Aday açıklandı ve CHP'de kıyamet koptu. Çatı adayın CHP'yi çatırdattığı, daha adayın açıklandığı ilk dakikalarda ortaya çıktı. CHP'li milletvekillerinin bir bölümü, parti politikasına aykırı buldukları adayı kabul etmediklerini belirttiler.
Vatandaş için durum daha karışıktı. Halkın çoğu İhsanoğlu'nu tanımıyordu ve hızlı bir googling (Google'de araştırma) süreci başladı; sosyal medya yeni adayı tartışmaya açtı.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, tepkiler üzerine yaptığı açıklamada; "Tanıdıkça ne kadar değerli bir bilim insanı olduğunu, ne kadar donanımlı ve kıymetli bir insan olduğunu zamanla görecek, tanıyacak, bilecek herkes" dedi.
Geçmişten az da olsa tanırım İhsanoğlu'nu. Madem Cumhurbaşkanı bizim oylarımızla seçilecek, o zaman daha yakından tanımaya başlayalım yeni adayı hep birlikte.
* * * * *
71 yaşında... Mısır doğumlu... "Ben her zaman Türk vatandaşıydım" dese de, aslında Mısır vatandaşı olduğunu ve yüksek lisansa başlarken Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığına geçtiğini iddia edenler vardır.
Babası Müderris İhsan Efendi, Cumhuriyet'in ilanının ardından 1924 yılında Mısır'a gitmiş. Kimilerine göre "eğitim için" gitmiş; kimilerine göre ise, Atatürk'e karşı olduğu için şapka devrimi üzerine ülkeyi terk edip Mısır'a iltica etmiş.
Devrimler konusunda Ekmeleddin İhsanoğlu'nun da pek iyi düşüncelere sahip olmadığı, 2008 yılında verdiği bir röportajda kurduğu şu cümlelerden bellidir: “Bir ara, devrimler adına geleneklerimizi, demokrasi adına kanunları inkâr ettik. Kerameti kendinden menkul, bir Jöntürk kafasıyla hakikat sırf bazı insanların kafasında olan görüştür ve o görüşü herkes kabul etmek durumundadır, bunu kabul edenler iyilerdir reddedenler kötülerdir şeklinde çok sübjektif, basit, temelsiz ve yoz bir anlayış hakimdi.”
Yıldızının, 12 Eylül darbesinden sonra parladığı söyleniyor. Darbenin hemen ardından Kenan Evren'in Yıldız'da bir köşk bağışlayıp kurdurduğu İslam Konferans Örgütü'ne bağlı İslam Tarih Sanat ve Kültür Araştırmaları Merkezi (IRCICA) direktörlüğüne getirilmiş. 1984 yılında da, Kimya Doçenti iken Kültür ve Bilim Tarihi Profesörü yapılıp, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi'nde YÖK'ün kurdurduğu Bilim Tarihi Bölümü başkanlığına atanmış.
İhsanoğlu, 2005-2013 yılları arasında İslam Konferansı Örgütü Genel Sekreteri olarak görev yapmıştı. Bu göreve, çok yakın olduğu Abdullah Gül'ün üstün gayretleriyle getirildiği iddia edilir.
Bu görevi sırasında Batı dünyası ile olumlu ilişkiler geliştirmiş, Obama'dan Papa'ya kadar pek çok ünlü isimle görüşmüştür.
Recep Tayyip Erdoğan'la birçok konuda görüş ayrılığı yaşar. Ancak Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin, Darfur'da yüz binlerce insanın ölümünden sorumlu bulduğu ve hakkında tutuklama emri çıkardığı Sudan Devlet Başkanı Ömer el Beşir'e sahip çıkmak konusunda, Erdoğan'la hemfikirdir; mahkemenin kararını derin bir hayal kırıklığı ile karşıladığını ve mantık dışı bu kararı reddettiğini söylemiştir. El Beşir de, bu açıklamasından dolayı "kardeşim" dediği İhsanoğlu'na teşekkür etmiştir.
Bu arada, sayın İhsanoğlu'nun, aslında CHP'nin değil, Fethullah Gülen'in adayı olduğu ve son zamanlarda yakın ilişki içerisinde bulunduğu CHP'yi bu ismi Gülen'in önerdiği söyleniyor.
* * * * *
Sayın Kılıçdaroğlu, İhsanoğlu'nun adaylığını içine çok sindirdiğini belirterek; "Son derece kaliteli, donanımlı, başarılı bir insan" demiş. Bakalım CHP tabanı da, 'ılımlı İslam' politikasının gayretkeş bir yandaşını, laik Türkiye Cumhuriyeti'nin Cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturtmayı içine sindirebilecek mi?
Yorumlar
Kalan Karakter: