Türkiye Cumhuriyeti’nin 91’inci kuruluş yıldönümü kutlu olsun... Bugüne yakışır bir kitabı sizlere hatırlatmak istiyorum... Mutlaka biliyorsunuzdur, okuyanlarınız vardır, ama yine de bugün “Cumhuriyetin İlk Yüzyılı” kitabını anmadan olmaz... Ve tabii İlber Ortaylı Hoca’yı…
Son günlerde bir reklam filminde ‘kendisini’ oynayan, yeni kuşağın öğrenme ve eğlenme alanı internette ‘caps’ denilen nükteleri dolaşan Prof. Dr. İlber Ortaylı... 1947 Avusturya doğumludur. İlk ve orta öğrenimini İstanbul Avusturya Lisesi’nde tamamladıktan sonra, Ankara Atatürk Lisesi’nden mezun olmuştur. 1969’da Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi ile Dil-Tarih-Coğrafya Fakültesi Tarih Bölümü’nü bitirmiş. Yüksek lisans için Chicago Üniversitesi’ni seçmiştir.
Zengin tarih bilgisine ve televizyonda katıldığı söyleşilerdeki ağır-ağdalı konuşma üslubuna hayranım. Yıllardır göründüğü her programı zevkle seyrediyorum. Çok beğendiğim kitapları var, ama şimdi andığımız kitabı kendisi yazmış değil. Değerli gazeteci İsmail Küçükkaya ile yaptığı uzun (nehir) söyleşinin dökümü olarak Timaş Yayınları tarafından okura ulaştırılıyor.
Çabuk unutan bir toplum olduğumuz için, “Cumhuriyetin İlk Yüzyılı” ülkemizin yakın geçmişi ve geleceğini merak edenlerin okuması gereken bir başucu rehberidir.
Önsözünde: “Türklerin son iki asrı bütün Doğu dünyasında ve Balkanlar'da dikkatle gözden geçirilmesi gereken büyük bir tarihî yolculuktur. Bu nedenle de Dünya Tarihi'nin önemli bir parçasıdır ve dikkatle üzerinde durulmalıdır.” diyen İlber Ortaylı Hoca’nın söyleşi kitabında şu satırbaşları var: 1923’e giden yol… Mustafa Kemal Atatürk… İsmet İnönü devri… Adnan Menderes devri… Karışıklıklar devri… Özal’dan Erdoğan’a… 2023’e doğru Türkiye-Yüzüncü yılında cumhuriyet...
Unutulmaması gereken bilgiler aktaran ve çok kolay okunan, samimi bir sohbet çözümü bu. İlber Ortaylı Hoca’nın saptamalarından, buraya kısa iki-üç tadımlık taşımadan olmaz:
“… Adnan Menderes’in oğullarından biri (…) yurtdışında bir hesap açtırmak istemiş. Bunu öğrenen Menderes herkesin içinde çocuğunu azarlamış ve ‘Bir başvekilin çocuğunun yabancı bankada hesabı olamaz!’ demiş. Türklerde bu zihniyet hâkimdir.”
“… Dünyada inşaatla belli bir noktaya kadar geliniyor. Mesela İspanya böyleydi ama bir noktadan sonra tıkandı. Büyük sıçrama için kalitenin, niteliğin, eğitimin değişmesi gerekir.”
“…Cumhuriyetin hukukçusunun fevkalade bilgin, entelektüel, hukukun kurallarına ve tekniğine sahip, fevkalade bağımsız aydın niteliğinde kişiler olmalarını isterdik.”
Yorumlar
Kalan Karakter: