Geçen sene Büyükşehir Belediyesi; Yat Limanı’na iniş ve çıkışları kolaylaştırmak ve turizmi canlandırmak amacıyla; Tophane semtinden limana inen bir “asansör” yaptı.
Alışılması zor oldu. Ama alışılınca da vazgeçilmez oldu.
Yerli ve yabancı turistler,
Motosikletliler,
Dükkânlara mal taşıyanlar,
Vs.,vs.
Sahipsiz asansöre; aşırı binenler bir taraftan asansörün mekanik ömrünü de kısaltmaya başlamışlardı.
Asansöre binmek için ne Tophane ve ne de liman girişlerinde; aydınlatıcı bir bilgi yoktu.
Kolaylık sağladığından; kısa zamanda “tur operatörleri ve rehberler” tarafından benimsendi. Kestirmeden “Yat Limanı” na inip; yine aynı yolu çıkış için de kullanılır oldu.
KALEİÇİ TURLARI VE GEZİLER
YAPILMAZ OLDU!
Eskiden Kalekapısı veya Tophane’de toplanan turist grupları; önce Kaleiçi turunu yapar, sonra Yat Limanı’na inerdi. Ya da Yat Limanı’nı gördükten sonra; Kaleiçi’nde gezerlerdi.
ASANSÖR
Asansör yapılınca dediğimiz gibi “Kaleiçi” gezileri yapılmaz oldu!
Bu ne demekti?
Turizmden yıllardır ekmek yiyen, vergisini verebilen, kiralarını ödeyebilen, aldığı malların senet borçlarını aksatmayan KALEİÇİ ESNAFININ SONU DEMEKTİ!
Garip ama gerçek!
Asansör “fayda” yerine “zarar” taşıyordu Kaleiçi esnaflarına!
“HİÇ OLMAZSA YAŞLI, SAKAT TURİSTLER ASANSÖRE YÖNLENDİRİLSE; SAĞLAM OLANLAR ‘İSKELE CADDESİ’,’UZUN ÇARŞI GİBİ SOKAKLARDA GEZE GEZE YAT LİMANI’NA İNSELER VE DÖNSELER; ŞU ANDAKİ SIKINTILAR OLMAZ!” diye düşünüyorlar Kaleiçi esnafı.
Haklılar da!
Çünkü Kaleiçi’nin “cazibe merkezi” olmasında onların varlıklarının büyük etkinlikleri var.
Son yıllarda istenilmeden yaşanan bazı olaylar, zaten Kaleiçi turizmini olumsuz etkilemiş.
Turistlerin alışverişlerinde umulan kazançlara ulaşılamaz olmuştur.
Kaleiçi’nin daha çok turiste ihtiyacı vardır.
Bu konuda yetkililerin yardımcı olmaları bekleniliyor.
::: :::
KIZILAY,
“KAPALI YOLU” KAPATTI!
(Şarampol Caddesi)
Tamam; KIZILAY bizim “milli” kurumumuzdur. Yaptığı ve yapacağı hizmetlere destek vermek boynumuzun borcudur.
Ama bu kadar da olmaz ki?
Turizm şehri olan ANTALYA’nın göbeğinde; Kalekapısı’nda ‘tramvay durağı’nın hemen arkasına “kan bağışı topluyorum” diyerek; her gün değişik değişik çadırlar kurması mı gerekir?
Ya da Yavuz Özcan Parkı’nda TIR park ederek mi kan toplaması gerekir?
Sağlıksız bir ortamda kan almak ne derece doğru?
Binlerce turistin fotoğrafladığı yerlerde KIZILAY çadırı kurmanın neresi normal?
“Savaş mı var?” diye sormazlar mı?
İkincisi: Neden hep en merkezi, en çok turistlerin gelip geçtiği yerler seçiliyor?
Üçüncüsü: Şehrin göbeğine minibüs veya TIR park etmesi TRAFİK kurallarına aykırı değil mi?
Lütfen duygusal değil; turizm açısından bakalım KIZILAY’a.
::: :::
Yorumlar
Kalan Karakter: