ANTALYA HÜRSES Antalya Haber, Son Dakika, Haber, Akdeniz, NewsPortal
Giriş
    Anasayfa
    • GÜNDEM
    • GÜNCEL
    • SİYASET
    • EKONOMİ
    • YAŞAM
    • TURİZM
    • SPOR
    • DİĞER
      • MAGAZİN
      • SAĞLIK
      • KÜLTÜR-SANAT
      • SALI SOHBETLERİ
    • Resmi İlanlar
    • Gazete Arşivi
    • Video Galeri
    • Foto Galeri
    • Köşe Yazarları
    • Biyografiler
    • Anketler
    • Günün Haberleri
    • Günün Manşetleri
    • Son Dakika Haberleri
    • Yerel Haberler
    • Arşiv
    • Nöbetçi Eczaneler
    • Hava Durumu
    • Namaz Vakitleri
    • Künye
    • İletişim
  • Künye
  • Çerez Politikası
  • Gizlilik İlkeleri
  • İletişim
ANTALYA HÜRSES Antalya Haber, Son Dakika, Haber, Akdeniz, NewsPortal
  • Resmi İlanlar
  • GÜNDEM
  • GÜNCEL
  • SİYASET
  • EKONOMİ
  • YAŞAM
  • TURİZM
  • DİĞER
    • SPOR
    • MAGAZİN
    • SAĞLIK
    • SALI SOHBETLERİ
  • Anasayfa
  • GÜNCEL
  • YER GÖK MAVİ -2

YER GÖK MAVİ -2

Yazarımız Derya Uğural'in Adriyatik gezisinde yaşadıkları sizlerle...

Yayınlanma :

23.07.2015 11:23

Güncelleme :

23.07.2015 11:23

TAKİP ET
YER GÖK MAVİ -2
YER GÖK MAVİ -2
  • A +
  • A -

Jose’den Honduras’ı dinledik

Gün çabuk bitti, saat 18.30’da yemek masamıza oturup günün menüsünü incelemeye başladık. Her akşam bize yemeklerimizi sunan garsonumuz Jose, gülümseyerek geldi. Hangi yemeği yiyeceğimize, onun önerilerini almadan karar vermedik asla. Jose, en lezzetli yemeği bilir, ısrarla onu getirmeye çalışırdı.

Jose, bir Orta Amerika ülkesi olan Honduras’tan… Yıllardır gemide çalışıyor. “Ben bu gemide yaşıyorum” diyor, aksanlı İngilizcesiyle… Tatilimiz boyunca, yemek saatlerinin son derece keyifli olmasının en büyük nedeni, Jose’nin güleryüzü ve hoş sohbetleri oldu.

Honduras’ı bilir misiniz? Önce İspanyollar, sonra da Amerikalılar tarafından sömürüle sömürüle yoksul bırakılan o küçük ülkeyi… Yaklaşık 7 milyon kişi yaşar; yarısı beslenme yetersizliği çeker. İşsizlik oranı, zaman zaman yüzde 45’lere kadar çıkar. Halkın dörtte biri, okuma-yazma bilmez. Dünyanın en yüksek cinayet oranına bu ülkede rastlanır.

Böyle bir ülkeden geliyor Jose… Ülkesinde hayal bile edemeyeceği bir maaş karşılığında, yıllardır bu gemide çalışıyor. Ayda 3 bin dolar civarında kazandığını tahmin ediyorum. Bu parayı ailesine mi gönderir, yoksa bir gün kurmayı umduğu yuvası için bir kenarda biriktirmekte midir bilemiyorum. Ama bildiğim; bu işin onun için çok önemli olduğu. Aslında gemi personelinin neredeyse tamamı işini kaybetmekten korkuyor. Kendi ülkelerinde bir yılda kazanacakları parayı burada bir ayda kazanan personel, yolcular tarafından gezi sonunda doldurulacak anket formunda kendileri hakkında olumsuz bir tek sözcük bile olmaması için canla başla çalışıyor. Çünkü, yolculardan birinin şikayeti, sözleşmelerinin tekrar yenilenmemesi anlamına geliyor.

 

YER GÖK MAVİ -2

Jose, Honduras’ta yaşayanların yüzde 90’ı gibi Mayaların torunu. Yuvarlak yüzü, hafif kısık gözleri ve geniş alnı, o koca imparatorluğun halkının devamı olduğunun kanıtı. Honduraslılar, Mayaların torunu olmanın utanç ya da övünç kaynağı olduğunu düşünmüyorlarmış. Ben olsam, bununla büyük gurur duyardım sanırım.

Ve tatilin ikinci gününün sonuna geldik. Gece, gemi, gündüz olduğundan daha hareketli. Disco, farklı müzik ve danslara ev sahipliği yapan barlar, her akşam farklı bir gösterinin olduğu tiyatro salonu, casino tıklım tıklım dolu… Biz, yine erken yatmayı ve günün ilk ışıklarıyla uyanmayı tercih ediyoruz. Sabah saatlerinde Dubrovnik’e varacağız. Annem ve babam daha önce gelmişlerdi Dubrovnik’e, ben ilk kez göreceğim. Heyecanlıyım…

 

Dünyaya kravatı armağan eden ülke…

HIRVATİSTAN

DUBROVNİK'TEYİZ

 

YER GÖK MAVİ -2

Görülmesi gereken bir kent olduğunu söylerlerdi hep, haklılarmış. Daha uzaktan yeşille mavinin buluştuğu yerdeki o tarihi kaleyi görüp, kentin davetkar sesini duyuyorsunuz.

İlk kez ayak basıyorum Hırvatistan topraklarına. Aslında 1985 yılında Zagreb’den geçmiştim; ancak o zaman bu toprakların adı Yugoslavya idi.

Hırvatistan… Ünlü fizikçi Nikola Tesla’nın, Marco Polo’nun ülkesi… Dünyaya kravatı armağan eden ülke…

Uzun ve karmaşık bir tarihi var ülkenin. Hırvatlar, taa 7. yüzyılda gelmişler bölgeye. Önce, iki düklükten oluşan bir devlet kurmuşlar. 925 yılında krallığa dönüşmüş ve Hırvatistan Krallığı, yaklaşık 2 yüzyıl boyunca bölgede egemenliğini sürdürmüş. 1102’de Macaristan Krallığı ile birlik olmuş. 1527’de Osmanlılar bölgeyi işgal etmiş. 1918 yılında, Avusturya-Macaristan İmparatorluğu’ndan bağımsızlığını ilan eden Hırvat, Sırp ve Sloven Devleti’nin içinde yer almış ve Yugoslavya Krallığı’nın kurucuları arasında yer almış. 2. Dünya Savaşı’nda, Hitler faşizminin kukla bir uzantısı olmuş; savaştan sonra kurulan Yugoslavya Sosyalist Federal Cumhuriyeti’nin bir parçası haline gelmiş ve 1991’de bağımsızlığını ilan etmiş.

Etmiş ama, Sırpların bunu kabul etmemesi üzerine, 4 yıl süren bir savaşın içinde bulmuş kendini ülke. Son derece acı yüklü bir dönem bu… On binden fazla insan ölmüş, binlercesi yaralanmış ve ülke, neredeyse bir harabeye dönmüş.

Dubrovnik de, bu dönemde, sahil açıklarındaki gemilerin yağdırdığı bombalar sonucu büyük hasar görmüş; UNESCO’nun başlattığı restorasyon çalışmaları sonucunda, kent, 2005 yılında eski görünümünü kazanmış ve UNESCO Kültür Mirasları Listesi’ne girmiş.

 

* * * * *

 

Hırvatistan tarihinden ayrı bir tarihi var Dubrovnik’in. Eski adı Ragusa Cumhuriyeti. Bir şehir devleti… 1365 yılında, I. Murat döneminde, ayrıcalık tanınmış; buna karşılık Ragusa, Osmanlı himayesine alınmış. 443 yıl Osmanlı egemenliğinden kalmış olmasına rağmen, kentte Osmanlı izine rastlanmıyor; bunun nedeni, Osmanlıların, sadece vergi alıp Ragusa Cumhuriyeti’ni özerk bırakmaları.

Fransızlar, Osmanlılar kadar hoşgörülü olmamışlar. 1808 yılında, Napoleon Bonaparte, Ragusa Cumhuriyeti’ne son vermiş ve kenti Fransa’ya bağlamış. 1815 yılında, kent, Avusturya yönetimine verilmiş.

 

* * * * *

 

Kentin bugünkü yapısı Ortaçağ’da oluşmuş. Ve bugün Dubrovnik, tam anlamıyla bir Ortaçağ kenti. Bir bilet alıp gezip gördüklerinizden değil; tam tersine, içinde doyasıya yaşananlardan…

Kısa bir tur yapıyoruz rehberimizle birlikte. Dediğim gibi, gemi turlarında kent gezileri doyumluk değil tadımlık. Rehberimiz Erdoğan Bey, o kısa sürede kentin tarihini ve bugününü anlatıyor.

Kentin Stari Grad (Eski Şehir) denen kısmını, rahatsız edici sıcağa rağmen hızla gezdik; yüzlerce yıldır üzerinde gezinmekten aşınmış taş sokaklarda… Dar sokaklar, sizi geçmişe davet ediyor. Ortaçağ kıyafetleri içindeki sokak sanatçıları da… Zaman olmalı ve kaybolmalı sokaklarda…

 

YER GÖK MAVİ -2

Dubrovnik halkı, kentin tarihini sadece her gün yaşamakla kalmıyor; bunu bir gelir kapısı haline getirmenin yolunu da bulmuş. Her köşede, Ortaçağ giysileri içinde bir sanatçıya ya da geleneksel kıyafetleri içinde bir sokak satıcısına rastlamak mümkün.

YER GÖK MAVİ -2

 

Tarihi kent Dubrovnik…

Tarihi ve doğası, her yıl milyonlarca insanı çekiyor bu kente. Özellikle Avrupalılar için, yakın ve doyulmaz güzellikte bir sahil kenti Dubrovnik. Etrafıma bakıyorum, her ülkeden binlerce insan, kenti bir ucundan tadıyor kendince. Ben de, küçük bir tat için hemen ara sokaklara attım kendimi; bir pazar çıktı karşıma. Sebze ve meyvenin yanı sıra, turistik eşyalar da satılıyor pazarda.

 

YER GÖK MAVİ -2

Geleneksel kıyafetler içinde bebekler yapıp satan bir kadından, birkaç hediyelik de biz aldık. Satıcı kadın, bebekleri, annesiyle beraber yapıp sattıklarını söylüyor. Turizm, kentte yaşayan herkese bir biçimde gelir sağlıyor anlaşılan. 

Dalmaçya’ya yolculuk

Dubrovnik’e doyamadan, bizi bekleyen otobüsümüze binip Konavle Vadisi’ne doğru yol alıyoruz. Adriyatik kıyısı boyunca yapılan yolculuk muhteşem… Adriyatik’in maviliğinin ortasında onlarca yeşil ada… Tıpkı bir Dalmaçyalı köpeğin üzerindeki benekler gibi; onun için Dalmaçya da diyorlar buralara.

Yaklaşık bir saatlik yolculuktan sonra bir çiftliğe ulaştık. Novakoviç ailesi, çiftliklerini turizmin hizmetine sunmuşlar; her yıl binlerce turist ağırlıyorlar. Rengarenk çiçeklerin arasından çiftliğin bahçesine girer girmez, küçük bir müzik topluluğu karşıladı bizi. Ardından, asma bahçeleri arasından geçerek ulaştığımız küçük bir meydanda, iki genç dansçı, geleneksel danslarından örnekler sergiledi. Keyifle izledik.

Ve sıra, yerel tatları denemeye geliyor. Biraz yerel şarap, füme et, ev yapımı peynir çeşitleri ve ekmek… Yanında yine müzik, yine dans… Müziğin büyüsüne kapılan bazı konuklar da, masaların arasındaki dar alanda dans etti.

YER GÖK MAVİ -2

Geleneksel Dalmaçya kıyafetleri içerisindeki iki genç dansçı ve iki müzisyen karşılıyor kapıda, çiftliğe gelen turistleri. Birlikte fotoğraf çektirmeyi önerdiler, tabi ki reddetmedik.

GEMİYE DÖNME ZAMANI…

Gemiye dönme zamanı… Yine ruhumuzu mavi ve yeşilin olağanüstü uyumuyla doyuran manzara eşliğinde otobüs yolculuğu yaptık ve limanda bizi bekleyen gemiye ulaştık. Biraz dinlenme ve akşam yemeğine hazırlık… Bir fincan Türk kahvesi de fena olmaz. Her gün kahvelerimizi hazırlayan Navy, beni daha uzaktan görünce, “koyuyorum az şekerliyi” diyor gülümseyerek. Türk kahvesi, bir içecek değil, bir kültürdür. Aynı rakı gibi, sohbet ister yanında. Hintli Navy, sanki bunu anlarmış gibi, “gel bara otur, sohbet edelim kahveni içerken” dedi. Hiç gitmediğim ülkesini anlatıyor, kahve yanı çikolata tadındaki sohbetlerde…

Sohbet, yemekte artıyor. Yan masalardaki Türklerle yapılan sohbete, garsonumuz Jose de katılıyor zaman zaman.

Keyifli bir yemeğin ardından, geceleri daha da artan etkinliklere geldi sıra… Ne istersiniz? Biraz müzik? Çok sayıda barda farklı müzikler yapılıyor gemide; hatta bir tanesinde, Türk müziği dinleyebilir, “Ankara’nın Bağları” şarkısı eşliğinde dans edebilir ya da halay çekebilirsiniz.

Alışveriş merkezindeki dükkanlar, ürünlerini dükkanların önüne çıkarmış, müşterilerini bekliyor. Gemide alışveriş, sanıldığı kadar pahalı değil. Zaman zaman yaptıkları promosyonlar nedeniyle, birçok marka eşyayı oldukça ucuza almak mümkün. Ayrıca Free Shop’tan vergisiz alışveriş de edebilirsiniz.

Disco 14. katta; uyuyanları rahatsız etmeyecek kadar uzakta. Gençler, müziğin sesini takip edercesine, asansörlerle 14. kata çıkıyorlar. Gece onlar için oldukça uzun olacak gibi…

Kumar meraklıları, çoktan rulet masasının etrafındaki yerlerini aldılar. Kadınların tercihi, birkaç sentle oynayabilecekleri makineler… Her akşam tombala da oynanıyor gemide; dileyen, 500 Euro ödüllü oyuna, küçük bir bedel karşılığında katılabiliyor.

Ve gecenin gösterisi… 1400 kişilik tiyatro salonu neredeyse dolmuş; izleyiciler, her gün değişen dans ve müzik şölenini izlemek için sabırsızlanıyor. Ama sahne önce çocukların. Çocuk Kulübü’nde gününü geçirmiş çocuklar, gösterilerini sergiliyor sahnede. Alkışlarla uğurlanıyorlar; ardından günün gösterisinde sıra.

Gecenin sonuna doğru, günün yorgunluğunu atmak için odalarımıza doğru yöneldik. Benim için günün en keyifli saatleri başlıyor; gece boyunca sık sık uyanıp, perdeleri sonuna kadar açık balkonumdan denizi, ayı ve kent ışıklarından artık pek göremediğimiz yıldızları izliyorum. Denizin ortasında olmak, benim için gezinin en güzel yanıydı sanırım. Doğaya bu kadar yakın olmak…

YARIN: SUDA YÜZEN KENT; VENEDİK...

 

Yorum Yazma Kuralları

Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.

Yorumlar

Maksimum karakter sayısına ulaştınız

Kalan Karakter:

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Muğla'da öğrencilere ulaşım ücreti desteği
Muğla'da öğrencilere ulaşım ücreti desteği
Dolandırıcılar sosyal medyada reklam vermeyi sürdürüyor
Dolandırıcılar sosyal medyada reklam vermeyi sürdürüyor
Kepez'de sünnet heyecanı başladı
Kepez'de sünnet heyecanı başladı
ALKÜ’lü öğrencilerin akademik başarısı dünyaca ünlü bilim dergisinde
ALKÜ’lü öğrencilerin akademik başarısı dünyaca ünlü bilim dergisinde

SON EKLENENLER

Dolandırıcılar sosyal medyada reklam vermeyi sürdürüyor
Dolandırıcılar sosyal medyada reklam vermeyi sürdürüyor
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şehit ailesiyle telefonda görüştü
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şehit ailesiyle telefonda görüştü
İl Başkanı Mehmet Çalışkan: "Millete talibiz”
İl Başkanı Mehmet Çalışkan: "Millete talibiz”
Antalyaspor’da hedef 3 puanla başlamak
Antalyaspor’da hedef 3 puanla başlamak
Başkan Adlıhan Dere: "Esnafımızın olduğu her yerdeyiz"
Başkan Adlıhan Dere: "Esnafımızın olduğu her yerdeyiz"
Facebook
Twitter
Instagram
YouTube
...
  • WhatsApp Kanalına Katıl

Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR kapsamında toplanıp işlenir. Detaylı bilgi almak için Veri Politikamızı / Aydınlatma Metnimizi inceleyebilirsiniz. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.

Çerez Politikası

Servisler

  • Nöbetçi Eczaneler
  • Hava Durumu
  • Namaz Vakitleri
  • Puan Durumu & Fikstür
  • Trafik Durumu

Bülten

İçerik

  • Video Galeri
  • Foto Galeri
  • Köşe Yazarları
  • Günün Haberleri
  • Günün Manşetleri
  • Son Dakika Haberleri
  • Yerel Haberler
  • Arşiv

Kurumsal

  • Künye
  • İletişim
  • Çerez Politikası
  • Gizlilik İlkeleri

Kategoriler

  • GÜNDEM
  • GÜNCEL
  • SİYASET
  • EKONOMİ
  • YAŞAM
  • TURİZM
  • SPOR
  • MAGAZİN
  • SAĞLIK
  • SALI SOHBETLERİ
  • Künye
  • İletişim
  • Çerez Politikası
  • Gizlilik İlkeleri

Sitemizdeki yazı , fotoğraf ve haberlerin her hakkı saklıdır.
İzinsiz veya kaynak gösterilemeden kullanılamaz.
Copyright © 2019 Lara Medya Reklam Ticaret A.Ş. Tüm Hakları Saklıdır.

Tumeva Haber Yazılımı v2.0.7
WhatsApp İhbar

Bülten

Abone olun, gündemden uzak kalmayın!

Dikkat

Bu içerik sadece abonelere özeldir.