Türkiye’nin dört bir yanından yüzlerce insan da o gün orada olacakmış. Antalya’dan da gidecekler var. Her hafta sonu doğa yürüyüşleri yapan Asi Yaban Keçileri grubu mesela…
Grup liderlerinden Metin Atasayar, “Susuzluğun ne demek olduğunu deneyimleyeceğiz. Şimdilik 50-60 kişi katılacağını bildirdi. O güne kadar sayı artar” dedi.
* * *
27 Eylül’de Burdur Gölü’nde olacaklar. Göle Hayat Derneği, Lisinia Yaban Hayatı Koruma ve Rehabilitasyon Merkezi, Göle Yas Belgesel Film ekibinin “Su orucu” ve “Göle Yas” çağrısına uydular. Lisinia Yaban Hayatı Koruma ve Rehabilitasyon Merkezi Doğa Proje Koordinatörü Öztürk Sarıca, çağrılarının 200 bin kişiye ulaştığını söyledi. Aldıkları geri dönüşler için “Bu kadarını biz bile beklemiyorduk” dedi.
* * *
İnsanlar, koğuş usulü uyumaya, çadırlarda gecelemeye razı. Bir gün boyunca da ellerini suya uzatmayacaklar. Tasarruf ettiklerini farz ettikleri kadar suyu Burdur Gölü’ne dökecekler. Su orucu tutacaklar. Kuruyan Burdur Gölü’ne yas edecekler. Öztürk Sarıca, “20-25 yıl sonra yaşanacak susuzluğun provası olacak” diyor. Burdur’un köylerinden haber gelmiş, “Tarlalara, bahçelere su vermeyeceğiz” diye.
* * *
Çok sayıda müzisyen ve müzik grubu da 27 Eylül’de orada olacak. Şarkılarla, türkülerle gölün sesi olmaya çalışacaklar. Nerede kalırız, ne yer ne içeriz diye düşünmeyelim. O sesin bir tek notası olmak için o gün orada olalım. Bugün suyumuzu korumazsak, yarın bir yudum su için savaşmak zorunda kalacağımızı hiç aklımızdan çıkarmadan…
Yorumlar
Kalan Karakter: