HER ŞEYDE "MİLAT"

Bir süreden beri bu köşelerde yoktum.
Artık bazı başlangıçlara güzel bir ailede güzellikler eklemek için buradayım.
Her şey Fenerbahçe maçının kazanılmasıyla başladı. Alınan galibiyetin kredisini cömertçe harcamanın sabrı nereye kadar olur?
Bunu kestirmenin açıklaması, herkese göre farklı farklı değişir.
Ancak görünen o ki ruhsuzluk kazanma duygusunu yok etti, artık çıkmaz sokak durumunda gibiyiz. Futbolcuların üzerinde sadece görkemli Antalyaspor forması kalmış gibi.
Takımın var olma sebepleri yok olunca da sahada hepten arızalar oluşmuş.
Beşiktaş maçı, sonucu itibariyle de çok daha farklı şeyler konuşulmaya başlandı.
**
Türk sporu kendi içindeki yıllanmışlık hükümranlığa son vermeyi kanunlaştırmalı.
Kurumlara acil cerrah lazım. Çünkü sürekli kan kaybeden sporun yarınları karanlık içinde kalabilir.
Etrafınıza baktığınız zaman her şeyi görenlerin, bir şeylerde her şey olabilmeli.
**
Belediyeler, her türlü sosyal etkinliğin tarafı iken, işin içine sportif etkinlik olduğu zaman da taraf olabilmeli.
Tüm sportif etkinliklerin en büyük taraftarı, destekçisi belediyelerin olmasından daha doğal bir şey olamaz diye düşünüyorum. Yoksa aranılan bahaneler ise, o kadar çok bahaneler var ki, kanunlardan tutunuz da, bilmem neye kadar.
Bu konuda haklar verilmeli, cesaret timsalinde bahaneler ön plana sürülmemelidir.
**
Antalya’nın sporunda doğrulukları oluşturmak için doğru hedeflerde doğrularla birlik olmak lazım. Bugüne kadar, tarihe bakınca aynı şeylerde hep aynı şeyler varsa, hepten aynı şeylerden şikayet ediliyorsa bir yerde hepten yanlış var demektir. 
Dürüstlük en çok ihtiyacımız olan değerdir, ayrıca da samimiyet. Yüzüne ve arkasına başka telden çalanlar, olmadıkları halde hariçten gazel okuyanlar, renge göre ağız bükenler, vs vs olduğu sürece, sporun ahlak değerleri yerle yeksan olur ki, yaşanılan her şeye şaşırmayan onun gibi bir kitle ortaya çıkar ki bakmışsınız ki sorunlar kaf dağını aşmış.
Bundan dolayı saygı ve sevgiyle kalın.