Hurma Mahallesi’nin arka taraflarında keçi sürüsünü otlatırmış. İki ay kadar önce yağmur sularını Boğaçayı’na taşıyan bir borudan sesler geldiğini duymuş. Eğilip bakmış, borunun daralan bir yerinde su birikintisinin içinde sıkışmış bir yavru yaban domuzu. Ertesi gün yine bakmış, yavru domuz aynı yerde. Azığından biraz ekmek vermiş. Sonraki günler domates, biber, salatalık, ekmek götürmeye başlamış. Beton bir borunun içine sıkışmış domuzu kurtarmak için nereye başvurmak gerektiğini bilmediğinden bütün gayretini hayvanı hayatta tutmaya vermiş. Ta ki çevredeki sahipsiz hayvanları beslerken gördüğü Sevda ve Mustafa Üner ile konuşma fırsatı bulana kadar.
* * *
Yavru domuzdan onlara söz etmiş. Üner çifti, Antalya Hayvan Dostları Derneği Başkanı Jale Ünsal’ı aramış. Onun da desteğiyle önce itfaiyeden yardım istemişler. Geceymiş. İtfaiye gelmişse de bir şey yapamamışlar. Ertesi gün tekrar bir kurtarma girişimi. Yine sonuç alamamışlar. Ardından Antalya Büyükşehir Belediyesi Alo 153 Hayvan Ambulansı birimini aramışlar. Sahipsiz Hayvan Barınağı’nda görev yapan Mehmet Orakçıoğlu, Park ve Bahçeler Müdürlüğü baş şoförü İbrahim Yıldızoğlu’nu aramış. Günlerden 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı. Resmi tatil. Ne olacak bir gün daha dursun dememiş baş şoför Yıldızoğlu, hemen bir iş makinesi yola çıkmış.
* * *
Minik domuz için üç gün boyunca yardım arayan Sevda Üner anlattı, iş makinesi beton boruyu kırıp domuzun sıkıştığı yerden çıkabileceği hale getirince, Sahipsiz Hayvan Barınağı’nda görev yapan Mehmet Orakçıoğlu ve belediye görevlileri bir parça geriye çekilip beklemeye başlamışlar. Sevda hanım, “Tamam sıkıştığı yerden kurtulur artık, biz gidiyoruz demediler. Belki yaralıdır, kendi başına çıkamaz. Çıksa da tedaviye ihtiyacı olabilir deyip beklediler” dedi. Bir süre sonra etraftaki herkesin dost olduğuna inanan domuzcuk fırlayıp ormana doğru koşmaya başlamış.
* * *
Yavru domuzu hayatta tutan genç çobanın adını hiç kimse bilmiyor. Ben ona insan diyeceğim.
NOT: Sevda Üner ile telefonda uzun uzun konuştuk. Telefonun iki ucunda iki kadın; üstelik ikisi de hayvan haklarını savunan kadın varsa çok doğal tabii. Sevda hanım, yavru domuzu kurtardık diye sevinemediğini söyledi. Çevrede meyve sebze yetiştirenler ile kaçak avcıların yaban domuzlarını vurduğunu anlattı. Yavru domuzun kurtuluşundan iki gün sonra peş peşe silah sesi duymuş. “Belki de bizim yavruyu öldürdüler” dedi.
Yorumlar
Kalan Karakter: