Aile Hekimlerinin devlete ait binalarda, güvenli ortamlarda, şiddete maruz kalmadan çalışması gerektiğini belirten Antalya Tabipler Odası Başkanı Can Ertürk, apartman altı aile sağlığı merkezlerinde, penceresi-havalandırması olmayan bodrumlarda hizmet vermek istemediklerini dile getirdi. Aile hekimleri olarak bebeklerin, gebelerin aşılarını zamanında yapmak istiyoruz diyen Ertürk, aşı lojistiğinde ve aile planlaması malzemelerinin temininde yaşanan sıkıntının çözülmesini belirtti.
Antalya’da sağlıkçılar sokağa çıktı. Yeni Aile Hekimleri yönetmeliğini protesto etmek için Antalya İl sağlık Müdürlüğü önünde eylem gerçekleşti. İl Sağlık Müdürlüğü’nün önünde gerçekleşen eyleme, Antalya Tabipler Odası Başkanı Can Ertürk, Aile Hekimleri Derneği Antalya Şube Başkanı Dilek Şahin, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Antalya Şubesi Eş Başkanı Şükran İçsöz ve sağlık çalışanları katıldı. Gerçekleşen eylemde basın açıklamasını Antalya Tabipler Odası Başkanı Can Ertürk yaptı.
İl Sağlık Müdürlüğü önünde açıklama yapan Antalya Tabipler Odası Başkanı Can Ertürk: “30 Ekim 2024 tarihinde aile hekimlerinin çalışma ve ücretlerini düzenleyen yönetmelikte yapılan değişiklik sonrası olumsuzlukları dile getirerek bakanlığın dikkatini çekmek için 5-6-7 Kasım tarihlerinde 3 günlük iş bırakma eylemi gerçekleştirmiştik. O günden bu yana bakanlıktan herhangi bir geri dönüş alınamaması üzerine 2-6 Aralık tarihlerinde aile hekimleri yine iş bırakma eylemi gerçekleştiriyor. Yönetmeliğin aile hekimlerince neden kabul görmediğini, aile hekimlerine, vatandaşa, devlete neler getirdiğini, biz hekimlerin talebinin ne olduğunu bir kez daha anlatmak gereği doğdu. Aile hekimleri olarak öncelikle iş güvencesi istiyoruz. Aile Hekimleri ve tüm sağlık çalışanları için emekliliğe yansıyacak tek kalemden oluşan, izin kullandıklarında, hastalandıklarında kesilmeyecek maaş istiyoruz. Gelire katkısı %20’yi geçmeyecek ve yapılan hizmetin niteliğini ödüllendiren bir performans uygulaması talep ediyoruz. Son yönetmelik ise bir aile hekiminin ücretinin %65’inin teşvik adı altındaki ek ödemelere dayandırıyor” dedi.
Reçetemize müdahale edilmektedir
Bu yönetmelik antibiyotik, ağrı kesici ve mide koruyucu gibi ilaçların yazılmasında tıbbi gereksinime bakılmaksızın, tanısal değil sayısal bir kısıtlama getirmekte olduğunu belirten Ertürk: “Akılcı ilaç kullanımı adı altında reçetemize müdahale edilmektedir. Tıp fakültesinden mezun olduğumuzda aldığımız diplomalarımızla bize tanınan reçete yazma hakkı, bakanlıkça kısıtlanma yoluna gidilmektedir. Bu durum halkın sağlık haklarında kayıplara sebep olacak bir uygulamadır ve tamamen yanlıştır. Aile hekimleri olarak artık devlete ait binalarda, güvenli ortamlarda, şiddete maruz kalmadan çalışmak istiyoruz. Apartman altı aile sağlığı merkezlerinde, penceresi-havalandırması olmayan bodrumlarda hizmet vermek istemiyoruz. Mülk sahibi ile kira tartışmaları yaşamak, tahliye kararları ile boğuşmak istemiyoruz. Bütünleşmiş hastanelerde çalışan aile hekimlerinin mesaisini tamamladıktan sonra ayda 80 saat ekstra acil servis nöbeti zorlamasını kabul etmiyoruz” ifadelerini kullandı.
6 ayda bir muayene olma zorunluluğu getirildi
Bu yönetmelik aşılama, gebe, bebek, çocuk, lohusa ve kronik hastalık izlemlerinde vatandaşa hiçbir sorumluluk vermemektedir diyen Ertürk: “Bu sebeple hedefi tutturamayan hekimin sözleşmesinin feshine yol açmaktadır. Kronik hastalık takip programları, eğer yapılsın isteniyorsa kullandığımız programlardaki verilerin bu siteme otomatik olarak yansıtılmasını, ayrı bir iş yükü halinde olmasını istemiyoruz. Kronik hastalık takibinin ücretlerimizi düşürecek bir negatif performansa dönüşmesini hiç kabul etmiyoruz. Yönetmeliğin bu maddesi aklımıza, toplanan verilerin, başka kurumlarla, özellikle özel sigorta şirketleri ile paylaşılarak halkın karşısına geleceğini düşündürüyor. Kronik hastalıkları olanlar dışında, bilimsel kılavuzlarda bile yeri olmayan kişinin aile hekimine 6 ayda bir muayene olma zorunluluğu kriterinin altında hangi istatistiksel veri toplama amacının yattığını, aile hekimlerinin zaten üst düzey olan iş yükünün neden arttırılmaya ve yine bu yolla aile hekimlerinin gelirlerinin azaltılmaya çalışıldığını merak ediyor, bu yönetmelik maddesinin ilk öncelikle iptal edilmesini talep ediyoruz” dedi.
Aşıyı reddeden kişilerin peşinde imza almak için koşmak istemiyoruz
Aşı yaptırmak istemeyen kişilerin peşinde koşmak istemediklerini belirten Ertürk: “Aşıyı reddeden kişilerin peşinde imza almak için koşmak istemiyoruz. Vatandaşa da artık bu durumlardan dolayı sorumluluk verilmesini istiyoruz. Toplum sağlığı için aşı reddi gibi konularda hukuki önlemlerin alınmasını istiyoruz. Bakanlık bürokratlarının matematik ile arası iyi, sigma sembolünü biliyorlar. Ama istatistik bilmiyorlar. Aylardır aile sağlığı merkezlerinde hepatit B, tetanoz gibi genel bağışıklama programına dahil aşı temini ve lojistiğini yapamıyorlar, aile planlaması malzemelerini tedarik edemiyorlar. Yıllar önceden ihtiyaç tespiti ve alımı istatistik verilerle kolayca yapılabilecek malzeme ve aşılar elimizde yok. Biz aile hekimleri olarak bebeklerimizin, gebelerimizin aşılarını zamanında yapmak istiyoruz. Aşı lojistiğinde ve aile planlaması malzemelerinin temininde sıkıntı yaşamak istemiyoruz” dedi.
5258 sayılı Aile Hekimliği Kanununa aykırıdır
İkinci ve üçüncü basamak sağlık kuruluşlarında ücretli olarak verilmekte olan özel amaçlı ehliyet raporu gibi raporların daha düşük bedelle aile hekimliği birimleri üzerinden verilme düzenlenmesi 5258 sayılı Aile Hekimliği Kanununa aykırı olduğunu belirten Ertürk: “Aile hekimliği hizmetleri ücretsizdir. Hazırlanmakta olan yeni kanun teklifi ücretsiz olan birinci basamak sağlık hizmetlerini ticarileştirmektedir. İşe giriş, mesleki yeterlilik, ehliyet, av tüfeği ruhsatı, spor yapabilir, şoför olabilir gibi özel amaçlı raporların da aile hekimliği birimleri üzerinden değil rapor merkezleri oluşturularak bu birimler tarafından verilmesi gerekmektedir. Sahanın hiçbir fikrini almadan, masa başında yapılan yönetmeliklerle sağlık kriterlerinin ne olduğu bilinmeyen bu tarz raporların aile hekimleri üzerine yıkılması hekimlerle vatandaşları karşı karşıya getirecek, Aile Sağlığı Merkezlerinde şiddete sebep olacaktır” diye seslendi.
Bakan’a seslendi
Türk Tabipleri Birliği ve Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu olmak üzere sağlık örgütlerinin görüşü alınmadan apar topar çıkartılan bu eziyet yönetmeliğini derhal geri çekilmesi gerektiğini belirten Ertürk, %20’yi geçmeyen performans politikasını tüm hekim ve sağlık çalışanları için kurun, konunun paydaşları ile bir araya gelip bu kez onların fikrini alarak bir yol haritası çıkarın diyerek Sağlık Bakanı’na seslendi.
Yorumlar
Kalan Karakter: