Haydi Derbiye

Denizlispor maçı heyecanı yaşamayalı, uzun yıllar oldu.  Bana Antalyaspor’u sevdiren, belki de beni Antalyasporlu yapan konulardan bir tanesidir Denizlispor maçları.Çocukluğumda Denizlispor maçlarını iple çekerdim. O maçın atmosferi; hem futbolcular için, hem yöneticiler için, hem de taraftarlar için bir başka olurdu. İki takım arasındaki rekabet, biz futbolseverlere Fenerbahçe-Galatasaray derbisini hatırlatırdı. O derbi heyecanını aratmazdı. Antalya ve Denizli için bu maçlar ‘Futbol Bayramı’ demekti.

Yıllar geçtikçe, insanlar futboldan biraz daha soğudukça, taraftarlar tribünlerden uzaklaştıkça o eski heyecanlarda kalmadı.

Denizlili futbolseverler Antalya’yı unuttu, Antalyalı futbolseverler de Denizli’yi.

Bugün ise ne Antalyaspor taraftarı kaldı, ne de Denizlispor taraftarı.

İki takımda maçlarını adeta boş tribünler önünde oynuyor. Antalya’da düzenlenen atlı cirit atma yarışmasını binlerce insan izlerken, deve güreşlerini 40 bin kişi seyrederken, bu kentte Antalyaspor’un maçlarına nasıl oluyor da bin kişi geliyor anlamam mümkün değil. Antalya’daki iki amatör küme takımının birbiri arasındaki karşılaşmayı bile, en az 5 bin kişi izliyor. Ancak konu Antalyaspor olunca hiç kimsenin Antalyaspor’u izlemek aklına gelmiyor.

Pazar günü, uzun yıllardır hasret kaldığımız bir heyecanı tekrar yaşayacağız. Açıkçası ben 80’li, 90’lı yıllardaki yaşadığım derbi heyecanını şimdiden yaşıyorum. Ancak Antalyalı futbolseverlerin bu heyecanı ne kadar yaşadığı, Denizlili futbolseverlerin bu heyecanı ne kadar yaşadığı tartışılır.

Antalyaspor-Denizlispor maçları her zaman çok farklı olmuştur.

Çok çekişmeli, çok heyecanlı.

Derbi diyince insanların aklına ilk gelen; Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş takımlarının kendi aralarında oynadıkları karşılaşmalar olsa da, bizim derbimiz de bize güzel be arkadaş.

Ve bu karşılaşmaları da daha heyecanlı yapan, daha güzel kılan en önemli şey taraftarlar. İki takım taraftarları Pazar günü Akdeniz Üniversitesi Stadyumu’nu doldursa o eski günleri tekrar yaşasak hatırlasak ne kadar güzel olur. 

İki takım taraftarları arasındaki yaşanan kötü olayları ise hatırlamak bile istemiyorum. Sahadaki ve tribünlerdeki rekabete ‘EVET’, ancak şiddete ‘HAYIR’.