'Aşılamada Türkiye G-20 içinde üçüncü sırada'

Antalya Kent Konseyi Turizm Çalışma Grubu Başkanı Recep Yavuz, turizm hareketliliği açısından büyük önem taşıyan aşı konusunda, ülkeler ve bölgelerdeki aşılama oranlarıyla ilgili yurt dışı kaynaklardan bir rapor hazırladı. Salgından korunmak ve kurtulmak için tek çarenin aşı olduğuna dikkat çeken Yavuz, ne kadar çok aşı yapılırsa korona kabusunun o kadar azaldığı, bunun için bütün ülkelerin bütçe ve enerjilerini aşılanmaya verdiğini kaydetti.
'SADECE PARA VE AŞI DA YETMİYOR'
Sadece para ve aşı olmasının da yetmediğine dikkati çeken Yavuz, "Aşıların yapılabileceği istasyonlar ve yeterli sayıda yetkin kişiler de gerekiyor. İşte Almanya gibi bazı ülkeler burada zorlanıyor. Aşıyı bulup, depoya kaldırıp aşılayamamak büyük eleştirilere neden oluyor. Avrupa'nın en büyük sorunu konuyu AB içinde yönetmeye çalışmaları ve aslında bunun pek mümkün olmadığı. Macaristan, Rus aşısı kullanırken, İtalya, Rus aşısını İtalya'da üretmeye çalışıyor. Önümüzdeki günler buna benzer daha birçok hamleye gebe. Aşılanma metotları da ülkeden ülkeye değişiyor" dedi.
'TÜRKİYE G20 ÜLKELERİ İÇİNDE ÜÇÜNCÜ'
Aşılanma sürecinde İsrail, ABD ve İngiltere ilk sıraları alırken AB ülkelerinin çok gerilerde kaldığını belirten Yavuz, Türkiye'nin ise kısıtlı aşı imkanlarına rağmen, oldukça hızlı davranarak dünyada en hızlı aşılama yapılan ülkeler arasına girdiğini söyledi. Yaş ve öncelikli mesleklerden başlanarak her iki dozun birden yapılmasının öngörüldüğü aşılama yöntemine göre Türkiye'nin bugüne kadar nüfusunun yüzde 16'sını aşılayabildiğini belirten Yavuz, "Böylelikle Türkiye, G20 ülkeleri içinde ABD ve İngiltere'den sonra nüfusuna göre en yoğun aşılamayı yapan üçüncü ülke durumuna geldi" diye konuştu.
'AVRUPA İKİNCİ SIRADA'
Türkiye'yi İtalya, Almanya ve Fransa'nın takip ettiğini anlatan Recep Yavuz, Kanada, Çin, Güney Kore, Japonya, Brezilya ve Avustralya'da aşılama oranlarının çok düşük olduğunu söyledi. Yavuz, özellikle Japonya, Güney Kore ve Avustralya'nın pandemiyi önemli ölçüde kontrol altına aldıkları için çok büyük aşı baskısı altında olmadıklarını da kaydetti. Dünya genelinde aşılanmada büyük farklılıklar olduğunu dile getiren Yavuz, Kuzey Amerika'nın başını çektiği sıralamada Avrupa'nın ikinci sırada geldiğini ifade etti.
'BİRKAÇ YILI ALABİLİR'
Özellikle dar bütçeli ülkelerin sipariş ettiği Astra Zeneca aşısının teslimatındaki problemlerin birçok ülkeyi mağdur ettiğini belirten Recep Yavuz, "Asya ülkeleri henüz yüzde 5 oranını yakalayamadı. 5 farklı aşının kullanıldığı AB içinde de aşılanmada büyük farklılıklar var. Almanya, İtalya ve Fransa yüzde 10'un üzerine çıktı. Bu tempoda Avrupa ve Kuzey Amerika dışındaki kıtaların aşılanması birkaç yılı alabilir. AB yaz ortasına kadar halkın yarısına iki doz aşı hedefliyor. Almanya haziran sonuna kadar halkın yüzde 60'ına iki doz aşı öngörüyor. Akdeniz'in önemli tatil destinasyonu Hırvatistan ise ancak yüzde 36 oranında aşılama yapabilecek" diye konuştu.
'TÜRKİYE BİR ADIM ÖNE GEÇTİ'
Turizmci Yavuz, ülkelerin kimi aşısızlık, kimi eksik personel, kimi bürokratik engellerden yakınırken, Türkiye'nin eldeki kısıtlı imkanlarla aşılanma sürecinde elini çabuk tutarak bir adım öne geçtiğini kaydetti. Turizm personelinin aşılanması kozunu iyi değerlendirmesi gerektiğini vurgulayan Recep Yavuz, "Hiç bu kadar hızlı beklemiyordum, hafta içi personelimiz için yaptığımız başvuruya bugün olumlu olarak cevap verildi ve kaydımız yapıldı. Umarım aşılanmada aynı hızla gerçekleşir ve turizm sezonuna bütün turizm çalışanları aşılanmış olarak girer" dedi.
'ÇOK BÜYÜK AVANTAJLARA SAHİP'
Türkiye'nin Avrupa'nın hantallığının karşısında çok büyük avantajlara sahip olduğunu da söyleyen Yavuz, şunları söyledi:
"Nüfusumuz genç. Sağlık personelimiz büyük ve fedakarca çalışıyor. Sistemimiz işliyor, vatandaşlık numarası ile bizde her şey halledilebiliyor, kayıtlar yapılabiliyor, sırası gelen haberdar ediliyor ve çok daha hızlı hareket edebiliyoruz. AB'de kişisel veri dolayısıyla bu anlamda bir data yok ve birçok şey daha bürokratik, ağır işliyor. Ülkemizde halkın aşıya inancı Avrupa ortalamasının çok üstünde. Bütün bunları topladığımızda hikayenin sonu bizim için daha güzel olabilir gibi gözüküyor"