BAKAN IŞIK İŞ ADAMLARIYLA BULUŞTU

Antalya’da turizm ve tarım sektörlerinin öneminden bahseden Bakan Fikri Işık, “Bir Maldivler değilseniz, üretimi ihmal edemezsiniz. AK Parti iktidarı olarak üretime çok önem verdik ve 2008 krizi bizim için de ciddi bir test oldu. ‘IMF ile anlaştı onun için iyi gidiyor, sıcak para ülke ekonomisini ayakta tutuyor’ gibi şeyler söyleniyordu. 2008 krizi patladığında IMF ile anlaşmamız bitmişti, Allah’a şükür Türkiye ekonomisi patlamadı ve ne kadar dirençli bir ekonomimiz olduğunu 2008 kriziyle gördük. Çünkü yapısal reformlara odaklanmıştık, milli gelirimizi ciddi oranda artırdık, ekonomiyi ciddi oranda büyüttük, bütün bunlar başarıdır ama yeterli değildir” dedi. 

İHRACATTA KİLOGRAM GELİRİMİZ 1.7 DOLAR

Türkiye ihracatının kilogram fiyatının 1.7 dolar olduğunu belirten Işık, şöyle konuştu:
“Daha fazla demir, tekstil, otomobil satarak bunu gerçekleştirmek çok mümkün değil, ama bunun mutlaka bir yolu olmalı ve başarmalı. Daha ileri teknoloji ve katma değeri olan ürün üretmek. Eğer ürettiğiniz kumaş yüksek teknolojili bir kumaşsa, bana bir kumaş gösterdiler, ‘600 dolar’ dediler, hangi özellikten dolayı, ‘bu nano teknolojiyle üretilen ve pek çok özelliği olan bir kumaş ve biz bunu 600 dolara satıyoruz’ dediler. Eğer ürettiğiniz ürüne yüksek teknolojiyle yaklaşıyorsanız ve üretiyorsanız orada ciddi bir katma değer oluşuyor.” 

AR-GE VE İNOVASYONLA AŞILAMAYACAK ENGEL YOK
Türkiye ar-ge ve inovasyona odaklanması halinde aşamayacağı hiçbir engel olmadığını kaydeden Işık, “Yaratıcı bir insan yapımız var. Çok farklı açılardan bir olaya bakabiliyoruz. Bazı ülkelerde bu daralmış ve kalıpların dışına çıkamıyor. Türk insanını ar-ge ile buluşturduğunuzda gerçekten olağanüstü sonuçlar alıyoruz. İmkan olursa en iyisini yapabiliyoruz. Bu yıl 300 ar-ge merkezi sayısına ulaşabilirsek inanıyorum ki Türkiye 2020 yılında dünyada ar-gede en hızlı sıçramayı yapan ülke olacaktır” dedi. 

TASARIM ŞİRKETLERİNE AR-GE DESTEĞİ
10 kişiyle tasarım merkezleri kuran şirketlere aynen ar-ge merkezlerine verilen desteklerin verileceğini de anlatan Bakan Işık, “Siparişe dayalı ar-ge ve tasarımı getirdik. Bir tasarım ofisi sadece kendi için değil, piyasadan da sipariş alsın, hele ki yurtdışından alırsa yüzde 100 ar-ge indirimi veriyoruz. Artık yurtdışına da ar-ge satmak istiyoruz ve şu anda Türkiye’den yurtdışına bilgi satan firmalar var. Türkiye ne zaman ki bilgi satma noktasında bir 10 milyar doları yakalar, o zaman ciddi bir sıçrama olur. Şu an 1 milyar dolara yaklaşıyoruz. Sanayicilerden de istediğimiz ar-ge alanına yoğunlaşmak. Bakanlık olarak temel hedefimiz yerli, yenilikçi ve yeşil üretim” diye konuştu.

YÜKSEK TEKNOLOJİ ÜRETİMDE TÜRKİYE’NİN TAMAMI 5’İNCİ BÖLGE KAPSAMINA GİRECEK

Hedefin orta yüksek teknolojide ithalat bağımlısı olduğu, katma değer ve istihdamın yüksek olduğu ürünlerde Türkiye’nin tamamını 5’inci bölge teşviklerinden yararlandırmak olduğunu belirten Bakan Fikri Işık, “İstiyoruz ki Türkiye yerli ürünlerini, teknoloji düzeyini artırsın. İthalatını azaltsın, ihracatını artırsın ve cari açık problemini azaltsın. Yeşil üretimden kastımız, yaptığımız üretim insana ve doğamıza saygılı olacak, havamızı, suyumuzu ve toprağımızı kirletmeyecek. Çevre dostu üretim yapmalıyız” dedi. 

ANTALYA’YA AR-GE MERKEZİ AÇILSIN

Antalya’da maalesef Rusya krizinden dolayı turizmin yanı sıra tarımın da olumsuz etkilendiğinden bahseden Işık, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Özellikle Kumluca’da bir gıda ihtisas sanayi bölgesi kurulması çalışmalarını sürdürüyoruz. Tarımsal sanayinin geliştirilmesi, Antalya için önemli gördüğümüz üçüncü ayak da yeşil üretim anlayışla sanayiye odaklanmak, nitelikli sanayi. Antalya o zaman çok daha hızlı ve nitelikli büyüyecek. Antalya’da toprağımızı, suyumuzu, toprağımızı kirletecek sanayiye tahammülümüz olamaz. Antalya’da yeni ar-ge merkezleri açılmasını da özellikle rica ediyorum ve Antalya gibi büyük bir şehirde ar-ge merkezi olmayışı yakışmıyor.”

TERSİNE BEYİN GÖÇÜNDE 800 BİLİM İNSANI TÜRKİYE’YE GERİ DÖNDÜ

Yerli ilaç üretimi konusunda da ciddi bir çalışma yürütüldüğünden bahseden Bakan Fikri Işık, pek çok ithal ilaç firmasının Türkiye’de üretime başladığını kaydetti. Türkiye’nin beyin göçü çok yoğun bir ülke olduğunu da anlatan Bakan Işık, son birkaç yıldır beyin göçünün tersine yaşandığını söyledi. TÜBİTAK olarak tersine beyin göçünü destekleyen projeler yürüttüklerini aktaran Bakan Fikri Işık, “800’ün üzerinde akademisyen, bilim insanımız Türkiye’ye geri döndü” dedi.

Amerika çok sayıda üniversiteyi ziyaret ettiğini de vurgulayan Işık, sözlerini şöyle tamamladı:

“İllaki bilim adamlarımız, akademisyenlerimiz Türkiye’ye dönsün’, hayır o orada kalsın, ama orada kalıp Türkiye’yle ortak proje yapması bizim daha çok işimize geliyor. Çünkü ben o üniversitelerin sağladığı imkanları sağlayamayabilirim. Ama orada sipariş usulü ar-gede rol alacakları şekilde teklif götürdüm. Artık ‘akademisyenlerimiz dışarı gidiyor, ah vah yandık’ bu anlayış yanlış, giden akademisyenlerimizin Türkiye ile irtibatı var ve bu bizim için kayıp değil, onlardan yararlanabilirsek bu bizim için kazançtır. Bir şekilde Türkiye’ye tersine beyin göçünün artacağını ve bundan daha fazla yararlanacağımıza inanıyorum.”