar liranın harcandığı alan, 30 Ekim 2016 tarihinde kapandı. Kapandıktan sonra Antalya'nın gündeminden düşmeyen Expo, yaklaşık 1,5 yıl süresince bakımsız kaldı. Bitkilerin kuruduğu alandaki görüntü kirliliği eleştiri konusu oldu. Expo alanının değerlendirilmesi için Antalya dinamikleri de dönem dönem çeşitli tekliflerde bulundu. Alan, geçen yıl nisan ayında, Özelleştirme Yüksek Kurulu tarafından Tarım ve Orman Bakanlığı'na devredildi.
'TEK EKSİĞİ ZİYARETÇİLERİMİZ'
Mustafa Özen, alanı devraldıklarında, Expo'nun devasa yapısının hayatını sürdürerek, Antalya ile bütünleşmesi gerektiğini belirlediklerini söyledi. Önce 1,5 yıllık süreçteki bakımsız halini ortadan kaldırdıklarını belirten Özen, "Tekrar ayağa kaldırmak için parasız politika üretme kısmına geçtik. Kuruyan bitki heykellerimizi kendi personelimiz ve imkanlarımızla yeniden canlandırdık. 650 dönüme yakın yeşil alan var. Çok büyük bir alan ve bakımı da çok zor. Mini bir kasaba gibi düşünün. Sıfırdan bakım yaptık. Şimdi 2016'daki gibi görmeye değer, canlılığı yeniden kazandırmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Tek eksiğimiz ziyaretçilerimiz" dedi.
BELEDİYE BAŞKANLARINA ÇAĞRI
Yeniden canlı hale getirdikleri Expo'nun kentin en güvenilir yeri olduğunu, kent stresinden uzak, güzel zaman geçirebilecek bir alan olduğunu duyurmaya çalıştıklarını belirten Mustafa Özen, şöyle devam etti:
"Şehrimizin belediye başkanları bu alana kulak tıkıyor. Biz neyi eksik yaptık da buraya duyarsız kalıyorlar? Buraya tepki mi var? Sıfırdan böyle bir yatırıma kalkışsanız çok ciddi bütçeye ihtiyaç var. Hazır yapılmış bir yatırım var. Belediyelerden şehir içerisinde, sıkışık bir alanda yaptıkları etkinlikleri buraya taşımalarını istiyoruz. 40 bin kişilik kır alanımız, 10 bin kişilik amfi tiyatromuz, 5 bin kişilik Türkiye'nin en büyük kapalı kongre alanımız var. Etrafı güvenlik telleriyle çevrilmiş. Hiçbir güvenlik endişemiz yok. Keşke Cumhuriyet Meydanı'ndaki konserler burada yapılsa. Ulaşımı kolay, dibine kadar tramvay geliyor. Yöneticilerimizin artık bu alana el atması gerekiyor. Bu şehrin sesimizi duymasını istiyorum. Buranın sahiplerini çağırıyoruz."
'TEK EKSİĞİ ZİYARETÇİLERİMİZ'
Mustafa Özen, alanı devraldıklarında, Expo'nun devasa yapısının hayatını sürdürerek, Antalya ile bütünleşmesi gerektiğini belirlediklerini söyledi. Önce 1,5 yıllık süreçteki bakımsız halini ortadan kaldırdıklarını belirten Özen, "Tekrar ayağa kaldırmak için parasız politika üretme kısmına geçtik. Kuruyan bitki heykellerimizi kendi personelimiz ve imkanlarımızla yeniden canlandırdık. 650 dönüme yakın yeşil alan var. Çok büyük bir alan ve bakımı da çok zor. Mini bir kasaba gibi düşünün. Sıfırdan bakım yaptık. Şimdi 2016'daki gibi görmeye değer, canlılığı yeniden kazandırmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Tek eksiğimiz ziyaretçilerimiz" dedi.
BELEDİYE BAŞKANLARINA ÇAĞRI
Yeniden canlı hale getirdikleri Expo'nun kentin en güvenilir yeri olduğunu, kent stresinden uzak, güzel zaman geçirebilecek bir alan olduğunu duyurmaya çalıştıklarını belirten Mustafa Özen, şöyle devam etti:
"Şehrimizin belediye başkanları bu alana kulak tıkıyor. Biz neyi eksik yaptık da buraya duyarsız kalıyorlar? Buraya tepki mi var? Sıfırdan böyle bir yatırıma kalkışsanız çok ciddi bütçeye ihtiyaç var. Hazır yapılmış bir yatırım var. Belediyelerden şehir içerisinde, sıkışık bir alanda yaptıkları etkinlikleri buraya taşımalarını istiyoruz. 40 bin kişilik kır alanımız, 10 bin kişilik amfi tiyatromuz, 5 bin kişilik Türkiye'nin en büyük kapalı kongre alanımız var. Etrafı güvenlik telleriyle çevrilmiş. Hiçbir güvenlik endişemiz yok. Keşke Cumhuriyet Meydanı'ndaki konserler burada yapılsa. Ulaşımı kolay, dibine kadar tramvay geliyor. Yöneticilerimizin artık bu alana el atması gerekiyor. Bu şehrin sesimizi duymasını istiyorum. Buranın sahiplerini çağırıyoruz."