Artan enflasyon ile sabit gelirlinin iyiden iyiye yok olan alım gücü bütün maaşlı çalışanları zor durumda bırakmış durumda. Bunun yanında bir de hakları olan yardım ve sosyal destekler de kesilince sabit gelirli çalışanlar tabiri caizse yaşayamaz hale geliyor.
Tarım Ve Orman Bakanlığı’nda çalışan işçilere tam da böyle bir şey oldu. bu bakanlığın çatısı altında çalışan işçilerden giyim yardımı kesildi. Bunun üzerine Tarım ve Ormancılık Hizmet Kolu Kamu Emekçileri Sendikası Birleşik Taşımacılık Çalışanları Sendikası (Tarım Orkam Sen), Birleşik Taşımacılık Çalışanları Sendikası (BTS), Yol, Yapı, Altyapı Çevre ve Şehircilik AFAD ve Tapu Kadastro Kamu Emekçileri Sendikası (Yapı Yol Sen) ile Enerji, Sanayi ve Maden Kamu Emekçileri Sendikası (ESM) ortak basın açıklaması yaptı. Kepez İlçesi’nden Bulunan Tarım Ve Orman Bakanlığı Devlet Su İşleri 13. Bölge Müdürlüğü’nün önünde yapılan eylemde işçiler haklarını ger istediler. İşçiler adına açıklama yapan ESM Antalya Şube Başkanı Tanju İşeri haklarının eğri verilmesi gerektiğini ifade etti.
İşeri şu ifadeleri kullandı: ‘‘Siyasal iktidar kamu emekçilerinin haklarına yönelik saldırılara, hak gasplarına devam ediyor. KİT’lerde ve kamu kurumlarında emekçilerin giyim yardımı hakkı Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın kurumlara 8 Mart’ta yazmış olduğu tehdit dolu yazı gerekçe gösterilerek gasp edilmek isteniyor. Bilindiği üzere 2024-2025 yıllarını kapsayan 7.Dönem Toplu Sözleşme metninde, giyim yardımı da ele alınan başlıklardan biri olurken; yine yetkili sendika olarak masaya oturan Memur-Sen’in vurdumduymazlığı ile mevzuatta bir boşluk bırakılmıştı. Giyim Yardımı, yıllardır koruyucu giyim yardımı adı altında; çek ve giyim kartı gibi yollarla verilirken; bunun yasal altyapısının tüm memurlara giyim yardımı verilmesini ve koruyucu giyim malzemesi yardımının da ayrı bir başlık olarak ele alınmasını sağlayacak şekilde düzenlenmesini KESK’e bağlı sendikalar olarak her fırsatta dile getirdik. Yine Toplu Sözleşmede, giyim yardımının usul ve esaslarını belirleme yetkisini yetkili sendika ile ilgili kurumlara vermiştir. Ancak yetkili sendika Memur-Sen yıllarca giyim yardımını kendi kazanımları olarak pazarlarken ve hatta sadece kendi sendika üyelerine verilmesini dahi talep edecek kadar eşitlik ilkesinden uzaklaşırken bu denli basit bir sorunu çözme zahmetine bile girmemiştir. Gelinen noktada Hazine ve Maliye Bakanlığı, hem 7. Dönem Toplu Sözleşmesinde koruyucu giyim yardımının belirli şartları sağlayan teknik personele ayni olarak yapılabileceğine dair ibare ile bırakılan boşluğu hem de 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede bulunan giyim yardımının ayni olarak gerçekleştirilebileceğine dair hükümleri kullanarak kamu emekçilerinin Giyim Yardımı hakkını gasp etmek istemekte ve ödenmesi halinde giyim yardımı bedelinin sorumlulardan tahsil edileceğini, ilgililer hakkında idari süreçlerin başlatılacağını belirterek kurum yönetimlerine aba altından sopa göstermektedir.
Bu nasıl tasarruf? Tanju İşeri. ‘‘Hazine ve Maliye Bakanlığı, giyim yardımını engellemenin gerekçesi olarak Cumhurbaşkanlığının 2021/14 sayılı Tasarruf Tedbirleri Genelgesi’ni öne sürmektedir. Bu nasıl bir tasarruftur ki kamuda 3-5 maaş alan bürokratlara, lüks makam araçlarına, iktidar sahiplerinin şatafatına, sermayenin affedilen vergilerine uğramazken; her fırsatta emekçinin cebine göz dikmektedir. Peki yetkili yandaş sendika bu durum karşısında ne yapmaktadır? Koca bir hiç! Ana muhalefet partisi önünde protesto gerçekleştirmek kolaydır. Bu yandaş sendikanın nedense kamu emekçilerinin giyim yardımı gibi gasp edilen hakları için sokağa çıktığı, bir protesto gerçekleştirdiği görülmemiştir. Kamu emekçilerinin ve emeklilerinin, TÜİK’in enflasyon rakamlarına endekslenen zamlar aracılığıyla ücretleri hemen her toplu sözleşme masasında daha da eriyerek bugün yoksulluk sınırının altına gerilemiştir. Bunda iktidarın emek düşmanı olmasının payı kadar yandaş sendika Memur-Sen’in de rolü bulunmaktadır. Şimdiye kadar haklarımızın budanmasına seyirci kaldıkları gibi şimdi de sessizce süreci izlemekte; tek bir açıklama yapma ihtiyacı dahi görmemektedirler. KESK’e bağlı sendikalar olarak biliyoruz ki ipleri iktidarın elinde olanlar kamu emekçilerinin haklarını şimdiye kadar koruyamadıkları gibi şimdiden sonra da koruyamazlar’’ dedi. ‘Tarım Orkam Sen, BTS, Yapı Yol Sen ve ESM olarak bulunduğumuz iş kollarında yer alan kamu kurumlarında yıllardır ödenen giyim yardımı hakkının gasp edilmesini kabul edilemez buluyoruz’ diyen işer sözlerini şu şekilde sonlandırdı: ‘‘ Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek eliyle işçiler ve emekçiler üzerinden yürütülen kemer sıkma politikalarının, hak gasplarının bununla sınırlı kalmayacağını görüyoruz. Seçimlerin ardından yeni vergilerin gündeme geleceği, başta elektrik ve doğalgaz olmak üzere temel tüketim kalemlerine fahiş zamların yapılacağı, KİT’lere yönelik özelleştirme saldırılarının hızlandırılacağı şimdiden dile getirilmektedir. Giyim yardımının gasp edilmesi bu sürecin bir parçasıdır. Bizler, KESK üyesi Sendikalar olarak mücadelemiz; kamu emekçilerinin insanca yaşayabileceği ücret mücadelesi ve sosyal haklarımızın geliştirilmesi mücadelesidir. Bizler; işyerlerimizde, alanlarda, sokaklarda gelir dağılımındaki ve ücretlendirmelerdeki adaletsizliklere, vergi yükünün patronlardan alınarak emekçilerin sırtına yıkılmasına, emeklilikte sefalet ücretlerine mahkum edilmeye karşı mücadelemizi durmaksızın sürdüreceğiz. Sadece bizim sesimizi yükseltmemiz de yetmez; tüm kamu emekçilerini sesimizi büyütmeye çağırıyoruz. İktidara ve kamu kurumlarına tehdit dolu yazılar yazan Hazine ve Maliye Bakanlığı’na buradan bir kez daha sesleniyoruz: Elinizi emekçilerin cebinden, kazanılmış haklarımızdan çekin! Kaynak gerekiyorsa size adres gösterebiliriz: Her gün insan emeğinin, doğanın talanından beslenen, vergileri durmaksızın affedilen ve kamu kaynaklarıyla zenginleştirilen sermayedarların cebinde hepimize yetecek kadar kaynak bulunmaktadır. İllaki bir şeyleri gasp etmek istiyorsanız onların biz emekçilerden çaldıklarından başlayabilirsiniz. Buradan bir kez daha sesleniyoruz; giyim yardımı tüm kamu emekçilerini kapsayacak şekilde derhal ödenmelidir! KESK’e bağlı sendikalar olarak bu sürecin takipçisi olmaya devam edeceğiz.”Ahmet Kayahan