MHP Lideri Devlet Bahçeli, referandum çalışmaları kapsamında Antalya'da partisinin düzenlediği mitingde konuştu. Kepez Turgut Özal Spor Salonu önündeki Seyhan Caddesi'nde yaklaşık 5 bin kişinin katıldığı miting alanına makam aracıyla gelen Bahçeli, partililer tarafından çiçeklerle karşılandı. Türk bayrakları, Atatürk ve Bahçeli'nin büyük posterlerinin bulunduğu mitingde vatandaşlara Türk bayrakları dağıtıldı. Miting alanı 'Bu ülke için yeminimiz var, vazgeçilmez' yazılı ve 'Evet' mühürlü çok sayıda pankartla süslendi.
TURİZMDEKİ KRİZ
'Hareketin lideri Devlet Bahçeli' sloganlarıyla karşılanan Devlet Bahçeli, seçim TIR'ı üzerinden Antalyalılara seslendi. Referandumun barış, huzur ve güvenlik içinde geçmesini temenni eden Devlet Bahçeli, Antalya'nın diken üstünde olduğunu belirterek, “24 Kasım 2015'de düşürülen Rus uçağı Antalya'yı kasıp kavurmuştur. Turizm acente ve şirketleri dardadır. Turizm darboğazda, oteller sancılıdır. Sebze- meyve üreticilerimiz dertlidir. Antalya'da sıkılan bir elin, mesela Rusya'da karşılığı vardır. Antalya'da atılacak bir adımın Finlandiya'dan sesi duyulacaktır. Veya Antalya'dan gösterilecek yakınlığın Danimarka'dan, Hollanda'dan, Almanya'dan mutlaka cevabı görülecektir. Antalya aynı zamanda kültür ve medeniyetlerin kesiştiği kavşak noktasıdır. Antalyalı kardeşlerim, Türk milletinin değerlerini temsil ederken aynı zamanda da tanıtmaktadır" diye konuştu.
GELEN GELİR GELMEYEN KENDİ BİLİR
Ekonomik zorlukların biriktiği ve üst üste yığıldığını dile getiren Bahçeli, Türkiye karşıtı çevrelerin aleyhte propagandalarını da yakından takip ettiğini kaydetti. 16 Nisan'dan rahatsız olan Avrupa ülkelerinin Antalya'yı karalama yarışında olduğunu belirten Bahçeli, şöyle dedi:
“Almanya bir yandan, Hollanda diğer yandan turizme darbe vurmanın peşindedir. Türkiye'yi güvensiz bir ülke gösterme çabalarına hız verdiler. Antalya'nın imajını lekelemeye çalışıyorlar. Rezervasyon iptalleri bunun en açık ispatıdır. Çünkü Antalya'nın dostluk ve kardeşlik ikliminden ürküyorlar. Çünkü Antalyalının irade ve duruşundan çekinip korkuyorlar. Sanıyorlar ki teslim olacağız. Sanıyorlar ki milli tez ve iddialarımızdan vazgeçeceğiz. Ya da aman dileyip yalvar yakar peşlerine düşeceğiz. Gelen gelir gelmeyen kendi bilir. Fakat bizim gönlümüzde herkese yer vardır."
TUTUKLU VE GÖZALTI RAKAMLARI
15 Temmuz işgal ve ihanetinin Türkiye'yi yıkmak için planlandığını dile getiren Bahçeli, bugüne kadarki toplam gözaltı ve tutuklanan kişi sayılarıyla ilgili şunları söyledi:
“Bugüne kadar 113 bin 260 kişi FETÖ'den dolayı gözaltına alınmıştır. Halen 47 bin 155 kişi tutukludur. 10 bin 732 polis, 7 bin 463 asker, 168 general, 2 bin 575 hakim ve savcı, 208 mülki amir ve toplam 26 bin 177 sivil şu anda cezaevindedir. Karşımızdaki tablo dehşet vericidir. Türkiye hiç böyle bir vakaya şahit olmamıştır. Suçu günahı olmayanlara diyecek bir şey yoktur. Hakkı yenmiş çıkarsa, hakkı gasp edilmiş varsa, bunları Türk adaletinin düzeltmesi kaçınılmaz bir ihtiyaç ve zarurettir."
İDAM CEZASI ÇIKIŞI
İdamla ilgili de açıklamada bulunan Bahçeli, şunları söyledi:
“Kim ki FETÖ'yle irtibat ve iltisakı varsa, kimin fiyatı 1 dolar ediyorsa, kimler Bylock'la haberleşip Türkiye'ye kastetmeye kalkışmışsa yedikleri içtikleri burunlarından fitil fitil getirilmelidir. Bu milletin ekmeği kursaklarından geçenlerin ilk fırsatta dönüp düşmanca saldırıları asla unutulmamalı, bağışlanmamalıdır. Eğer istenen idamsa biz varız. 16 Nisan'dan sonra derhal ve süratle idam cezasıyla ilgili yasal ve anayasal düzenlemeyi yapmaya ön şartsız hazırız."
“Antalya idama evet diyor mu? İdamın geri gelmesine destek veriyor musunuz?' diye alandaki vatandaşlara da soran Bahçeli, kalabalığın 'evet' yanıtı üzerine “O halde iş bitmiş, karar verilmiş demektir. Bize düşen Antalya'nın talep ve sesini duymak, gereğini de seve seve yapmaktır" diye konuştu.
'KONTROLLÜ DARBE' TEPKİSİ
Konuşmasında CHP Genel Bakanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun 15 Temmuz darbe girişimiyle ilgili 'kontrollü darbe' sözlerine karşın çok sert ifadeler kullanan Devlet Bahçeli, şunları kaydetti:
“Kılıçdaroğlu sabah akşam 16 Nisan'ı karalamakla uğraşmaktadır. Ama aynı Kılıçdaroğlu 15 Temmuz FETÖ darbe teşebbüsünden her nedense bahsetmemektedir. Bahsetse de, tıpkı geçtiğimiz günlerde olduğu gibi kontrollü darbe demektedir. Ne demek kontrollü darbe? Bu rezil değerlendirme nereden çıktı? 15 Temmuz'a kontrollü darbe demek, kasten ve kontrolsüzce yapılmış çarpıtmadır. Anlayamadığımız, Pensilvanya'dan CHP'ye mesajların nasıl ulaştığı, Mustafa Kemal'in partisinin nasıl ikna olduğudur. Bylock mu devrede, özel ulaklar mı faaliyettedir? Kılıçdaroğlu ve sufle aldığı karanlık çevre ve ülkeler 15 Temmuz'un FETÖ darbe teşebbüsü olduğunu ne zaman göreceklerdir?"
Yorumlar
Kalan Karakter: