CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Antalya Milletvekili Çetin Osman Budak, CHP Muratpaşa İlçe Başkanlığı’nın Anayasa değişikliği gündemli danışma kurulu toplantısına katılarak, bir konuşma yaptı. Anayasa değişikliklerinin, halktan kaçırılarak, “oldu bitti” ile geçirilmek istendiğini kaydeden Budak, “Diktatörler, istedikleri gibi bir yönetim kurmak için önce basını susturur, sonra halkı susturur, sonra da siyasi partileri susturur. Türkiye’deki gidişat da buna benziyor. Ama CHP olarak biz susmayacağız. Korkmadan halkımıza gerçekleri anlatacağız. Kuvayı Milliye ruhuyla sahaya çıkmalı, ev ev, sokak sokak bu değişikliklerin diktatörlük getirdiğini halkımıza anlatmalıyız. Kuvayı Milliye ruhunu canlandıramazsak, Türkiye’yi rejimi değiştirmek isteyenlere teslim ederiz. Antalya’dan yakacağımız Yörük ateşini Türkiye’nin her yerine taşıyacağız. Gerekirse 60 gün uyumadan, bu mücadeleyi vereceğiz” dedi.
MEMUR VEKİLLER
Anayasaların toplumsal uzlaşma metinleri olması gerektiğini ancak TBMM’de kabul edilen metnin, uzlaşma değil dayatmayla kabul halkın önüne taşındığını kaydeden Budak, “Bir partinin mutfağında hazırlanan metin uzlaşmanın eseri olamaz. 316 milletvekili neye imza attığını bilmeden imzaladı. TBMM’ye gelene kadar MHP’nin de haberi olmadı. Toplumsal uzlaşmanın olmadığı yerde, anayasa olmaz. Bu metin de aslında anayasayı ortadan kaldıracak” diye konuştu.
‘HALK İZİN VERMEYECEK’
Anayasa değişiklikleriyle partili cumhurbaşkanına yürütme, yasama ve yargı alanında geniş yetkiler tanındığını, kuvvetler ayrılığı ilkesinin rafa kaldırıldığını kaydeden Budak, şöyle devam etti: “Yasama, yürütme, yargı tek kişinin iki dudağı arasına sıkıştırılıyor. Biz bunu söylerken, ‘Meclis güçlenecek’ diyorlar. Meclis nasıl güçlenecek? Lider sultası altında güçlü meclis nasıl olacak? Lider sultası altında tüm milletvekillerini partili cumhurbaşkanı seçecek. Böyle bir yapıda Gazi Meclis yürütmenin tahakkümü altına girer, milletvekilleri de partinin memurları haline gelir. Tüm yetkiler taraflı partili cumhurbaşkanına geçecek. ‘Valileri, milli eğitim müdürlerini, müsteşarları, bağımsız kurumların başkanlarını ben seçeyim. Milletvekillerini, bakanları ben seçeyim’ diyor. 14 yıldır ülkeyi yönetiyordu, şimdi ‘ülkenin tapusunu bana verin’ diyor. Milletimize bunları anlatmalıyız. Halkımız bu gerçekleri gördüğünde, hukukuna, demokrasisine, özgürlüklerine sahip çıkacaktır. Ülkenin tapusunun tek bir kişiye verilmesine izin vermeyecektir.”
Yorumlar
Kalan Karakter: