Antalya 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada savcılık, sanık Savaş Temirhanoğulları hakkında Türk Ceza Kanunu’nun 82. maddesinin A, D ve F bentleri gereğince; eşi, kadın ve tasarlayarak öldürme suçlarından ağırlaştırılmış müebbet istedi. Mütalaada, cinayet sırasında olay yerinde bulunan Fikret İnal’ın da tetiği çeken fail gibi değerlendirilmesi gerektiği belirtilerek, "müşterek fail" sıfatıyla aynı cezaya çarptırılması talep edildi.
Fadim Temirhanoğulları’nın tırnaklarında tespit edilen erkek DNA’sının Antalya Adli Tıp Kurumu raporunda her iki sanığa da ait olmadığı belirlendi. Sanık avukatları, DNA’nın kime ait olduğunun tespit edilmesini isterken, Savaş Temirhanoğulları için akıl sağlığı raporu alınmasını da talep etti. Ancak mahkeme başkanı, kişisel verilerin korunması ve özel hayatın gizliliğini gerekçe göstererek DNA inceleme talebini ve sağlık raporu talebini reddetti.
Fikret İnal’ın avukatı mazeret bildirerek duruşmaya katılmazken, sanık İnal’ın yaptığı ek savunma talebi mahkeme tarafından kabul edildi. İnal’ın bir sonraki duruşmada mütalaaya karşı beyanda bulunması bekleniyor.
"Bir hafta önce çağırdı, gitse dışarıda öldürecekti, gitmedi evinde öldürdü"
Duruşmada müşteki sıfatıyla dinlenen Fadim Temirhanoğulları’nın annesi Mediha Saçlı, "Bir hafta önce katil kızımı arıyor, buluşalım konuşalım diyor. Kızım ‘Konuşacak bir şey yok’ diyor. Gitseydi dışarıda öldürecekti, gitmedi evinde öldürdü" diyerek sanığın planlı hareket ettiğini vurguladı.
Duruşma sonrası açıklama yapan Önce Çocuklar ve Kadınlar Derneği Başkanı Avukat Müjde Tozbey, mahkemeye sunulan mütalaanın önemine dikkat çekerek şunları söyledi: "Bugün Türkiye’de kadın cinayetleri davaları açısından emsal olabilecek çok önemli bir mütalaa verildi. Katil koca Savaş Temirhanoğulları hakkında hem tasarlayarak hem eşini öldürdüğü için ağırlaştırılmış müebbet talep edildi. Ancak daha da önemlisi, Fikret İnal hakkında da ‘müşterek fail’ olarak aynı suçtan ceza istendi. Yani o sırada kocanın yanında bulunan kişi, tetiği çeken fail gibi cezalandırılmalı denildi. Bu, kadın cinayetlerinde iş birliği yapanların da cezasız kalmaması için çok kıymetli bir gelişme". Tozbey ayrıca mahkeme başkanının akıl sağlığı raporu talebini reddetmesinin de doğru bir karar olduğunu vurguladı.
Anne Mediha Saçlı ise duruşma sonrası yaptığı açıklamada, sanıkların acı çekmesini isteyerek şöyle konuştu: "Benim çocuğumu dokuz kurşunla yatağında öldürdüler. ‘İsteyerek yapmadım’ diyor. Nasıl değil? İki erkeksiniz, ikinizin de silahı var. Yukarıda yatan kadın ne yapabilir? Anahtarı değiştirmişti, site görevlisiydi ama sen kapıyı zorlayarak giriyorsun. Kapıdan çıkıp çocuğumu kanlar içinde bırakıp kaçıyorsun. Bir ay önceden ’Seni öldüreceğim, kendimi de öldüreceğim’ diyorsun. Neden kendini öldürmedin?"
Dava, karar duruşması yapılmak üzere 23 Eylül 2025 tarihine ertelendi. Kadın hakları savunucuları, karara güçlü bir şekilde eşlik edeceklerini belirterek kamuoyunu adliye önüne çağırdı.
Yorumlar
Kalan Karakter: