Yoksulluk hilal gibi
Her ne kadar üstü kapatılmaya çalışılsa da,
Türkiye’nin gündemi yoksulluktur,
Gündem yoksulluk olmalıdır.
Dikkatli bakarsanız, Doğu, Güneydoğu Anadolu, İç Anadolu gibi,
Hemen bir arka sokağımızdadır yoksulluk.
Kentlerin denize açılan sokaklarının hemen arkası.
Ve denizi olmayan kentlerin meydanlara açılan arka sokakları
Yoksulluk bir hilal gibi hemen arkamızdadır.
Yanı başımızdadır.
Kimi “Yoksullarla Dayanışma Haftası” diyor, kimi “Dünya Yoksullar Günü”, bir diğeri de;“Yoksullukla Mücadele Günü”
O gün bugündür.
Bugün, dünyada bir günde silahlanmaya harcanan para ile bilmem kaç milyon çocuğu açlıktan kurtarabiliriz şeklinde nutuklar atılacak. Her şeyi devletten beklememek gerektiğinin altı çizilecek.
Türk-İş yıllardır anket yapar, yoksulluk sınırı, 4 kişilik ailenin harcaması, açlık sınırı rakamlarını ortaya döker, TÜİK hane halkı gelirlerini her ay duyurur, benim kör gözüme sokar da, bu kötü gidişi durdurmak için kimilerinin baba dediği devlet ne yapar? Öyle diyorlar ya; “Her şeyi devletten beklemeyin!”
Türkiye’nin Patronlar Kulübü (TÜSİAD) gelir uçurumunun büyüdüğünden söz eder ve gelir adaletsizliğinin bir türlü önlenemediğinden yakınırsa sorun büyük demektir.
İşsizlik yüzde 10’ların üzerine çıkmışsa ve durdurulamıyorsa yoksulluğu önleyemezsiniz.
Yoksullara iş bularak, onlara istihdam olanağı yaratarak yaşama sevinci vermezseniz, memura, işçiye, öğretim üyesine onuru ile geçinebileceği bir sistem kurmazsanız yoksullukla mücadelede başarılı olamazsınız. Giderek haysiyet ve onurunu kaybetmiş kişilerin çığ gibi büyüdüğü bağımlı bir toplum yaratmış olursunuz.
Geçtiğimiz hafta sonu yazdan kalma bir günde parkta torunum çimenler üzerinde bir kız çocuğu ile oynarken bir bankta oturan o çocuğun dedesi olan bir adama konuk oldum. İsim, memleket sohbetinden sonra daldığımız siyaset odaklı konuşmada bana duble yollar yapan partiye oy verdiğini, sağlık sorunlarını yeşil kartla parasal sorununu Kaymakamlıktan aldığı maaşla karşıladığını söyledi. Torununa, “Medine” diye seslendi, kalktı gitti.
Şu “Yoksulları hatırlama günü”nde, yeni yıla girmeden, çocuğunuza ya da torununuza bir armağan alırken güzel başlayıp katlanarak büyüdüğünü duyduğum “Gülümseyen Pabuçlar” adlı projeye destek olun, bir çocuk ayakkabısı alın, yoksul bir öğrencinin gönlünü ısıtın. Yırtık ayakkabı ya da terlikle okula giden o minik çocuklar üşümesin var mısınız? (Adres:CHP Antalya İl Kadın Kolları) Sevgiyle kalın
Yorumlar
Kalan Karakter: