Kim olacak?
Ben; Ömer GÜNGÖR.
Yazdım, yazdım okunuyor sandım. Meğer hiç de okunmuyormuş yazdıklarım. Dikkat çeksin diye fotoğraf koymama rağmen!
Vah bana ki vah bana!
Vah Kaleiçi’ne ki vah!
Ha ben, ha o!
Ne arayan var, ne de soran?
Maalesef Kaleiçi hakkında yazdığım yazıları hiç kimse okumamış ki; Kaleiçi yine aynı Kaleiçi duruyor!
Yanık, çökük, pislik doldurulmuş konaklara hâlâ bir sahip çıkan yok.
Bakanlık, belediye sahip çıkmadığı gibi; mal sahipleri de kendi mülkleri ne durumda hiç bakmıyorlar?
Geçen hafta “sitem” ettim, belki alınırlar da gelir Kaleiçi’nin son halini görürler dedim.
Gelen giden olmadı.
Gelen de Kaleiçi’ni benimle değil de; bir başka turistik “Dostlar Meclisi Katılımcıları” ile gezdi.
“Kaleiçi’nin bilinmeyen, halk dilindeki öyküleri” anlatılmış; Muratpaşa Belediye Başkanı Ümit Uysal’a.
VAH…VAH KALEİÇİ
Sen de, ben de atölyemin önünden geçen –bu-kalabalığı son anda fark etmiştik hatırlıyor musun?
Dışarı çıkmış, arkalarından bakıp;
Hey sesimizi duyuyor musunuz? Biz buradayız! diye bağırmaya çalışmıştık. Erdoğan Kahya fark edip durmuş ve bizimle konuşmuştu.
Ben onun, o da benim fotoğrafımı çekip gitmişti.
Yine yalnız kalmıştık.
Derdimiz, sıkıntımızı “sesli” olarak anlatamadık.
Yazılarımız “basın” bürosunun arşivinde çürüyüp gidiyor.
Sen de burada.
Yazık oluyor sana!
Yazık oluyor sana!
****
TOURIST INFORMATION
Antalya’da nerede olduğundan; hiç bilinmeyen “Turist Information” hakkında geçenlerde bir yazı yazmıştım, hatırlarsanız!
Demiştim ki; bu “ofis” ; Kalekapısı’na gelen turisti 400 metre ilerde dedikleri aslında 400+100= 500 m ilerde Güllük Caddesi’ne yönlendirmeye çalışıyorlardı.
Yani turistler bir Kaleiçi haritası almak için, Güllük Caddesi’ne gidip gelmeleri gerekiyordu!
Turist de o kadar yolu gidip gelinceye kadar; ona buna, esnafa sora sora; “Yat Limanı nerede?” bulurum daha iyi deyip vazgeçiyordu.
ŞİMDİ NEREDE?
Yine bilemez ve bulamazsınız!
Yanından geçseniz göremezsiniz taksi durağından!
Bir levhaları bile yoktu ya; bereket onu dikmişler! Tesadüfen görürseniz bulursunuz.
“Tourist information” dedikleri yer; aslında Devlet Güzel Sanatlar Galerisi!
Ben turist olsam yanlış geldim der; geri dönerim.
TURİZM BAKANIMIZ VAR MI?
Var elbette. Onun direk ilgilenmesi gerekmez ama birilerinin bu saçmalıklara son vermesi gerekir.
Kaleiçi’nde o kadar gereksiz iş yeri açanlar var ki; şaşarsınız.
Gel gelelim bir “turist information” binası yok!
Yerli ve yabancı turistler rastgele geziyorlar Kaleiçi sokaklarını. Kayıp olmamak için de ezberledikleri bir iki sokaktan gelip geçiyorlar!
Nerede ne var? Kimse bilmiyor!
Bilgi yok!
Bol bol trafik levhaları ve sokaklarında masa sandalyeler var.
Kesik Minare nerede, Hıdırlık Kulesi nerede, Yat Limanı’na nasıl gidilir?
Ne bir levha, ne bir sokak planı var?
Yok dersem yanlış olur ama yapılanlar, dikilen levhaları ancak onları dikenler anlar ne demek istediklerini!
Kargacık, burgacık şeyler!
YANİ
“Turist İnformation Office” tabelasını; Kadınyarı’na varmadan önceki sokağın başına dikmişler de;
Oraya nasıl gidilir? Hiç olmazsa Kalekapısı, Üçkapılar’a bir yön levhası koysalar!
İyi olur?
****
YENİ YILINIZ KUTLU OLSUN.
Yorumlar
Kalan Karakter: