GERÇEK şu ki hiçbir tarif, yetim bir çocuğun babasından söz açılınca döktüğü iki damla gözyaşı kadar 'yetim' kelimesinin anlamını ifade edemez. Yetimler, toplumumuzun kanadı kırık kuşlarıdır. Korkutmak, sesi yükseltmek onları ürkütür. Kalplerinde tamiri mümkün olmayan yaralar açar. Yetimi incitmek için bağırıp çağırmak, sert davranmaktan geçtim, "Baban ne iş yapıyor" demek yetiyormuş!
Rabbimizin Kur'an'da sıklıkla vurgu yaptığı, Hz. Peygamber'in üzerinde titrediği, insanlığın ortak ve selim vicdanının var gücüyle sahiplendiği çocuktur yetim. Bugün dünya insanının dini, inancı ne olursa olsun, yetim çocuklar için evler açması, vakıflar kurması, yardım kampanyaları düzenlemesi, yetimlere kol kanat germenin insanlığın ortak değerlerinden birisi olduğunu ortaya koymaktadır. Yetim zayıftır, bir tarafı her daim noksan ve eksiktir. Çünkü babası yoktur onun. Zayıf ve korunmaya muhtaçtır. Hz. Peygamber'in şu ifadesi ne kadar da anlamlıdır: "Allah'ım! Ben, yetimin ve kadının, bu iki zayıf insanın hakkını ihlal etmekten insanları şiddetle sakındırıyorum."
Yetim toplumun emanetine verilmiş, sahip çıkılması gereken, narin, kırılgan ve en ufak bir fırtınada bütün dünyası yerle bir olandır. Bu nedenle yetimi azarlamak, bağırıp çağırmak, hor görüp sesini yükselterek konuşmak, Allah katında ikaza neden olan, Hz. Peygamber'in şahsında bütün müminleri titreten bir tavırdır. Yetim boynu bükük, kanadı kırık, yüreği burkulmuş, gönlü hüzünle dolu olandır. Yetim ile beraber olan, yaşayan, hizmet eden, hatta konuşan kişi; söz, tutum ve davranışlarında nazik, ince ve hassas olmalıdır. Unutmamak gerekir ki, yetim kırılgan bir kalbe, hüzünlü ve duygusal bir yapıya sahiptir. Yetime sert, kaba ve acımasız davranmak, itip kakmak, ancak ve ancak inanmayan, inanmış gibi görünüp nifak dolu bir kalbe sahip olan ve hesabı inkâr edenlerin özelliğidir.
İnsanlar bir araya geldiklerinde ve aralarındaki konuşma esnasında 'yetim' kelimesi dile getirilince derinden, sessiz bir hüzün ortamı kaplar ve vicdan sahibi herkes onlar için bir şeyler yapmaya çalışır. Bunun karşısında vicdanını ve insanlığını kaybetmiş, değerlerden yoksun olup da yetime zulmeden, mallarına el koyan kişiliksiz insanların da varlığını unutmamamız gerekiyor. Zaten biz unutsak da Allah unutmuyor ve yetimin varlıklarına göz dikenlerin, mallarına haksız el koyanların karınlarına ateş dolduracakları ve cehennemi boylayacakları tehdidiyle uyarıyor.
Yorumlar
Kalan Karakter: