Antalya’nın en doğal ilçesi halen keşfedilmeyi bekliyor! Sessizliğin adresi

Antalya’nın kalabalık sahil ilçelerinin aksine, Toros Dağları’nın ortasında, sessizlik ve doğanın iç içe geçtiği bir vaha var: İbradı. Nüfusu yalnızca yaklaşık 2 bin olan bu küçük ilçe, hem Antalya’nın en küçük hem de en doğal ilçesi olma özelliğini taşıyor. Serin havası, yemyeşil doğası, tarihi yapıları ve özgün dokusuyla İbradı, doğayla baş başa kalmak isteyenleri adeta çağırıyor.

Bir Zamanların Bilginler Yurdu

Bugün sakinliğiyle dikkat çeken İbradı, tarih boyunca önemli isimlerin yetiştiği bir yer olmuştur. Osmanlı döneminde, kadı, ulema ve paşaların bu bölgeden çıkması, ilçenin geçmişteki önemini gözler önüne seriyor. Bu tarihsel zenginlik, halen bölgede yaşayan halkın kültürel derinliğinde hissediliyor.

Tarih Sayfalarında İbradı

İbradı’nın geçmişi Hititlere kadar uzanıyor. Roma döneminde de yerleşim yeri olarak kullanılan bölge, Osmanlı döneminde “Duribe fi İbradı” yazılı paralarla da belgelenmiş. Bu ifade, Osmanlı sultanlarının sefer sırasında İbradı’da para bastırdıklarını ve buranın devlet nezdinde önem taşıdığını gösteriyor.
Tarihi boyunca üç büyük yangın yaşayan İbradı, 1889 yılında çıkan büyük yangınla yeniden şekillenmiş. Bu yangının, bir cariye olan Zeynep tarafından çıkarıldığı ve olayın ülke genelinde büyük yankı uyandırdığı bilinmektedir. Hatta, bu olay İstanbul'da yayımlanan Ceride-i Havadis gazetesinde bile yer bulmuştur.

Doğanın Kalbinde: İbradı’nın Coğrafyası ve İklimi

Rakımı 1300 metre olan İbradı, Antalya’nın kavurucu yaz sıcaklarından kaçanların uğrak noktası. Gündüzleri 30 dereceye ulaşan sıcaklık, geceleri 10 dereceye kadar düşerken, nem oranı neredeyse yok denecek kadar azdır. Bu özelliğiyle, son yıllarda bölge bir yazlık mekân olarak öne çıkmaktadır.

Ekonomik Hayat: Hayvancılık ve Üzüm Festivali

İbradı’da geçim büyük oranda kıl keçisi yetiştiriciliğine dayalıdır. Bunun yanı sıra üzüm tarımı da yaygın bir faaliyettir ve her yıl düzenlenen Üzüm Festivali, bölge halkı için büyük önem taşır. Yüksek kesimlerde ise orman işçiliği hâlâ geçerliliğini korumaktadır.

İbradı’ya Nasıl Gidilir?

Antalya merkeze uzaklık: 180 km

Manavgat’a uzaklık: 93 km
Konya’ya uzaklık: 200 km
İbradı’ya ulaşmak için en uygun güzergâh, Manavgat üzerinden geçmektedir.

Doğayla İç İçe Keşif Rotaları

Altınbeşik-Düdensuyu Mağarası

Ürünlü Köyü yakınlarında yer alan bu mağara, Türkiye’nin en büyük, Avrupa’nın ise üçüncü büyük yer altı gölüne ev sahipliği yapar. 1850 metre uzunluğundaki bu büyüleyici doğa harikası, botla gezilebilen bir göle ve dik traverten geçitlerine sahiptir. Mağara, turizme henüz tam anlamıyla açılmamış olsa da doğaseverler için eşsiz bir keşif fırsatı sunar.

Sülek Yaylası ve Kardelen Festivali

İlçeye 22 km uzaklıktaki Sülek Yaylası, her yıl nisan ayında düzenlenen Kardelen Festivali ile ünlüdür. 1200–1500 metre rakımda kendiliğinden yetişen kardelen çiçekleri, bölgeye masalsı bir güzellik katar.

Kargıhanı Kervansarayı

Selçuklular dönemine ait olan bu yapı, Antalya-Konya kervan yolu üzerinde inşa edilmiştir. Avlusu ve hayvan yemlikleriyle dikkat çeken kervansaray, zamana meydan okuyan yapısıyla ziyaretçilerini tarihte yolculuğa çıkarır.

Alabalık Vadisi

Manavgat Çayı'nın geçtiği Alabalık Vadisi, ilçeye 8 km mesafede yer alır. Vadi boyunca uzanan restoranlarda, taze alabalıkların tadına bakabilir; günübirlik piknik alanlarında doğanın keyfini çıkarabilirsiniz.

Tarihi Konaklar

Yangınlardan sağ kurtulan ve koruma altına alınmış 8 tarihi konak, mimari merakı olanlar için eşsiz bir gezi fırsatı sunar. Bu evler, taş duvarlar, ahşap hatıllar ve zarif oyma süslemelerle süslenmiştir.

Arapastı Kestanesi

1889 yangınında idam edilen Arap cariyenin asıldığı ve adını bu trajik olaydan alan Arapastık kestanesi, 1000 yılı aşkın yaşı ve 18 metrelik çevresiyle doğaseverleri kendine hayran bırakır. Ağacın hemen yanında, İbradı Mezarlığı yer alır.

Keşfedilmeyi Bekleyen Bir Huzur Durağı

İbradı; doğal kaynak suları, kanyonları, mağaraları, yaylaları, alabalık vadisi ve dost canlısı insanlarıyla, yılın tüm stresinden uzaklaşmak isteyenler için ideal bir sığınaktır. Doğayla yalnız kalmak, kamp yapmak, meditasyonla ruhu dinlendirmek isteyenlerin uğrak noktası olmaya aday. Antalya’nın bu saklı cenneti, hala keşfedilmeyi bekliyor.