İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Antalya Şube Başkanı Yrd. Doç. Dr. Cem Oğuz, olası bir depremde Antalya için ciddi endişe içinde olduklarını söyledi. Turizm kenti Antalya genelinde 295 bin 128 yapı bulunduğunu hatırlatan Başkan Oğuz, 2014 yılına kadar ilçe belediyeleri tarafından iskan ruhsatı verilen Muratpaşa’da 65 bin 916, Konyaaltı’nda 9 bin 283 ve Kepez’de 40 bin 246 olmak üzere 3 ilçede toplam 115 bin yapı olduğunu ve bu yapıların durumların belli olmadığının altını çizdi.17 Ağustos Marmara Depremi’nin 16. Yıldönümü üzerine basın toplantısı düzenleyen İMO Başkanı Oğuz, 16 yıl önce yaşanan depremden sonra hiçbir şekilde ders çıkartılmadığını Van depreminde yaşananları örnek gösterdi. Türkiye’nin önemli bir deprem ülkesi olduğunu hatırlatan Oğuz, “Ülke topraklarının yüzde 66’sı 1. ve 2. derecede deprem bölgesinde yer almaktadır. Nüfusu bir milyonun üzerindeki 11 büyük kent, ülke nüfusunun ise yüzde 70’i ve büyük sanayi tesislerinin yüzde 75’i deprem tehlikesi altındadır” şeklinde konuştu.
‘ANTALYA DEPREME HAZIR MI?’
Basın toplantısında “Antalya depreme hazır mı?” sorusunu gündeme getiren Başkan Oğuz, şu soruları sordu: “Tarım, mera ve orman alanlarımızın betonlaşmasını önleyecek, su kaynaklarımızı, sahillerimizi, kamu arazilerimizi, ekolojik sistemi, çevreyi, doğayı koruyacak, kamu yararını ön plana çıkaran bütüncül bir ‘Nazım Plan’ var mı?, Deprem ‘Master Planı’ var mı?, Olabilecek bir depremde Antalya merkezdeki 115 bin yapı stoğunun durumu nedir?, ‘Ulaşım Master Planı’ var mı?, Deprem direnci zayıf olan bina ve altyapıların tahkim, takviye veya yenilenmesiyle ilgili ne yapıldı?, Her türlü afet risklerine göre hazırlanmış mülk sahiplerini mağdur etmeyen, barınma hakkını yok saymayan bir ‘Kentsel Dönüşüm Ana Planı’ var mı?, Deprem etkilerini göz önüne alacak şekilde düzenlenmiş şehir, bölge ve arazi planlaması yapıldı mı?, Deprem öncesi hazırlıkları için acil durum plan ve programları var mı?, Deprem sonrası halkın evleri terk etmesi ve geçici iskanıyla ilgili plan çalışması var mı?, Antalya Büyükşehir merkez ve ilçelerinde yeterli ‘Deprem Toplanma Alanı’ var mı?. Bu sorulara ne yazık ki olumlu yanıt veremiyoruz. Deprem önlemleri, afet sonrası hazırlık çalışmalarını ikna edici bulmuyoruz” dedi.
SORUNLAR DEĞİŞMİYOR
Kent yöneticilerinin sorunları çözme yerine mevcut sorunları büyüttüğünü de ileri süren İMO Başkanı Cem Oğuz, “Belediye meclislerinde 15 bin dönümlük Kırcami ve 3 bin dönümlük Çakırlar Bölgesi’nde ihtiyaç olmadığı halde tarım alanlarını, narenciye bahçelerini, su kaynaklarını yok ederek, taşkın riskine rağmen imara açan plan kararları alınıyor. Bu riskli bölgelerde çılgın proje (Boğaçayı Projesi) yapma peşine koşuluyor. Konunun birinci derecede muhatabı olan bir mesleğin mensupları olarak, depremlerin yıl dönümlerinde sorunları yeniden sıralamanın, çözümü bir kez daha tartışmaya açmanın haldeki durumumuzu özetlediğinin farkındayız. Ne sorunlar değişiyor ne de güvenli yaşam kuracak adımlar atılıyor. Siyasi iktidarın kentleşme ve imar politikaları bağlamındaki yaklaşımı ve doğal afetleri ‘kader’ gibi gören anlayış ne yazık ki endişelerimizi arttırıyor. Antalya deprem tehlikesine değil ranta göre düzenleniyor. Bunun içindir ki yapılan çalışmaları inandırıcı bulmuyoruz” diye konuştu.
MEVCUT YAPI STOKLARI
İMO Başkanı Yrd. Doç. Dr. Cem Oğuz şunları söyledi: “Endişeliyiz. Yapı üretim sürecinin endişelerimizi giderecek şekilde sağlıklı işlemediğinin farkındayız. Lakin endişemiz bu kadarla sınırlı değildir. En azından meslek odalarının, üniversitelerin, bilim çevrelerinin, sivil inisiyatiflerin kamu yönetimi tarafından oluşturulacak ortak bir zeminde bir araya gelerek başlatacağı sürecin, tuhaf ki yine siyasi iktidarın yanlış tutumu nedeniyle sekteye uğratıldığını görmek endişelerimizi artırıyor. Mevcut yapı stoku biz inşaat mühendislerini endişelendiriyor. TOKİ tarafından üretilen büyük konut projelerinin yapı denetim sisteminden muaf tutulması bizleri endişelendiriyor. Deprem toplanma alanlarının imara açılması, yerel yönetimlerin rant odaklı projeler geliştirmesi ve en az diğerleri kadarönemli olmak üzere deprem tehlikesinin görmezden gelinmesi, toplumsal duyarlılığın törpülenmesi endişelerimizi pekiştiriyor.”
Üniversite bünyesinde AKÜ-DAM kurulacak
‘Kentsel Dönüşüm Projesi’ kapsamında, öncelikle mevcut yapı stokunun depremlere karşı risk tespit çalışmaları yapılması için AÜ bünyesinde AKÜ-DAM kurulacak
Akdeniz Üniversitesi’nde (AÜ) ilk kez Deprem Araştırmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi (AKÜ-DAM) kurulacak. 2. Derecede de deprem bölgesi olan turizm kenti Antalya’da ilk kez kurulacak olan merkezle ilgili yönetmelik de hazırlandı. Merkez, depremlerden büyük zarar gören Türkiye’de, depremlerin yapılarda oluşturabileceği zararları önceden belirlemeye ve deprem zararlarını azaltmaya yönelik araştırma, inceleme, geliştirme ve uygulama yapmak, çalıştığı konularda veri toplayacak.
BİLİMSEL ÇALIŞMA YAPILACAK
Uluslararası bilimsel kuruluşlar, araştırma merkezleri ve üniversiteler ile eğitim-öğretim, araştırma, geliştirme, uygulama ve danışmanlık gibi konularda işbirliği de yapacak olan AKÜ-DAM, merkez çalışmalarını daha ileri düzeye çıkarabilmek için kurslar, seminerler, konferanslar, kongreler ve benzeri toplantıları tertip etmek ve bu toplantılara katılacak. Bilimsel ve teknik bulguları ve verileri açıklayan rapor, bülten, proje, kitap, makale, dergi ve benzeri yayınlarda bulunacak.
KENTSEL DÖNÜŞÜM PROJESİ
AÜ bünyesinde kurulacak olan AKÜ-DAM, özellikle Antalya ve çevresi başta olmak üzere deprem riski bulunan bölge ve yerleşimlerin ‘Kentsel Dönüşüm Projesi’ kapsamında, öncelikle mevcut yapı stokunun depremlere karşı risk tespit çalışmalarını yürütecek. Jeolojik, tektonik, geoteknik ve depremsellik incelemelerini yapmak ve sonuçları paylaşmak, yerleşim alanlarındaki zemin davranışı konularında çalışmalarda bulunulacak. AKÜ-DAM için Yönetim Kurulu da oluşturulacak.
ABDULLAH YALÇIN
Yorumlar
Kalan Karakter: