Günümüz çevre sorunları içerisinde, insanoğlu ile içiçe girmiş ve sinsi bir şekilde beyinlerimizi kemiren ‘gürültü kirliliği’ ne yazık ki Antalyamızda da umursanmamaktadır. Şöyle bir çevremize bakalım, yolları taşıma kapasitesinin çok üzerinde kullanan taşıtların yarattığı gürültü ve hava kirliliği tüm kabul edilebilir sınırların üzerinde seyretmektedir. Bu da insan sağlığı açısından ciddi sorunlar yaratmaktadır.
Şehrin ana arterleri sağlı, sollu çok katlı yüksek apartmanlarla dolmuş durumdadır. Sesin ve hava kirliliğinin bu bir çeşit yüksek kenarlı kanalların içerisinde kaybolması uzun zaman almaktadır. Bunun sonucu buralardaki hava ve gürültü kirliliği dayanılmaz boyutlara ulaşmaktadır. Onun için bu gibi arterlerde gürültüyü ve hava kirliliğini önleyici yeşil kuşak çalışmalarına ciddiyetle eğilmek gereklidir.
Umursamadığımız diğer hususlara da kısaca değinmek istiyorum...
Öncelikle, bisikletten bozma mobilet denen gürültü makinelerinin, özellikle susturucularını delerek kullananların cezalandırılması ve gerekirse bu gürültü kaynaklarının kurutulması için toplatılması yönüne gidilmelidir. Bu ne olduğu belli olmayan araçların çoğu plakasız ve vergi kaçırarak yolları işgal etmekte olup, vatandaş olarak sukünet hakkımızı da gasp etmektedirler. Zaten, bu ne olduğu belli olmayan gürültü makinesi alete binenlerin de normal insanlar olduğuna inanamıyorum. Çünkü hangi normal insan gürültü çıkarmak için bunca çaba sarfeder?.
Diğer bir konu da, baba parası ile lüks arabalara kurulmuş gençlerin şehir içi yollarda yarış yapmaları. Özellikle gürültü çıkaran eksozlar taktırmaları ve bu yetmiyormuş gibi, kendi kulakları zaten elden gitmiş ama çevredekilerin de kulaklarını harap etme niyetleri açık, o ne olduğu belli olmayan yozlaşmış müzik denilen gürültülerle çevreyi rahatsız etmeleri.
Hayale kapılmamak lazım. Yetkilinin yakaladığı bu kişilerin ‘sen benim kim olduğumu biliyor musun’ edebiyatları ile yol kat etmemiz de olası görünmüyor!..
İlimizde de evde hayvan besleme merakı salgın şeklinde yayılmaktadır. Ancak bunun da bazı sorunları beraberinde getirdiği yadsınamaz. Özellikle hayvanların, insanların dinlenmek için gittiği parklarda gezdirilmeleri ve zorunlu ihtiyaçlarını buralarda görmeleri belirgin bir kirlilik yaratmaktadır.
Hayvansever olduğunu sananların, baktıkları canlının başka ihtiyaçlarından bihaber olarak o biçare hayvancıklara yapmış oldukları eziyet de ayrı bir kirlilik olarak kendini göstermektedir.
Evde yanlız bırakılan köpekler bir müddet sonra yanlızlık stresine kapılıp bulundukları apartmanlarda gürültü başta olmak üzere çeşitli sorunlara neden olmaktadırlar. Bu gibi toplu yaşanılan yerlerde köpek ve benzeri hayvanların evlerde beslenmesi yasaklanmış olmasına karşın, bazı kişiler başkasının özgürlüğünü kısıtlamaya hakkı olmadığını görmezlikten gelerek umursamaz olarak kendi egolarını tatmin etmektedirler.
Bir diğer üzücü konu da, biz Müslümanları namaza çağıran o güzelim ezanın, yüksek ses tonunda, makamsız ve ehil olmayan kişilerce okunması. Dinleyenlere huzur ve huşu veren mukaddes ezanımızı bu hale düşürenler uyarılmalı ve bu uygulamaların disipline edilmesi yoluna en kısa sürede geçilmelidir.
Düğün alaylarındaki, asker uğurlamalarındaki ve maç sonraları ne anlama geldiği yapanlarca da bilinmeyen aşırı korna gürültüsü, sokak aralarındaki düğün ve benzeri toplantılarda sorumsuz ve saygısızca yapılan aşırı yayın gürültüleri, bizleri hiç arzu etmememize karşın gürültüye mahkum etmektedir.
Bu gürültülerden rahatsız olanlar, sahiplerine hiç de hayırlı olsun duası yapmamaktadır. Bu konuyu da göz ardı etmemek lazım!..
Tüm bu gürültü ve kirliliklerden kurtulmak istiyorsak, bunlara neden olanları bir şekilde uyarmamız ve ilgilileri göreve davet etmemiz bir vatandaşlık görevi olmalıdır.
Gürültü ve hava kirliliğinden uzak bir Antalya dileğiyle...
Yorumlar
Kalan Karakter: