Kent büyüyor ve Antalya bu nüfus artış oranıyla, bu gidişle nüfusu kaldıramaz duruma gelecek. Bunun ilk sinyalleri ulaşımda gözleniyor.
Antalya’da ciddi manada ulaşım sorunu var. Büyükşehir’in 19 ilçeyi dahil ettiği ulaşım master planı daha yeni ihaleye çıktı. İhale 450 günde tamamlanacak. Ulaşım master planları, şehrin imar durumu bugüne kurtaracak nitelikte hayata geçirildiğinde hiçbir işe yaramaz. Bu durum vatandaşın gözünü doldurmaktır. Yerel yönetici, ekibiyle birlikte en az gelecek 50 yılı değerlendirmek zorundadır. 50 yıl sonra nüfus ne kadar olacak, kaç araç trafikte olacak, konutların ve yolların durumu, eğitim için okulların sayısı, sağlıkta hastanelerin yatak kapasitesine kadar kentin en iyi şekilde bilimsel değerlendirmelerini yapıp, hayata geçirme noktasında adım atmalıdır.
Ancak görüyorum ki; Antalya’ya haksızlık yapılmış…
Hem de ne haksızlık…
Düne kadar geniş yollarıyla övünülen Antalya’da bugün trafik arapsaçı…
Yaz aylarında nüfus artışı ile içinden çıkılamayacak bir çile…
Bugüne kadar her gelen belediye başkanı bana göre günü kurtarmış. Bir tek Başkan Menderes Türel’in döneminde yapılan ancak hala yetersiz gördüğüm battı çıktılar dışında şehir merkezinin trafiğini rahatlatan bir çözüm yok.
Ayrıca Antalya’nın en fazla haksızlığa uğradığı konu CLK Akdeniz’den alınamayan hizmet…
Elektrik kesintileri, geç kesilen ve yüklü gelen faturalar beraberinde kent insanına öncelikli olarak enerji eksikliği nedeniyle üretimde sıkıntı yaratıyor. Ardından da ısınma sorununu beraberinde getiriyor. Bana göre AKP Hükümeti’nin sırtındaki en önemli kambur elektrikte gerçekleşen özelleştirmenin ardından ihaleyi alan firmaların müşteri odaklı hizmet vermek yerine duyarsız, ilgisiz hizmet anlayışıdır. Vatandaş, tepkisini ihaleyi alan firma yerine buna sebebiyet veren hükümete vermektedir.
Bu konu da turizm gibi önemli bir ekonomik gücü üzerinde taşıyan Antalya kentine yapılan büyük haksızlıktır.
Vergilerin İstanbul’a gitmesi de Antalya için üzüntü vericidir. Turizmciler Antalya’da kazanıp, kentin yerel yönetimlerinden hizmet alıp vergisini İstanbul’a yatırmaktadır. Bu durum da Antalya’nın kayıplarındandır…
Öte yandan, yüzölçümü en büyük kentlerden biri olan Antalya’da imar uygulamaları hiç iç açıcı durumda değildir. 21 bin km2 alana sahip Antalya’nın geleceği için yapılan en büyük yanlış tarım arazilerinin imara açılmasıdır. Ayrıca kat artışlarına oy kaygısıyla izin verilmesidir. Mesela Kepez’de çok sayıda tapu dağıtıldı. Tapularla birlikte mevcutlar nedeniyle yüzde 30 oranında emsal artışları yapıldı. Bu artışlar yapılırken sosyal donatıların da aynı oranda artması gerekirken bir mahallede yeşil alan, çocuk parti gibi sosyal donatı alanlarında artış olmaması bir cinayettir. Bunu yapan şu partidir, bu partidir diyemem. Çünkü meclisi oluşturan tüm partiler oy kaygılarından dolayı ya imarda yanlışa emir verdi ya da oylarıyla destek oldu.
Oysa ki; Antalya’nın yarısı kadar ülke ekonomisine katkı sağlamayan kentler AKP iktidarı sayesinde birçok hizmeti aynı anda alma imkanı bulmuştur. Antalya’ya mevcut yerel yöneticiler, vekiller hatta Bakan Mevlüt Çavuşoğlu birçok şey yaptı ve yapmaya çalışıyor ama inanın Antalya ve Antalyalı daha fazlasını hak ediyor…
Yorumlar
Kalan Karakter: