Yine bu kanun hükmüne göre, gerçek ihtiyaç sahipleri yerinde tespit yapılarak belirlenir. Bunun için, muhtardan başlayarak, tapu kayıtları, yakınları üzerinde menkul ve gayrimenkul olup olmadığı incelenerek, gerçek mağdurlar tespit edilerek, bu kart verilir.
Ancak tüm bu tespitlere rağmen hak etmeyen, yüzbinlerce zengin ve varlıklı kişi bu kartı almak için binbir türlü entrika çevirerek, rüşvet vererek, yeşil kart edinmekten, hiç mi hiç hicap duymadan, herkesin hakkını gasp etmişlerdir. Bu yüzsüzler, bu kart ile muayene olmaya özel ve lüks arabaları ile gitmekten de utanmayarak, tüm iğrençlikleri ile gazetelere sırıtarak poz vermektedirler.
Çarpıcı bir örnek vermek gerekirse, 2002-2005 tarihleri arasında Korkuteli’de 14 bin 267 yeşil kart dağıtılmış. Antalya’nın zengin tarım ilçesinde bu rakam düşündürücüdür. İlçede yapılan denetimler sonucu rakam 2 bin 100 e indirilmiş! Tamı tamına 7 kat fazla kişi, devletin kesesinden, yetim hakkını gasp etmiş!
Bu tespit edilen yüzsüzlerin hiç mi Allah korkusu yok? Biraz olsun utanmadılar mı? Çok merak ediyorum, bu yüzsüzler kendilerini nasıl savunuyor acaba?
Aslında bu tespit edilenlerden bugüne kadar devlete yükledikleri tedavi masrafları son kuruşuna kadar faizleri ile alınmalıdır.
Bu karta ihtiyacı olan kişi, her hali ile mağdur olduğunu sergiler, çünkü en alt gelir düzeyindekilere kanun gereği yeşil kart verileceği için hak etmeyenler hemen belli olur. Elinde bu kart olup da, yanağından kan damlayan, varlıklı olduğu her halinden belli olan semiz insanlar yeşil kart sahibi olamazlar...
İşte, Genel Sağlık Sigortası çıkartılmazsa, her zaman olduğu gibi yine yüzsüzler bir yolunu bulup hak etmediği halde hak edenlerin haklarını gasp etmekte beis görmezler.
Tüm bu olumsuzluklardan hem devleti, hem milleti kurtarmak için, genel sağlık sigortası bir an önce çıkartılmalıdır.
Yorumlar
Kalan Karakter: