Birinci Dünya Savaşı’nın en kritik cephelerinden biri olan Çanakkale, yokluk ve imkânsızlıklara rağmen büyük bir direnişle kazanılan ve dünya tarihine altın harflerle kazınan bir zafer olarak anılmaya devam ediyor. 18 Mart 1915 Deniz Zaferi, düşman güçlerinin Çanakkale’yi geçemeyeceklerini anlamalarına sebep olmuş, ardından gelen kara muharebeleri de aynı şekilde Türk ordusunun büyük direnişiyle sonuçlanmıştır.
Sadık Acar, Çanakkale Zaferi’nin sadece askeri bir başarı olmadığını, aynı zamanda ulus bilincinin ilk tohumlarının atıldığı, Kurtuluş Savaşı’nın ve Türkiye Cumhuriyeti’nin temellerinin bu ruh ile şekillendiği bir dönüm noktası olduğunu belirterek; “Mustafa Kemal Atatürk’ün liderliğinde kazanılan Çanakkale Zaferi, Türk milletinin bağımsızlık azminin en güçlü göstergelerinden biridir. Bu zafer, Kurtuluş Savaşı’na ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşuna ilham vermiştir.”
Acar, Çanakkale’de verilen mücadelenin sadece Türkiye için değil, tüm dünyada özellikle sömürge altında yaşayan milletler için bir bağımsızlık mücadelesi örneği olduğunu belirtti. Acar, “Çanakkale’de yan yana yatan şehitlerimiz, savaşın ne denli büyük acılar barındırdığını ve barışın ne kadar değerli olduğunu göstermektedir.”
Son yıllarda bazı çevrelerin Çanakkale Zaferi’nin tarihsel önemini göz ardı etmeye ve çarpıtmaya çalıştığını belirten Sadık Acar, bu savaşın kadın ve erkeklerin omuz omuza mücadele ettiği bir cephe olduğunu vurguladı.
“Çanakkale, bağımsızlık için verilen ortak mücadelenin adıdır. Ancak, son yıllarda yapılan organizasyonlarda, Çanakkale’nin ruhu cinsiyet ayrımcılığına tabi tutulmaya çalışılmaktadır. Oysa ki, Çanakkale, milletimizin birlik içinde savaştığı bir zaferdir ve kimsenin bu ruhu bozmasına izin vermeyeceğiz.”
Açıklamasının sonunda Sadık Acar, Başkomutan Mustafa Kemal Atatürk’ü ve kahraman şehitlerimizi rahmet, saygı ve minnetle anarak sözlerini tamamladı.
Yorumlar
Kalan Karakter: