Özgüven; kişinin kendi değeri hakkındaki subjektif değerlendirmesi; kişinin kendi özelliklerinin ne ölçüde olumlu ya da olumsuz olduğu hakkındaki yorumu olarak tanımlanabilirse şayet, o halde bir nevi kendini bilmektir.
Kendini bilmek mutasavvıflarca tek bir mana ile anlamlandırılır. O da, ‘Rabbini Bilmektir.’…
Derler ki, Rabbini bilen kendini bilir.Peki Müslüman Rabbini nasıl bilir;
Şevkatiile, cömertliği ile, affediciliği ve aşk ile…
ÖZGÜVENİ YARATICIYLA BİLMEK
O halde ne özgüveni yaratıcıyı bilmek, anlamak ve onunla bütünleşmekten ne de inancı ve imanı özgüvenden ayrı tutmak mümkündür. Bu sebeptendir ki inanan kimsenin özgüveni çok yüksektir. Ancak popüler kültürün şişirmesi ve yönlendirmesi ile ortaya çıkmadığı için bir o kadar da sağlam temellere dayanmaktadır. İmanı ile özünü farkındalık kabında pişirebilen kimseyi özgüven sloganları atarken göremezsiniz etrafta. Lakin günümüzde durum ne yazık ki çok başka.
ALGIDA FARKLILIK
Bizlere aşılanan son trendlere göre, özgüvenimizi üzerimizdeki pantolona, kolumuzdaki saate, saçımızın rengine yahut otomobilimizin modeline göre ayarlamamız gerekiyormuş gibi bir algı oluşuyor. Reklamlar çok iyi niyetliyse bile, gençlerimiz bu durumu yanlış anlıyor.
‘ÖZ’ GÜVEN
İşe başka bir yönden bakalım, ‘Öz’ güvenlerini maddeye bu kadar bağlamış insanların hele ki günümüzde maddenin de ötesinde sanala bu kadar bağlanmış insanların elinden birkaç saatliğine dahi özgürlükleri, namı diğer özgür hapisaneleri alındığı vakit neye uğradıklarını şaşırıyorlar.
Sürekli tüketmek mecburiyetinde olan insanlar özgüvenlerini sağlayacak yeni bir maddeye erişemedikleri yahut biraz geç sahip oldukları zaman ciddi bunalımlara dahi düşebiliyorlar.
TÜKETİM HİPNOZU
Üstelik içinde bulundukları tüketim hipnozu nedeniyle, doğudan batıya tüm düşünce üstatlarının hemfikir olduğu gibi kişinin özgüvene sahip olabilmesi için gereken ‘kendini tanıma’ ‘kendine yolculuk’ adımlarını da atmak şöyle dursun varlığından habersiz yetişiyorlar.
Tasavvuf her şeyden evvel yaratıcının (yani sevgililer sevgilisinin) tüm yarattıklarını sevmeyi ve eşitliği tesis etmeyi öğütlerken, bizler kendi ellerimizle birbirimizi telefon markalarına, t-shirt modellerine ve özgüven şizofrenilerine bölüyoruz.
ÖZ ELEŞTİRİ
Elbette teknoloji düşmanlığı değil kastettiğimiz, evvela öz eleştiri sözlerimiz. Ancak Cemil Meriç’in dediği üzere durumumuz;
‘’İnsanlar sevilmek için yaratıldılar, eşyalar ise kullanılmak için. Dünyadaki kaosun nedeni eşyaların sevilmeleri ve insanların kullanılmalarıdır.’’
Her şeyde olduğu gibi, özgüvenin özü sevgidir. Sevginin özü ise talibin kendindedir.
Kendine yolculuğa cesaret edebilenlere…
Aşk ile…
Yorumlar
Kalan Karakter: