50 gün…
Hıı….Tamam…
Sözlerini çok duyarız bu dönemlerde…
Ülkemdeki seçimler kadar ABD’deki başkanlık seçimini de yakından takip etmeye çalışıyorum. Aslına bakarsanız onların seçim ayı Kasım’da ama
Şimdiden yarış başladı bile… Seçimlerde iki parti yarışıyor biri Demokrat, diğeri ise Cumhuriyetçi Parti…
Her iki parti de şimdiden birbirini yıpratmaya başladı bile. Propagandalar nefes nefese sürüyor. Amerikan medyası da kirli çamaşırları ortaya çıkarma derdinde…
Adaylar eyalet, eyalet dolaşıyor.
Partilerin bu dönemdeki çalışmaları aday adaylarının ön seçim çalışmaları ama algı adeta şu an Türkiye’de yaşadığımız gibi genel seçime 5 kala gibi bir durum söz konusu…
Her aday adayı eyaletlerde birinci sırada yer almak için şimdiden ter döküyor.
Bu arada herkes gibi Başkan Obama da kamuoyu yoklamaları yaparak, halkın güvenini sorguluyor.
İmkanı olsa yeniden aday olacak ancak ABD Anayasası gereği Başkan en fazla iki dönem görev yapıyor, üçüncü dönem için aday olamıyor.
Sürecin dışarıdan bakıldığında Türkiye’den daha sağlıklı işlediği kesin diyebilirim.
Bugün Türkiye’nin bu sistemi kaldırıp, kaldıramayacağını tartışıyoruz.
Hatta Ak Parti’nin seçim beyannamesinde yer alan başkanlık sistemini konu başlığı olarak duyuyoruz. Ama kimse vatandaşa çıkıp, ‘bu başkanlık sistemi nedir? Ne değildir?’ diye anlatma gereği duymuyor!
Zaten çok okuyan, araştıran bir millet değiliz. Bir de kulaktan dolma bilgilerle ‘HAYIR’ ya da ‘EVET’ diyoruz.
CHP çıkıp neden ‘Başkanlık sistemi olmaz’ı anlatmalı…
Ak Parti de Başkanlık sistemi olur, bu bu sebepten diyerek vatandaşı bilgilendirmelidir.
Hele hele Türk siyasi yapısına göre Başkanlık nedir onu ayrıca anlatmalıdır.
Milletvekili adayları bu durumu iyi değerlendirmelidir. Şimdi vatandaşla iç içe olan milletvekili adayları derslerine iyi çalışıp neyin ne olduğunu anlatmalıdır.
Bana göre yadsınamaz gerçek, kimsenin başkanlık sistemini bilmediğidir…
….
Yorumlar
Kalan Karakter: