Dünkü köşe yazısının ardından, Antalya’da bir çok amatör takımın hocasından yada temsilcisinden telefon geldi. Dünkü köşe yazısında, Antalya’daki amatör takımların genç ve yetenekli oyuncularını Antalyaspor değil, başka kentlerin takımlarına gönderdiğini, Antalyaspor’un o oyuncuya talip olması halinde ise, Antalyaspor ile büyük paralar karşılığında pazarlığa oturduklarından bahsetmiştim. Bu konuda haklı olduğumu söyleyenler de oldu, dert yananlar da.
Öncelikle Antalya’da, amatör konusuna girdiğiniz zaman, kolay kolay çıkamazsınız. Çünkü amatör takımlar binbir zorluk içerisinde yaşamlarını sürdürebiliyorlar.
Belediye takımlarında oynayan futbolcular, çalışan antrenörlerin dahi maaş almakta sıkıntı çektiği ve belediye takımlarının dahi kapanma noktasına geldiği bir ortamda, amatör takımların tek çıkış noktası futbolcu pazarlamak oluyor. Yada başka takıma gitmek isteyen çocukların lisanslarını, para karşılığı veya kulübe bağış karşılığı veriyorlar. Yoksa o çocuğun başka bir takıma gitmesine izin verilmiyor. Böyle olunca o çocuk otomatikman futboldan soğuyor. Başka bir takıma gidemediği için de futbolu bırakma noktasına kadar geliyor.
Bir tarafta amatör kulüplerin geliri olmaması, bir tarafta genç oyuncuların Antalyaspor’a kazandırılmak istenmesi, bir tarafta ise istediği takımda oynamak için oynadığı kulübe para ödemek zorunda olan çocuklar.
Yani neresinden bakarsanız bakın, herkes kendince haklı.
Türkiye Futbol Federasyonu, naklen yayın gelirinin en büyük payını Süper Lig’e verirken, onun yarısını dahi PTT’ye vermezken, amatöre ise ‘sen avucunu yala’ dedikçe Türkiye’de amatör asla gelişmeyecektir.
GÜNCEL
02 Ekim 2014 - 13:18
Amatörlerin Dertleri
GÜNCEL
02 Ekim 2014 - 13:18