Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) depreme dayanıklı bir kentin oluşmasına öncülük edebilmek için bir program düzenledi. Programa ATSO Başkanı Ali Bahar, Prof. Dr. Erdem Canbay, Yüksek Mühendis Mimar Doğan Hasol, Elektrik Mühendisleri Odası Antalya Şube Başkanı Şaban Tat, Jeoloji Mühendisleri Odası Başkanı Bayram Ali Çeltik, Harita Ve Kadastro Mühendisleri Antalya Şube Başkanı Okan Hançer, Makine Mühendisleri Odası Antalya şube Başkanı İbrahim Atmaca başta olmak üzere çok sayıda davetli katıldı.
Gündemimiz deprem olmalı
Programın açılış konuşmasını yapan Antalya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Ali Bahar; '' Yaşanan deprem felaketi hepimiz yüreğini yaktı. Biz de hemen harekete geçip gerekli malzemelerin bulunduğu tırları nokta atışı yaparak gerekli yerleşim yerlerine gönderdik. Planlı ve organize bir şekilde yardımda bulunduk. Umarım bir daha böyle bir şey yaşanmaz. Bunun yaşanmaması için depremle alakalı gündemimizi korumak durumundayız' ifadelerini kullandı.
Programda konuşan Prof. Dr. Naci Görür teknik bilgileri halka vermenin gereksiz olduğunu belirterek; Fay konuları jeolojik konuları bilim insanları konuşur, halkın bunları bilmesine gerek yok sonuçlarını bilmesi yeterli Bizim ilk ve en önceliğimiz depreme dirençli yerleşim yerleri oluşturmaktır' ifadelerini kullandı
Bu deprem bağıra bağıra geldi diyen Naci Görür; 'Kimseyi gafil avlamadı. Bu depremi bilmek için çok büyük bilim adamı olmaya da gerek yok. Bölgedeki önceki hareketler bunu belli ediyordu. Ben deprem geliyor dediğimde bana bravo hocam deyip alkışladılar. Ama bir önlem alınmadı' diye konuştu
Deprem çok çabuk unutuldu
Deprem ve yaşananlar çabuk unutuldu diyen Görür, ''Merkezi yönetim, valiler, belediye başkanları ve ölenlerin yakınları dahil unutuldu gitti. Bu nereye kadar böyle gidecek. 25 sene önce de Kocaeli'nde on binlerce insanı gömdük. Nereye kadar böyle gidecek? Bu depremlerde toplam 150 bine yakın insan öldü.
Ülkenin sahibi iktidar ya da muhalefet değil
Bu ülkenin sahibi iktidar da değil. Muhalefet de değil. Bu ülke bizim ifadelerini kullanan Prof. Dr. Naci Görür sözlerini söyle sürdürdü; Bu ülkeye biz sahip çıkacağız. Bu nasıl olur? Bizi yönetenlere diyeceğiz ki, bizim şehrimizi depreme dayanıklı hale getir. Bu kadar. Oyumuzu da ona göre vereceğiz. Bu da halka olan bir sitemimdir. Bunu yap yoksa bizden oy alamazsın diyeceğiz.''
Profesör Doktor Naci Görür; Deprem bu ülkenin en önde gelen gündemidir. Ekonomi, işsizlik, pahalılık, terörden de önemlidir. Hepsinden önde gelmelidir. Çünkü direkt olarak insanı öldüren bir olaydır ve konu insan canıdır'' ifadelerini kullandı
Allah'a iftira atıyorlar
'Deprem kaderdir' söylemlerini eleştiren Görür; ''Depremler hayattır, dünyanın yaşadığını gösterir, Ay'da Mars'ta ya da diğer gezegenlerde deprem olmaz. Ama bunu ölüme sebep olacak bir afete çevirmemek elimizde olan bir mevhum. Depreme kader demek dine, yaratana iftira etmek oluyor. Deprem asla kader değildir. Bizim dinimizde kader, bütün ilmin gereğini yaparsın ondan sonra sonucunu Allah'a bırakırsın. Bunu böyle yapmazsak, dini çıkar için kullanmak anlamına gelir'' dedi.
Vatandaşın istemesi lazım
Naci Görür; ''Ben yöneticiyi suçlamıyorum. Ben de belediye başkanı ya da hükümet başkanı olsam vatandaştan talep gelmezse neden hareket edeyim ki? Yapsam, 'ne güzel işler tıkırındaydı nerden çıkardın bunu' der vatandaş. Vatandaşın, halkın istemediğini neden yapayım? Vatandaşın bunu istemesi, kendi ülkesine kendi halkına sahip çıkması lazım'' ifadelerine yer verdi.
'Deprem raporları hazırladık gönderdik' diyen Görür;'' Biz bu raporları, ayrıntılı biçimde hazırladık. Sayın cumhurbaşkanı başta olmak üzere bütün yetkililere gönderdik. Haber verdik. Ancak bir hazırlık yapılmadığı görüldü. Halkın da suçu var. Biz deprem geliyor dediğimizde neredeydi Antepliler, Maraşlılar, Hataylılar ve diğerleri? Bir talepleri oldu mu? Olmadı. Tam aksine imar affı gelince herkes alkışladı. Yanlış yapıldı'' diye konuştu.
Antalya batabilir
Naci Görür;'' Antalya'nın kuzeylerindeki dağlarda bir sorun yok. Onların zeminleri sağlam. Ancak dinamitle ya da çekiçle kırabilirsiniz. Ancak Antalya körfezinin doğusuna doğru gelinirse, burada sorunlar var. Bunlar kırıntılı yapılardır. Antalya merkez, Aksu, Serik gibi yerleşim yerlerinde zemin alüvyonal. Deprem dalgaları geldiğinde, buralar içeri çökerek batar. Akşehir, Fethiye- Burdur ve göller bölgesindeki faylar ciddi depremler üretebilir. Fethiye- Burdur fay hattında tarih boyunca 7'nin üzerinde depremler olmuş. Bu faylar Antalya merkeze 90- 110 kilometre uzağında. Antalya merkezde fay yok ama bu faylar yakın. 7'nin üzerinde bir deprem 100 kilometre çapındaki bir alanı ciddi şekilde etkiler' diye konuştu.
Antalya köy olur
Antalya'da deprem fayı yok. Ancak komşularda 6 ve üzerinde deprem üretme potansiyeli olan kırıklar var diyen ünl bilim insanı;'' Bu yüzden belediye başkanının bunu bilerek önümüzdeki yıllarda Antalya'nın nasıl gelişeceğini planlamaları lazım nerelerde mimari yapılar hangi özelliklerde olmalı bunlar planlanmalı ve uygulanmalıdır. Aksi takdirde Antalya gibi turizm merkez bir şehir köy olur'' dedi.
Eğitim şart
Deprem kültürü eğitimle olur Diyen Naci Görür; ''Deprem kültürü olmadan halk yöneticilerden reaksiyon istemez. Halk istemeyince de depreme dayanıklı bir kent oluşturamayız'' diyerek sözlerini sonlandırdı.
Yorumlar
Kalan Karakter: