SON zamanlarda artan iş kazaları, denetim eksikliği ve ihmallerle gelen ölümlerle boğuşan Antalya’da, yeni bir facianın yaşanmaması için gerekli önlemlerin alınmaması insana verilen değeri bir kez daha gözler önüne serdi. Sarısu Bölgesi’nde 2013 yılında 3.5 yaşındaki bir kız çocuğunun da hayatını kaybettiği sel felaketi sonrası gerekli önlemlerin alınmadığını ileri süren Ziraat Yüksek Mühendisi Mustafa Akıncı, suyun tahliyesini sağlayan menfezlerin yetersiz kaldığını ve yağış sırasında sonradan yükseltilen yol dolgusunun set oluşturacağını iddia etti. Ani bir sel baskınında bütün Sarısu’nun sular altında kalacağını ve yaşanacak felaketin öncelikle altyapı felaketi olacağını savunan Akıncı, yetkilileri uyardı: “Alınmayan önlemler felaketin getireceği yıkımları ve ölümleri kat be kat artıracaktır.”
DİKKATE ALINMADI
Sarısu Bölgesi’nde 2009’da yağmurlarda ulaşımın durmaması için yol kotunun yükseltildiğini anlatan Akıncı, asıl sorunun Kemer yolunun işlemesi değil, Sarısu Mahallesi’ndeki binlerce insanın can güvenliği olması gerektiğini savundu. Yol kotunu yükseltmenin anlamsız olduğunu, biriken suyun yine yükselerek yoldaki ulaşımı engelleyeceğini kaydeden mühendis Akıncı, “Bunlar dikkate alınmalıydı. Orada bir sel felaketi yaşanmadı, orada bir altyapı felaketi yaşandı. Buradaki çözüm bunun önüne bir baraj, set inşa etmek değil; buradaki yapıyı doğayla uyumlu hale getirerek, mümkün olduğu kadar zeminle yakınlaştırıp, suyla zıtlaşmadan suyun geçişini kolaylaştırmanız gerekir. Sadece o sel döneminde birkaç saat o su gelip gidecek, arkada birikmeyecek” diye konuştu.
ANINDA TIKANIR
2009 yılında aynı yerde yaşanan selde saniyede 2 bin metreküp suyun geldiğini belirten Akıncı, 2013’de gelen selin 140 metreküp dolaylarında kaldığını savunarak sözlerine şöyle devam etti: “Bu belki yüz yıllık taşkındı. Ama bunun bin yıllığı var, beş bin yıllığı var. 2009 yılındaki yağışın çok daha fazlası gelebilir. Yani burada büyük bir taşkında benim yaptığım hesaba göre 10 dakikada 1 milyon metreküp su gelir. Burada yapılan menfezleri ben dikkate almıyorum. Yapılan menfezler normal yağışlarda normal su geçişi içindir. Yani büyük taşkınlarda anında tıkanır. Burada çok sayıda ticari işletme var bunların tamamını sel alır ve denize döker.”
FELAKET KAPIDA
Sarısu bölgesinde bulunan ve suyun geçişini sağlayan menfezlerden özellikle deniz tarafında dolum tesisleri yolu üzerinde yer alan menfezlerin tıkalı ya da çok dar olduğunun altını çizen Akıncı, 2012 yılında Samsun’da, geçtiğimiz günlerde ise Manavgat’ta yaşanan sel felaketlerini hatırlatarak “Aynı felaket bizim de kapımızda. Daha yakın zamanda madende felaketler yaşandı, Antalya Organize Sanayi’de yaşandı. Bunlar tesadüf değil. Bir şeyleri görmek gerekiyor. Ben burada yaşıyorum ve tarımsal altyapılar, su yapıları ve suyla taşkın hesapları konusunda 34 yıllık bir meslek deneyimim var. Buradaki durumu gözlemledim. Adım gibi biliyorum ki burada bir felaket yaşanır. Burada olacak bir faciada da özellikle söylüyorum birinci katlar net şekilde su altında kalır, yüzlerce insanın canı ve malı risk altında” dedi.
BATI ÇEVREYOLU RİSKİ ARTTIRDI
Yapımı devam eden Batı Çevreyolu’nun da, kotu yükseltilen Kemer Yolu gibi risk oluşturduğunu ileri süren Akıncı, “Burası nasıl dikey bir setse orası da çapraz bir şekilde mahmuz görevi yapacak. Ayrıca bu yol üzerindeki menfezler de oldukça dar ve her an tıkanmaya müsait bir yapıda. Ayrıca bu yol Boğaçayı’na gelen suları tümden bu tarafa yönlendirecek. O zaman sadece Sarısu değil, Hurma ve Liman Mahallesi bölgeleri de risk altında olacak” ifadelerini kullandı.
GEREKLİ TEDBİR ALINMADI
2013 yılında 3.5 yaşındaki bir kız çocuğunun da hayatını kaybettiği sel felaketi öncesi sosyal medya üzerinden konuyla ilgili uyarılarda bulunduğunu, ancak gerekli tedbirlerin alınmadığını iddia eden Akıncı, altyapı sorununa dikkat çekti. Olay sonrası geçen yıl iki gözlü bir menfezin sökülerek yenilendiğini ve karayolu ile uyumlu hale getirildiğini kaydeden Akıncı, sorunun menfez yapmakla çözülemeyeceğini belirterek şöyle devam etti: “Ben Aralık ayında bu uyarıları sosyal medyada yapmıştım. Bu ikazları sayfamda yazdıktan 3 ay sonra da bu olay gerçekleşti. O gün bile bu olayı çok çok ucuz atlattık” dedi. Burada istediğiniz kadar menfez yapın, o menfez kadar da karşı tarafı dere yatağı gibi açacaksınız. Ama bu mümkün değil. Burada asıl yapılması gereken yolun yükseltilmemesi, suyun önüne bariyer konulmamasıydı. Bu şekilde zarar en aza indirilir” şeklinde konuştu.
‘ŞİMDİDEN UYARIYORUM’
Normal yağışlar hariç gelen her miktar suyun risk yaratacağının altını çizen Akıncı, bunun çözümünün yolu yükseltmek değil aksine alçaltmak olduğunu söyledi. ‘Burada yaptığım hesaplara göre minimum 2 bin metreküp su buradan geçecek’ diyen Akıncı, “Ama bu menfezleri toplasan 200 metreküp su bile geçirmiyor. Zaten önüne bir araç, ağaç falan geldiğinde tıkayıveriyor. Bunu ne kadar yükseltirsen zarar o kadar çoğalıyor. Bir de buradaki işyerlerinin bahçe duvarlarının mümkün olduğu kadar suya dik gelecek perde şeklinde yapılmaması gerekiyor. Ben bunu bugünden söylüyorum” diye konuştu.
İHMAL VAR!
Daha öncede sel taşkınlarıyla birçok kez karşı karşıya kaldıklarını ve geçen yıl 3.5 yaşındaki bir kız çocuğunun hayatını kaybettiği olayda ihmal olduğunu iddia eden Özen Mesken Sitesi Yöneticisi Kadriye Bayer, yolda gerekli ışıklandırma, koruyucu ve uyarı levhaların olmamasının kazalara davetiye çıkardığını savundu. Geçen yıllarda da benzer sorunlarla karşılaştıklarını anlatan Bayer, “Yaklaşık 4 sene önce meydana gelen bir başka olayda sitedekiler botlarla tahliye edildi. Geçen sene de burada okul servisi sürüklendi ve yolda kaldı. Su ile dolan minibüsün içerisinde mahsur kalan çocukları sırtımızda kurtardık. Sel sularını tahliye etmesi gereken menfezlerin önü ya tıkalı, ya da leş gibiydi. Dere yatakları temizlenmemişti. Yani orada bir sürü ihmal vardı” ifadelerini kullandı.
‘ÖLMEYEBİLİRDİ’
Sarısu Bölgesi’nde 1960 yılında meydana gelen bir sel felaketinde bütün Sarısu’nun 2-3 metre yüksekliğinde suyla dümdüz olduğunu anlatan Sarısu Muhtarı Ali Budak ise yol kotuyla yapılan inşaatların kotunun birbirine uyması gerektiğini, olası bir yağmurda tüm Sarısu’nun sular altında kalacağının altını çizerek şöyle devam etti: “2013 yılındaki küçük bir kız çocuğunun hayatını kaybettiği olayda 139’uncu sokaktaki menfezler yeterli büyüklükte olsaydı belki o çocuk ölmeyebilirdi.”
Yorumlar
Kalan Karakter: