Kalabalıktan bunalan, doğanın sesini duymak isteyen ve el değmemiş bir koyda yüzme hayali kuranlar için bu sahiller yerel halkın dilinde fısıltıyla dolaşıyor. Antalya merkezinden Kaş’a, Gazipaşa’dan Kumluca’ya kadar toplam 4 gün süren arazi gezimizde, doğayla iç içe ve turistik işletmelerden uzak 7 “gizli plajı” tespit ettik. Bölge sakinlerinin yönlendirmesi, yerel balıkçılarla sohbetler ve yüz yüze gözlemlerle oluşturulan bu liste, Antalya’nın az bilinen yüzünü su yüzüne çıkarıyor.
1. Korsan Koyu (Karaöz – Kumluca)
Kumluca'nın Karaöz köyü civarında, arabayla ulaşılamayan, dar orman yollarından yaklaşık 20 dakikalık bir yürüyüşle ulaşılan Korsan Koyu, doğanın sessizliğini iliklerinize kadar hissettiren bir yer.
Elektrik yok, tesis yok, sadece deniz, taşlık sahil ve çam kokusu.
2. Beyaz Kaya Plajı (Finike - Demre Arası)
Finike’den Demre’ye giden sahil yolunun yaklaşık 35. kilometresinde, kıvrımlı bir patika sonunda karşınıza çıkan Beyaz Kaya Plajı, adını etrafını çevreleyen beyaz kayalardan alıyor.
Yerel halk “teknesi olmayanın yolu yoktur” dese de yürüyerek ulaşım mümkün ama sabır istiyor.
Denizi taşlık ve derin. Hiçbir işletme yok. Yanınıza mutlaka su alın. Genellikle çevre köylüler sabah yüzmek için geliyor ve erken saatte geri dönüyorlar.
3. Konserve Koyu (Muratpaşa – Antalya Merkez)
Şehir merkezine bu kadar yakın olup bu kadar sessiz kalan çok az yer var. Konyaaltı sahilinin falezlerinin doğusunda, eski konser fabrikasının kalıntılarının yakınında bulunan bu koy, falezler üzerinden merdivenle iniliyor.
Burayı bilen bilir: sabah 6’da denize girmeye gelenler, akşam saatlerinde yalnız kalmak isteyen gençler...
Ama dikkat: zemin kayalık, dalgalar zaman zaman kuvvetli. Şemsiye, duş, büfe yok.
4. Gökliman Plajı (Finike Merkez’den 3 km)
Mavi bayrak almış olmasına rağmen çoğu turistin bilmediği bir sahil. Finike’nin merkezine çok yakın olan bu koy, zeytin ağaçları ve antik taşlarla çevrili.
Bir yanınızda antik liman kalıntıları, diğer yanınızda temiz ve serin bir Akdeniz manzarası…
Çevrede birkaç masa ve taş bank dışında altyapı neredeyse yok. Öğlen saatlerinde birkaç yerli aile dışında sahil bomboş kalabiliyor.
5. Papaz Koyu (Kaş)
Kaş’ın merkezine yaklaşık 15 dakika mesafede. Ancak yolunun dar olması ve etrafında büyük tesislerin olmaması sebebiyle çoğu turist uğramaz.
Buraya genellikle yerel tekne turları veya bölge halkı uğrar. Deniz cam gibi, dibi net görünüyor.
Çevrede caretta carettaların yumurtladığı dönemlerde insan girişi bile kısıtlanabiliyor. Sessizlik garantili.
6. Çaltıcak Plajı (Küçük ve Büyük – Konyaaltı)
Burası aslında “halk plajı” olarak geçse de, özellikle hafta içi erken saatlerde gittiğinizde Antalya merkezde olup kendinizi şehirden tamamen kopmuş hissedebilirsiniz.
Orman Genel Müdürlüğü’ne bağlı bu sahillerde mangal yasak ama doğa koruma içinde kamp yapılabiliyor.
Çevre temiz, deniz taşlık ama berrak. En önemli özelliği ise: hiçbir tur otobüsü buraya uğramaz.
7. Phaselis Antik Kenti’nin Güney ve Kuzey Limanı (Kemer)
Phaselis Antik Kenti’ni bilen çok, ama güney ve kuzey limanının arkasında kalan plajı bilen az.
Sit alanı içinde kaldığı için herhangi bir yapılaşma yok. Sahil çam ormanlarının içinden geçilerek ulaşılıyor.
Öğleden sonra batıdan gelen güneşle birlikte deniz içinden antik kalıntıların gölgeleri görülebiliyor.
Yorumlar
Kalan Karakter: