Geçtiğimiz yıl yaşadığımız ve resmi rakamlara göre 50 bin resmi olmayan rakamalar göre çok daha fazla vatandaşın hayatını kaybettiği depremlerin üzerinden bir yıl geçti. Bu bir yılda deprem konusunda gerek meclis ve yasalar nezdinden gerekse toplumsal bilinç anlamında bir takım iyileştirme ve depreme hazırlık çalışmaları yapıldı. Ancak şu an bir deprem daha olsa, bu çalışmaların yeterli olup olmadığını görmemiz, yine acı bir tecrübe ile olacak gibi görünüyor. Hal böyle olunca yeni bir yıkıcı depremin daha ülkemizi vurmasından önce gerek yapısal anlamda gerek de şehircilik anlamında depreme hazır hale gelebilmek öncelikle binaları güçlendirmek gerekliliği ortaya çıkıyor.
Büyük ölçekli depremlerle defalarca ağır yıkımlar yaşayan Türkiye’de binaların dayanıklılık performansını artıran teknolojiler ve yapısal analizlerle bina dayanımını belirleyen çözümler depremin yaratacağı etkilerin minimize edilmesinde kritik rol oynuyor. Aynı zamanda toplumsal bilincin artması ve deprem karşısında izlenecek yol haritasının önceden çizilmiş olması en az dayanıklı binalar kadar hayati. Yerkürenin en kırılgan bölgelerinden birinde konumlanan ülkemizde, deprem gerçeğini değiştirmek mümkün olmasa da depremin yaratacağı maddi ve manevi kayıpların önüne geçmek mümkün. Bunun yolu ise yapı stoğunun güçlendirilmesinden ve hayata geçirilecek yeni yapıların sürdürülebilir şehir dinamiklerine uygun şekilde inşa edilmesinden geçiyor. Yapılan araştırmalar ve geliştirilen çözümler yalnızca endüstri standartlarını karşılamakla kalmıyor, aynı zamanda güvenlik ve dayanıklılık açısından da yeni ölçütler belirliyor.
Geçtiğimiz yıl 6 Şubat’ta Kahramanmaraş merkezli gerçekleşen ve 11 ilimizi birden etkileyerek toplumumuzda derin yaralar açan depremlerin birinci yıl dönümünde açıklamalarda bulunan Banu Deniz Çetinkol, binaların deprem karşısındaki dayanıklılık performansının artırılması gerektiğini vurgulayarak izlenmesi gereken yol haritasını paylaştı.
Eski ya da yeni fark etmiyor
Depreme karşı en büyük gücün mukavemet karnesi yüksek binalar olduğunu ve bu noktada devreye sismik çözümlerin girdiğini söyleyen Banu Deniz Çetinkol; “Yüzyılın felaketi olarak addedilen 6 Şubat tarihli depremlerde gördük ki, eski ya da yeni olması fark etmeksizin doğru matematik ve doğru teknolojilerle yapılmayan tüm binalar yerle bir oldu. Yapıyı meydana getiren elemanların doğru bir şekilde sabitlenmemesi halinde binaların cephe kaplamaları, asansör rayları, mekanik-elektrik bağlantıları veya taşıyıcı betonarme elemanları hayati risk oluşturabiliyor. Bu noktada devreye giren sismik onaylı dübeller, yapı elemanlarının sağlıklı bir şekilde binaya sabitlenmesi yoluyla deprem anında yerinden oynamalarını önlemeye yardımcı oluyor. Böylelikle can ve mal kayıpları en aza indirilebiliyor. Ayrıca sismik hareketlere uygun olmayan yapısal elemanlar da kayıpları beraberinde getiriyor. Cepheler, iç dekorasyon, boru tesisatı ve dağıtım hatları gibi elemanlar sadece statik olarak tasarlandıklarında, nispeten düşük yoğunlukta olsalar bile bir sismik olaydan kaynaklanan ilave yatay kuvvetleri genellikle destekleyemiyor. Bu noktada, sismik dalgaların binalardaki yapısal elemanlara verebileceği zararı önlemek için geliştirdiğimiz modüler askılama ve destek sistemleri önem kazanıyor. Bir diğer önemli konu ise deprem sırasında doğalgaz ve elektrik kaçağı gibi sebeplerle gerçekleşebilecek yangınlar. Bu noktada da pasif yangın durdurucu ürünlerimizin kullanımı olası riskleri minimize etmede önemli bir rol üstleniyor” dedi.
“Güçlendirme projelerine hız verilmeli”
“Deprem her an olabilir. Dolayısıyla mevcut yapıların durumunun değerlendirilmesi ve depreme dayanıklı olup olmadığının acilen tespit edilmesi gerekir” diyen Çetinkol, sözlerini şöyle sonlandırdı; “Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü’nün raporuna göre; İstanbul’da yapım yılı deprem yönetmeliğinin yayınlandığı 2000 yılı ve öncesine ait bina sayısı 817 bin, konut sayısı ise yaklaşık 4 milyon. Bu rakamlar bize kentsel dönüşüm ve kentsel dönüşüme göre maliyet avantajı olan güçlendirme projelerine hız vermemiz gerektiğini söylüyor’’
Yorumlar
Kalan Karakter: