Neden mi?
Geçmişi hatırlayın…
Kültür ve Turizm Bakanlarımız Sayın Erkan Mumcu ve Sayın Ertuğrul Günay kendi dönemlerinde turizm içinde turizmciyle beraber öncelikli olarak sektörün canlı kalması için çaba sarf etti.
Bu dönemlerde önemli adımlar atıldı. Ancak günümüze baktığımızda Kültür ve Turizm Bakanı Sayın Ömer Çelik’in Antalya’nın kültür kısmına turizmden daha fazla ilgi gösterdiği kanaatindeyim.
Ama turizmde umudum olan Bakan Çavuşoğlu’nun, Antalya’yı merkez olarak göstererek dış ülkelerin temsilciliklerinin Antalya’da oluşması için start vermesini farkındalık olarak değerlendiriyorum.
Hatta Dışişleri Bakanlığı’nın temsilciliklerle ilgili olarak konuya Kültür ve Turizm Bakanlığı’nı da dahil etmesiyle önem arz eden konunun amacına ulaşacağına inanıyorum.
Antalya 2015 yılında boş yatak çöplüğüne dönüşmeden, turizmciler tur operatörlerinin eline dışarıdaki temsilcilerimizle yapılan işbirliğinin Antalya’nın tek ülkeye bağımlı olmadan Turist ağırladığını hissettirir olması gerekiyor.
Hedefimiz Dünya’da da Antalya’nın dışarıya açılan vitrini algısını yaratması.
Malezya denilince ilk aklımıza gelen nedir? Langkawi.
İspanya denilince, Barcelona geliyor...
Mısır’ın turizm merkezi ise Şarm El Şeyh…
Türkiye denilince turizm başkenti Antalya olduğunu tüm Dünya’ya hatırlatmak gerekiyor.
Bakan Çavuşoğlu bununla ilgili bir adım attı. Bir de işin içine Kültür ve Turizm Bakanlığı girerse Antalyalı olarak bu avantajı çok iyi değerlendirmemiz gerekir.
Hükümet’in Ortadoğu politikasıyla turizmde şekil değiştirdik. Son 2 yıldır Antalya Arap turist ağırlıyor. Avrupa kapımız bir dönem Almanya’dan açılıyordu. Yakın geçmişte Rus turistin akınına uğradık. Şimdi bu mantıkla baktığımız turizmde yelpazemizi geniş tutma zamanının geldiğini düşünüyorum. Antalya’nın turizmde tek pazarı olmasın. Bakan Çavuşoğlu’nun dış temsilciliklerinin tamamını Antalya’ya yönlendirmesiyle artık turizmcilerimiz Japonu, Hintliyi, İspanyolu da ağırlayabilir.
Bakan Çavuşoğlu bize bu olanağı sunuyor. Şimdi hepimiz herkese turizmde boş yatak bırakmadan her ülkeyle işbirliği içine girmemiz lazım.
Kentim adına güzel işler olacak. 2015 yılından bu nedenle umudum var. Umutla kalmamak adına dezavantajları lehimize çevirmemiz gerekir.
Şimdi hareket zamanı...
Turizmcisi, yatırımcısı, yerel yöneticisi, bürokratı ve en önemlisi Antalya halkı olarak 2015 yılı tam zamanı diyorum...
Yorumlar
Kalan Karakter: