Antalyaspor’un en fazla tartışılan başkanlarından birisi olan Gültekin Gencer uzun süren sessizliğini Hürses’e bozdu. Gültekin Gencer, Antalyaspor Başkanlığını bırakmasının ardından bugüne kadar geçen süreyi Hürses’e anlattı.
Biz Antalyaspor'a başkan olduğumuz zaman söylediklerimizin her zaman arkasında durduk ve gerçekleştirdik. Eto’o transferini gerçekleştirdik ve çıtamızı en yukarıya koyduk. Ama geldiğimiz noktaya bakarsak, Antalyaspor siyasetin kurbanı olmuştur. Bizden sonra gelen arkadaşlar, siyaseten geldikleri için bizim yaptığımızın onda biri yapamamışlardır. Bizim dönemimizde siyaset hiçbir zaman Antalyaspor'un içine girmemiştir. Hatta sayın Türel, bir tane arkadaşımı dahi tavsiye etmem dedi ve benim yönetimime tek bir isim dahi vermedi ve bir lira da bize destek olmadı.
KÜME DÜŞÜNCE KİMSE YANAŞMADI, GENCER YAPAR DEDİLER
Antalyaspor küme düşmese, o dönem Türel beni gönderecekti. Çünkü Antalyaspor sayesinde iş yapmak isteyen insanlar vardı ve devamlı olarak Türel'e baskı yapıyorlardı. Antalyaspor'da yönetime gelen çoğu insanın iş takipçiliği ve ranttan başka bir düşüncesi olmuyor. Örneğin Ali Yılmaz, bize karşı aldığı talimatlarla kendini kullandırdı. Duyduğuma göre kendisi de bunun karşılığında bir benzin istasyonu alanı ruhsatı almış. Benim dönemimde kaldırmış olduğu uçağı dahi kulüpten alacak olduğu petrol ve faiz giderleri alacağına karşılık mahsuplaştı.
Küme düşünce ise kimse yanaşmadı, nasıl olsa Gencer yapar dediler ve takımın yeniden Süper lige çıkmasını beklediler. Biz ikinci lige düştüğümüz sene yönetim olarak 17 milyon lira para topladık. Hatta o dönemki yönetim kurulu tarihi bir yönetimdir. O sene biz takımı Süper lige çıkardık ama bu başarıya siyasiler sahip çıktı. Sanki onlar yapmış gibi davrandılar. Kendi vergi borçlarını dahi bize ödettiler. Başkanlık dönemimde tek destek aldığım siyasi Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'dur. Başka da kimse yoktu.
TAKIMLA YATIP TAKIMLA KALKTIK
Antalyaspor'u 22 milyon dolar borçla devraldım, 27 milyon dolar ile devrettim.
Devrettiğim kadronun değeri 27 milyon dolardan fazlaydı.2015-2016 Şampiyonluk yaşamış 5 takıma toplamda bir sezonda 26 gol atmış Antalyaspor’dan başka bir takım yoktur. Bizim dönemimizde yaşanmıştır . Biz adeta takımla yattık, takımla kalktık. Bizim dönemimizde 30 bin kombineye çıktık, 55 bin passolig rakamına ulaştık. Antalyaspor şehir ile bütünleşmişti.
RONALDİNHO İLE ANLAŞMIŞTIM
Türel ile bir otelde yüz yüze toplantı yaptım. Türel bana ‘Eto'o'ya karşıydım ama yanıldım, sana vergilerden ötürü , 2 milyon Euro borcum var, ödemeler de iyi gidiyormuş’ dedi. Ben de Ronaldinho'yu getirelim sen sponsor ol dedim. 4.5 milyon istiyor ama 3.'dan fazla veremem dedim. ‘3 milyon Euro ben veriyorum dedi iki milyonda vergi borcundan dolayı destek oluyorum Ronaldinho'yu getir’ dedi. Eto'o ile birlikte İngiltere'de randevu aldık. Vizelerimizi hazırladık Ronaldinho'yu getirecektik. Konya'da oynanan ve Alanyaspor'un Süper lige çıktığı maç vardı. O maçı izlemeye gittim. Dönüşte Nafiz Tanır aradı ‘genel kurula gideceksin’ dedi
Ben zaten bu talebi bekliyordum. Beni istemiyorlardı, çünkü beni kullanamayacaklardı. Başta Şefik Öz ve Ebru Türel böyle istiyordu Antalyaspor kendi kontrollerine girsin istiyorlardı. Ben de genel kurul kararı aldım.
ETO’O GELMESİN İSTEDİ
Bana İsmail Bilal ve Nafiz Tanır aralığıyla Eto'o transferini yapmasın gelsin ve istifa etsin diye mesaj yolladılar. Çünkü Eto'o gelirse siyasi rantı kullanamayacaklardı.
Bakanlar kuruluna ara verilip de sayın Mevlüt Çavuşoğlu bana telefon açıp bu transferi mutlaka bitir derken, Türel bana telefon açıp transferi yapma dedi bunu şehir bilmelidir.
STADYUMUN TAHSİSİ
Stadyum kiralamasının tek suçlusu Türel'dir. Spor Genel Müdürü Mehmet Baykan bana 3 yıllık sözleşme yetkim var dedi. Ben stadyumu Mehmet Baykan’ın yetkisi ile 330 bin liraya ben kiralayacaktım. Türel ben tahsisi alacağım dedi. Bunun imkansız olduğu bakanlıktan iletildi ama o inatlaştı. Verdikleri takdirde tüm takımlar ayaklanır ve emsal teşkil edeceği için herkese yapılması gerekir diyerek tahsis kabul edilmedi. Sonrasında ise derneğe bir milyon liraya kiralandı. 49 yıllık tahsis ise cumhurbaşkanını yetkisinde. O da olmadı.
BENİ İTİBARSIZLAŞTIRMAYA ÇALIŞTILAR
Sonrasında ise 30 Haziran’da ben genel kurulla Antalyaspor’u Öztürk ailesine teslim ettim. Genel kurulda ibra edildim. 6 aylık bir süreç vardı dava açmaları gerekiyordu. Ama dava açmadılar, bir yıl sonra beni tekrar ibra etmeye kalktılar. Yönetimi ve beni ayrı ayrı ibraya kalktılar. Ama bu zaten hukuka aykırıydı. O zamanki Ticaret İl Müdürü Seval hanım ‘Bizim kayıtlarımızda ibrası var, dava konusu da olmamış, yapılan yanlış’ dedi. Bunu beni itibarsızlaştırmak için yaptılar. Benim siyasetin önüne geçmemden dolayı yaptılar. Antalya'nın öz evladını itibarsızlaştırmaya çalıştılar, bunu yaparken de Öztürk ailesini kullandılar.
ANTALYA FUTBOLU İÇİN HER ŞEYİMİZİ KAYBETTİK
Benim dönemimde dernek ve AŞ başkanları ayrıydı. Bunun ayrı olmasını ilk defa isteyen benim. Bizim dönemimizde herşeyimiz açıktı ve şeffaftı. Bütün evraklar görülüyordu hatta içeriden birisi bütün mali evrakları servis ediyordu. Herkes kulübe gelip istediği kişiyle konuşurdu. Benim ailem Antalya futboluna sponsorluk yapmıştır. Kendi kulübümü kurmuşumdur. Biz aile olarak Antalya futbolu için çok katkı koymuşuzdur.
ANTALYASPOR BATAĞA GİTTİKÇE ŞEHİR UYUYOR
10 Ocak 2018’de yapılan genel kurulda konuşma yaptım. Benim dönemimde borç 90 milyondu, beni astıracaktınız. Öztürk döneminde ise benim temlik gelirim kadar onların faiz gideri var, dedim. Şuan Antalyaspor'un 450 milyon lira borcu var. Türel, her türlü borcu kapatacağım dedi. Ancak sözünü tutamayacağını anlayınca sekiz ay sonra göreve getirdiği Cihan Bulut’a ikinci kez yanlış yaptı. Antalyaspor’un ayarları ile yine oynamıştır. Seçime girerken maddi yükten kurtulmak için el çektirdiği Öztürk ailesine kulübü teslim etmiştir.
ANTALYASPOR BAHANE
Genel kurulda Gazanfer Gencer ibra etmedi ve dava etti. Dava açması için de Türel baskı yaptı. Bütün evrakları yöneticilerle Gazanfer Gencer'in bulunduğu yere servis yaptılar. Dava açılsın istediler. Kimin vasıtasıyla evrakların verildiği biliniyor. Antalyaspor bahane rantiye işler şahane diyebilirim.
SAHİLİ ANTALYASPOR’A İSTEDİM
Ben Konyaaltı Sahili Antalyaspor'a verilsin dedim. O zamanki basın ve gazete arşivlerinde bunlar bulunuyor. Ama tabiki bu projeye, Türel destek vermedi. Sahilde şimdi gelinen noktayı da kamuoyunun takdirine bırakıyorum.
BENİM KADROM BEŞİNCİ OLDU
Benim dönemimde Antalyaspor zarara uğratıldığı iddia edildi. Alınan oyuncuların hepsi ile üç yıllık sözleşmeler yapıldı. Benim futbolcularımın tamamı üç yılını tamamladı. Şuandaki mevcut kadroda da hala benim oyuncularım var. Hatta o kadro beşinci oldu. Bir teşekkür bile etmediler. Benim kadronun gideri 13.5 milyon Euro'ydu, Öztürk'ün kadrosu 42 milyon Euro'luk bir takımdı. Kimin kadrosu daha katkı koydu yine kamuoyunun takdirine bırakıyorum.
ETO’ONUN GİDİŞİ
Eto’o’ya borçları karşılığında ibraname verdiler mi vermediler mi? buna cevap versinler. Alacaklarını bırak, istediğin kulübe imza atabilirsin dediler. Eto’o da bu ibraname ile kendine kulüp aradı. Beni göndermek istiyorlar paramı ödemek istemiyorlar dedi ve kendine takım buldu. Eto’o’nun gidişinde dahi bizi kamuoyunun önüne attılar.
BİR YIL DAHA DEVAM ETSEYDİM
Bir yıl daha başkanlığa devam etseydim, Antalyaspor'un borcu kalmayacaktı. Stadın ismi de hazırdı, sponsorlarımız da hazırdı. Öztürk ailesinin kefaletine saygı duyarım ama buna gerek var mıydı, buna sebep kim? Bizim dönemimizde tribünlere isim sponsoru aldık, göğüs sponsoru aldık ama bu dönemde ne kadar sponsor geliri var, bir bakın bakalım. Levent Aydın'dan 2 milyon Euro para aldım göğüs reklamı için. Şuan ise göğüs reklamı Regnum.
Bu yönetimin gözle görülür sponsorlukları ise sadece kulübün ve yönetimin yemekleri karşılığı restoranlardan aldıkları sponsorluklar.
KİMSE ELİNİ TAŞIN ALTINA KOYMADI
Dernek genel kurulu Antalyaspor’a hayırlı uğurlu olsun. Ama birilerinin yaptığı hataları bu şehir ödememeli. Şehir borçlanıyor. Bunu şehir algılayamıyor. Gencer şu kadar borç bıraktı diyorlar. Ben size gelin kulübü alın mı dedim, bana resmen ihtilal yapıldı.
SİYASET DUR DEDİ
Başkanlığımda Servet Çavuşoğlu’nu Antalyaspor’da işe almam için Şefik Öz bana rica etti, bizden birileri işten çıkarılsın istendi. Ben kabul etmedim, eğer yapmış olsam şuan görevime devam ediyor olacaktım. Bizden sonra Servet kardeşimle beraber göreve geldiler. Antalyaspor’un sportif ve mali başarısını kamuoyunun takdirine bırakıyorum. Bizde Eto’o’dan sonra en pahalı futbolcu Diego idi (900 bin EURO) bizden sonra Nasri’den, Drole’a kadar 8 milyon’dan başlayıp 2 milyon Euro’ya kadar paralar sokağa atıldı. Bu kentin paraları atıldı. Ayrıca mali işlerden sorumlu Emin Hesapçıolu’nun 16 milyon Euro’luk Nasri ile yapılan imza töreni sonrası, şarap bardağını Nasri ile kaldırışı hala gözümün önünde.
Keşke Fikret Öztürk en başta gelseydi, bu hatalar yapılmasaydı, Antalya halkı ve Antalyaspor borçlandırılmasaydı. Öztürk ailesi şahsi kefalet koymasaydı.
PARANIN BAŞINA GELDİLER
Benim dönemimde Emin Hesapçıoğlu’ndan 50 bin lira reklam parası istedim, benim Antalyaspor'a verecek param yok dedi. Ama benden sonra hemen paranın başına geldi, bunu sindiremeyen isimler yönetimden istifa etti. Bizim başkanlığımız döneminde Antalyaspor'dan başka bir şey konuşulmuyordu.
ÖZTÜRK AİLESİNE ÖNERİ
Aileye önerim; sadece kefaletlerinden dolayı ısrarcı olmasınlar. Devamlılık esastır, arkadan gelen insanlar, kulübün borcunu öder, buna şüphe duymasınlar. Öztürk ailesinin bir suçu yok ama öztürk ailesini kullanan isimler oldu. Ailenin üzerine Antalyaspor'u yıktılar. Fikret Öztürk'ün koltuğa oturması da son derece doğru. İnşallah sonumuz Mersin İdman Yurdu gibi olmaz.
BİZ BÜYÜK OYNUYORDUK
Biz yurtdışından sponsorlar bulmuştuk. Stadın ismi için İki büyük firma ile görüşmeler yapıyorduk. Biz büyük oynuyorduk, ama engel oldular. Şuan Antalyaspor'un tam olarak borcunu bilen yok. Antalyaspor'un faiz gideri 90 milyondan fazla. Bu işi futboldan anlayanlar ve pazarlamasını iyi yapabilenler yapmalı. Bayern Münih'i para babaları yönetmiyor futboldan anlayan isimler yönetiyor.
Biz Antalyaspor'a başkan olduğumuz zaman söylediklerimizin her zaman arkasında durduk ve gerçekleştirdik. Eto’o transferini gerçekleştirdik ve çıtamızı en yukarıya koyduk. Ama geldiğimiz noktaya bakarsak, Antalyaspor siyasetin kurbanı olmuştur. Bizden sonra gelen arkadaşlar, siyaseten geldikleri için bizim yaptığımızın onda biri yapamamışlardır. Bizim dönemimizde siyaset hiçbir zaman Antalyaspor'un içine girmemiştir. Hatta sayın Türel, bir tane arkadaşımı dahi tavsiye etmem dedi ve benim yönetimime tek bir isim dahi vermedi ve bir lira da bize destek olmadı.
KÜME DÜŞÜNCE KİMSE YANAŞMADI, GENCER YAPAR DEDİLER
Antalyaspor küme düşmese, o dönem Türel beni gönderecekti. Çünkü Antalyaspor sayesinde iş yapmak isteyen insanlar vardı ve devamlı olarak Türel'e baskı yapıyorlardı. Antalyaspor'da yönetime gelen çoğu insanın iş takipçiliği ve ranttan başka bir düşüncesi olmuyor. Örneğin Ali Yılmaz, bize karşı aldığı talimatlarla kendini kullandırdı. Duyduğuma göre kendisi de bunun karşılığında bir benzin istasyonu alanı ruhsatı almış. Benim dönemimde kaldırmış olduğu uçağı dahi kulüpten alacak olduğu petrol ve faiz giderleri alacağına karşılık mahsuplaştı.
Küme düşünce ise kimse yanaşmadı, nasıl olsa Gencer yapar dediler ve takımın yeniden Süper lige çıkmasını beklediler. Biz ikinci lige düştüğümüz sene yönetim olarak 17 milyon lira para topladık. Hatta o dönemki yönetim kurulu tarihi bir yönetimdir. O sene biz takımı Süper lige çıkardık ama bu başarıya siyasiler sahip çıktı. Sanki onlar yapmış gibi davrandılar. Kendi vergi borçlarını dahi bize ödettiler. Başkanlık dönemimde tek destek aldığım siyasi Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'dur. Başka da kimse yoktu.
TAKIMLA YATIP TAKIMLA KALKTIK
Antalyaspor'u 22 milyon dolar borçla devraldım, 27 milyon dolar ile devrettim.
Devrettiğim kadronun değeri 27 milyon dolardan fazlaydı.2015-2016 Şampiyonluk yaşamış 5 takıma toplamda bir sezonda 26 gol atmış Antalyaspor’dan başka bir takım yoktur. Bizim dönemimizde yaşanmıştır . Biz adeta takımla yattık, takımla kalktık. Bizim dönemimizde 30 bin kombineye çıktık, 55 bin passolig rakamına ulaştık. Antalyaspor şehir ile bütünleşmişti.
RONALDİNHO İLE ANLAŞMIŞTIM
Türel ile bir otelde yüz yüze toplantı yaptım. Türel bana ‘Eto'o'ya karşıydım ama yanıldım, sana vergilerden ötürü , 2 milyon Euro borcum var, ödemeler de iyi gidiyormuş’ dedi. Ben de Ronaldinho'yu getirelim sen sponsor ol dedim. 4.5 milyon istiyor ama 3.'dan fazla veremem dedim. ‘3 milyon Euro ben veriyorum dedi iki milyonda vergi borcundan dolayı destek oluyorum Ronaldinho'yu getir’ dedi. Eto'o ile birlikte İngiltere'de randevu aldık. Vizelerimizi hazırladık Ronaldinho'yu getirecektik. Konya'da oynanan ve Alanyaspor'un Süper lige çıktığı maç vardı. O maçı izlemeye gittim. Dönüşte Nafiz Tanır aradı ‘genel kurula gideceksin’ dedi
Ben zaten bu talebi bekliyordum. Beni istemiyorlardı, çünkü beni kullanamayacaklardı. Başta Şefik Öz ve Ebru Türel böyle istiyordu Antalyaspor kendi kontrollerine girsin istiyorlardı. Ben de genel kurul kararı aldım.
ETO’O GELMESİN İSTEDİ
Bana İsmail Bilal ve Nafiz Tanır aralığıyla Eto'o transferini yapmasın gelsin ve istifa etsin diye mesaj yolladılar. Çünkü Eto'o gelirse siyasi rantı kullanamayacaklardı.
Bakanlar kuruluna ara verilip de sayın Mevlüt Çavuşoğlu bana telefon açıp bu transferi mutlaka bitir derken, Türel bana telefon açıp transferi yapma dedi bunu şehir bilmelidir.
STADYUMUN TAHSİSİ
Stadyum kiralamasının tek suçlusu Türel'dir. Spor Genel Müdürü Mehmet Baykan bana 3 yıllık sözleşme yetkim var dedi. Ben stadyumu Mehmet Baykan’ın yetkisi ile 330 bin liraya ben kiralayacaktım. Türel ben tahsisi alacağım dedi. Bunun imkansız olduğu bakanlıktan iletildi ama o inatlaştı. Verdikleri takdirde tüm takımlar ayaklanır ve emsal teşkil edeceği için herkese yapılması gerekir diyerek tahsis kabul edilmedi. Sonrasında ise derneğe bir milyon liraya kiralandı. 49 yıllık tahsis ise cumhurbaşkanını yetkisinde. O da olmadı.
BENİ İTİBARSIZLAŞTIRMAYA ÇALIŞTILAR
Sonrasında ise 30 Haziran’da ben genel kurulla Antalyaspor’u Öztürk ailesine teslim ettim. Genel kurulda ibra edildim. 6 aylık bir süreç vardı dava açmaları gerekiyordu. Ama dava açmadılar, bir yıl sonra beni tekrar ibra etmeye kalktılar. Yönetimi ve beni ayrı ayrı ibraya kalktılar. Ama bu zaten hukuka aykırıydı. O zamanki Ticaret İl Müdürü Seval hanım ‘Bizim kayıtlarımızda ibrası var, dava konusu da olmamış, yapılan yanlış’ dedi. Bunu beni itibarsızlaştırmak için yaptılar. Benim siyasetin önüne geçmemden dolayı yaptılar. Antalya'nın öz evladını itibarsızlaştırmaya çalıştılar, bunu yaparken de Öztürk ailesini kullandılar.
ANTALYA FUTBOLU İÇİN HER ŞEYİMİZİ KAYBETTİK
Benim dönemimde dernek ve AŞ başkanları ayrıydı. Bunun ayrı olmasını ilk defa isteyen benim. Bizim dönemimizde herşeyimiz açıktı ve şeffaftı. Bütün evraklar görülüyordu hatta içeriden birisi bütün mali evrakları servis ediyordu. Herkes kulübe gelip istediği kişiyle konuşurdu. Benim ailem Antalya futboluna sponsorluk yapmıştır. Kendi kulübümü kurmuşumdur. Biz aile olarak Antalya futbolu için çok katkı koymuşuzdur.
ANTALYASPOR BATAĞA GİTTİKÇE ŞEHİR UYUYOR
10 Ocak 2018’de yapılan genel kurulda konuşma yaptım. Benim dönemimde borç 90 milyondu, beni astıracaktınız. Öztürk döneminde ise benim temlik gelirim kadar onların faiz gideri var, dedim. Şuan Antalyaspor'un 450 milyon lira borcu var. Türel, her türlü borcu kapatacağım dedi. Ancak sözünü tutamayacağını anlayınca sekiz ay sonra göreve getirdiği Cihan Bulut’a ikinci kez yanlış yaptı. Antalyaspor’un ayarları ile yine oynamıştır. Seçime girerken maddi yükten kurtulmak için el çektirdiği Öztürk ailesine kulübü teslim etmiştir.
ANTALYASPOR BAHANE
Genel kurulda Gazanfer Gencer ibra etmedi ve dava etti. Dava açması için de Türel baskı yaptı. Bütün evrakları yöneticilerle Gazanfer Gencer'in bulunduğu yere servis yaptılar. Dava açılsın istediler. Kimin vasıtasıyla evrakların verildiği biliniyor. Antalyaspor bahane rantiye işler şahane diyebilirim.
SAHİLİ ANTALYASPOR’A İSTEDİM
Ben Konyaaltı Sahili Antalyaspor'a verilsin dedim. O zamanki basın ve gazete arşivlerinde bunlar bulunuyor. Ama tabiki bu projeye, Türel destek vermedi. Sahilde şimdi gelinen noktayı da kamuoyunun takdirine bırakıyorum.
BENİM KADROM BEŞİNCİ OLDU
Benim dönemimde Antalyaspor zarara uğratıldığı iddia edildi. Alınan oyuncuların hepsi ile üç yıllık sözleşmeler yapıldı. Benim futbolcularımın tamamı üç yılını tamamladı. Şuandaki mevcut kadroda da hala benim oyuncularım var. Hatta o kadro beşinci oldu. Bir teşekkür bile etmediler. Benim kadronun gideri 13.5 milyon Euro'ydu, Öztürk'ün kadrosu 42 milyon Euro'luk bir takımdı. Kimin kadrosu daha katkı koydu yine kamuoyunun takdirine bırakıyorum.
ETO’ONUN GİDİŞİ
Eto’o’ya borçları karşılığında ibraname verdiler mi vermediler mi? buna cevap versinler. Alacaklarını bırak, istediğin kulübe imza atabilirsin dediler. Eto’o da bu ibraname ile kendine kulüp aradı. Beni göndermek istiyorlar paramı ödemek istemiyorlar dedi ve kendine takım buldu. Eto’o’nun gidişinde dahi bizi kamuoyunun önüne attılar.
BİR YIL DAHA DEVAM ETSEYDİM
Bir yıl daha başkanlığa devam etseydim, Antalyaspor'un borcu kalmayacaktı. Stadın ismi de hazırdı, sponsorlarımız da hazırdı. Öztürk ailesinin kefaletine saygı duyarım ama buna gerek var mıydı, buna sebep kim? Bizim dönemimizde tribünlere isim sponsoru aldık, göğüs sponsoru aldık ama bu dönemde ne kadar sponsor geliri var, bir bakın bakalım. Levent Aydın'dan 2 milyon Euro para aldım göğüs reklamı için. Şuan ise göğüs reklamı Regnum.
Bu yönetimin gözle görülür sponsorlukları ise sadece kulübün ve yönetimin yemekleri karşılığı restoranlardan aldıkları sponsorluklar.
KİMSE ELİNİ TAŞIN ALTINA KOYMADI
Dernek genel kurulu Antalyaspor’a hayırlı uğurlu olsun. Ama birilerinin yaptığı hataları bu şehir ödememeli. Şehir borçlanıyor. Bunu şehir algılayamıyor. Gencer şu kadar borç bıraktı diyorlar. Ben size gelin kulübü alın mı dedim, bana resmen ihtilal yapıldı.
SİYASET DUR DEDİ
Başkanlığımda Servet Çavuşoğlu’nu Antalyaspor’da işe almam için Şefik Öz bana rica etti, bizden birileri işten çıkarılsın istendi. Ben kabul etmedim, eğer yapmış olsam şuan görevime devam ediyor olacaktım. Bizden sonra Servet kardeşimle beraber göreve geldiler. Antalyaspor’un sportif ve mali başarısını kamuoyunun takdirine bırakıyorum. Bizde Eto’o’dan sonra en pahalı futbolcu Diego idi (900 bin EURO) bizden sonra Nasri’den, Drole’a kadar 8 milyon’dan başlayıp 2 milyon Euro’ya kadar paralar sokağa atıldı. Bu kentin paraları atıldı. Ayrıca mali işlerden sorumlu Emin Hesapçıolu’nun 16 milyon Euro’luk Nasri ile yapılan imza töreni sonrası, şarap bardağını Nasri ile kaldırışı hala gözümün önünde.
Keşke Fikret Öztürk en başta gelseydi, bu hatalar yapılmasaydı, Antalya halkı ve Antalyaspor borçlandırılmasaydı. Öztürk ailesi şahsi kefalet koymasaydı.
PARANIN BAŞINA GELDİLER
Benim dönemimde Emin Hesapçıoğlu’ndan 50 bin lira reklam parası istedim, benim Antalyaspor'a verecek param yok dedi. Ama benden sonra hemen paranın başına geldi, bunu sindiremeyen isimler yönetimden istifa etti. Bizim başkanlığımız döneminde Antalyaspor'dan başka bir şey konuşulmuyordu.
ÖZTÜRK AİLESİNE ÖNERİ
Aileye önerim; sadece kefaletlerinden dolayı ısrarcı olmasınlar. Devamlılık esastır, arkadan gelen insanlar, kulübün borcunu öder, buna şüphe duymasınlar. Öztürk ailesinin bir suçu yok ama öztürk ailesini kullanan isimler oldu. Ailenin üzerine Antalyaspor'u yıktılar. Fikret Öztürk'ün koltuğa oturması da son derece doğru. İnşallah sonumuz Mersin İdman Yurdu gibi olmaz.
BİZ BÜYÜK OYNUYORDUK
Biz yurtdışından sponsorlar bulmuştuk. Stadın ismi için İki büyük firma ile görüşmeler yapıyorduk. Biz büyük oynuyorduk, ama engel oldular. Şuan Antalyaspor'un tam olarak borcunu bilen yok. Antalyaspor'un faiz gideri 90 milyondan fazla. Bu işi futboldan anlayanlar ve pazarlamasını iyi yapabilenler yapmalı. Bayern Münih'i para babaları yönetmiyor futboldan anlayan isimler yönetiyor.