Özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerinin yaşadığı yapısal sorunlar bir kez daha gündeme gelirken, EKİPDER üyesi ve özel eğitim merkezi işletmecisi Bayram Gürkan Çalışkan, sektördeki temel problemlere dikkat çekti. Çalışkan, özellikle özel gereksinimli çocuklara ayrılan ders saatlerinin yetersizliği, personel açığı ve ekonomik sürdürülebilirlik sorunlarının, hizmet kalitesini ciddi biçimde tehdit ettiğini vurguladı.
“Mevcut ders süreleri çocukların gelişimi için yetersiz”
Özel gereksinimli bireylerin eğitiminde en kritik unsurlardan birinin zamana dayalı bire bir eğitim olduğunu belirten Çalışkan, mevcut ders saatleriyle istenen gelişmenin sağlanmasının mümkün olmadığını söyleyerek: “Bugün uygulanan ders süreleriyle öğrencilerimizin özel eğitimden tam anlamıyla faydalanabilmesi mümkün değil. Bu çocukların gelişimini desteklemek için ders saatlerinin artırılması artık acil bir zorunluluk haline gelmiştir” diyerek dikkat çekti.

Personel açığı hizmet kalitesini tehdit ediyor
Sektörde fizyoterapist, özel eğitim öğretmeni ve destek personeli başta olmak üzere ciddi bir kadro açığı bulunduğunu ifade eden Çalışkan, düşük ücretler ve ağır çalışma koşullarının uzmanların sektörde kalmasını zorlaştırdığını söyleyerek: “Personel yetersizliği yalnızca kurumları değil, en başta çocukları olumsuz etkiliyor. Hizmetin sürekliliği ve niteliği zarar görüyor. Uzman kadroların sektörde tutulabilmesi için cazip çalışma koşulları oluşturulmalı” dedi.
Artan maliyetler, sabit kalan ücretler
Son yıllarda hızla artan kira, personel, enerji ve işletme giderleri karşısında destek eğitim ücretlerinin yetersiz kaldığını belirten Çalışkan, özel eğitimin ticari bir alan gibi değerlendirilmemesi gerektiğini vurgulayarak: “Özel eğitim, kâr amacıyla değil kamusal sorumluluk bilinciyle ele alınması gereken bir alandır. Ekonomik iyileştirme yapılmazsa, kaçınılmaz olarak hizmet kalitesi düşer” ifadelerini kullandı.
Denetim ve koordinasyon eksikliği var
Sektörde zaman zaman istenmeyen uygulamaların da görülebildiğine dikkat çeken Çalışkan, denetim mekanizmalarının güçlendirilmesinin şart olduğunu söyledi. Kurumlar arasında koordinasyon eksikliği bulunduğunu belirten Çalışkan, bu durumun hem aileleri hem de eğitimcileri zor durumda bıraktığını dile getirdi.
“Etkili ve adil bir denetim sistemi kurulmadan sorunların kalıcı olarak çözülmesi mümkün değil” dedi.
“Sabit katsayı sistemi daha adil olur”
Özel eğitim ücretlerinin her yıl pazarlıklarla belirlenmesini eleştiren Çalışkan, sabit katsayı sistemine geçilmesi gerektiğini savundu. Eğitimci ve terapist maaşlarının kamudaki meslektaşlarıyla eşitlenmesinin sektöre güç katacağını ifade ederek: “Bu sadece çalışanların değil, hizmet alan çocukların da yararınadır. Eşit ücret, nitelikli personel ve daha kaliteli eğitim demektir” diye konuştu.
“Doğru adımlarla uluslararası standartlara ulaşabiliriz”
Çalışkan, doğru politikalar ve sürdürülebilir çözümler hayata geçirildiği takdirde Türkiye’de özel eğitim hizmetlerinin uluslararası standartlara ulaşabilecek potansiyele sahip olduğunu vurguladı.
Yorumlar
Kalan Karakter: