'Yol azığı', 7 yıl sonra Demre'ye getirdi

Avukat Mihaela Carmen ve eşi çatı ustası Stephan Schafer, Türkiye hayranı olduklarını belirtiyor. İlk kez 1994 yılında tatil için geldikleri Alanya ve çevresini çok beğenen çift, Türkiye'de görecek çok yer olduğunu düşünerek, karavanla gezmeye karar verdi. Edirne'den 2009 yılında başlayarak İstanbul, Kocaeli, Eskişehir, Kütahya, Afyonkarahisar, Burdur ve Isparta'yı dolaşan çift, daha sonra Antalya'ya geldi. Dönüşlerini Muğla, Aydın, İzmir, Balıkesir ve Çanakkale üzerinden yapan çift, 2010'da yine karavanla Ege kıyılarını gezerek, Demre'ye geldi ve 3 hafta kaldıktan sonra ayrıldı.
Demre'ye 2013 yılında yeniden gelen Mihaela Carmen ve Stephan Schafer, o dönem yeni açılan Çayağzı Limanı'ndaki kamp alanında karavanlarıyla konakladı. Çift, burada Keskin ailesiyle tanıştı. Aile, her gün yemek yapıp, çifte yardımcı oldu. Çift, 10 gün sonra ayrılırken, evin hanımı Durkadın Keskin, onlar için katmer, yufka ekmeği, peynir ve zeytinden oluşan azık hazırladı. Mihaela Carmen ve Stephan Schafer, bundan çok etkilendi ve 7 yıl boyunca yaşadıklarını unutmadı.
'AZIK 7 YIL SONRA BİZİ TEKRAR GETİRDİ'
Mihaela Carmen ve Stephan Schafer çifti, 7 yılın ardından bu kez Keskin ailesini görmek için bu sene Demre'ye gelmeye karar verdi. Yine karavanla yola çıkan çift, Keskin ailesini ziyaret etti. Tatil bitişinde yine evin hanımı Durkadın Keskin, hazırladığı 2 günlük yol azığını çifte verdi. Durkadın Keskin, "Akrabalarımız gibi oldular" diye konuştu. 
Rumen Mihaela Carmen, "Keskin ailesinin hazırladığı azık, 7 yıl sonra bizi tekrar getirdi. O yol azığını hiç unutmadık. Kısa bir süre tanıdığınız insanlar, size bir haftalık yol azığı hazırlayıp veriyor. Bunu ancak Türk insanı yapar. 10'uncu kez Türkiye'ye geldik. Bu ailenin yanında gerçek Türkiye'yi yaşıyoruz. Yakınlarımız 'Gitmeyin koronavirüs var' dedi. Biz de 'Hasta olursak Türkiye ve Türkler bize bakar' diyerek yola çıktık. Çünkü sağlık sisteminin Türkiye'de, Romanya'ya göre daha mükemmel olduğunu biliyoruz" dedi.
'ÇOK GÜVENLİ BİR ÜLKE'
Türklerin cana yakın ve konuksever olduğunu anlatan Mihaela Carmen, "Türkçe bilmiyoruz; ama Türk insanı ile elle gözle yazarak, çizerek, kalple anlaşabiliyoruz. Çok güvenli bir ülke. Zaten Türk insanı size güven veriyor. Gün boyu karavanımızı bırakıp gidiyoruz. Geliyoruz her şey yerli yerinde. Burada olmaktan, tekrar Keskin ailesiyle birlikte olmaktan çok mutluyuz. Belki kışın, belki gelecek yıl yine burada olacağız" diye konuştu.