. Her sabah bu duygu ile uyanıyorum. Bir yerlerde insanlar akla hayale sığmayan cinayetlere kurban gittikçe; ağaçlar, hayvanlar, dereler öldükçe gülmekten utanır oldum. Mutlu olmak ayıpmış gibi geliyor.
Ama bu sabah sağlam ayıp ettim. Bir mutlu oldum ki anlatamam.
Facebook’ta gözüme çarpan ilk paylaşım bedensel engelli sporcumuz kendisi de 50’den fazla milli formayı giymiş Yıldız Sunar’dan, “Dünya Üçüncüsü Olduk. Bileklerinize Sağlık Cesur Yürekler” yazmış. Güney Kore’nin Incheon kentinde düzenlenen Tekerlekli Sandalye Basketbol Şampiyonası’nda millilerimiz dünya üçüncüsü oldu. Kendilerinden çok daha fazla kazanan, pozitif ayrımcılığın en sağlamına sahip rakiplerini geride bıraktılar. Cesur yüreklerden bir kare de fotoğraf…
Üzerlerinde ay yıldızlı formalarla dört oyuncu sevgi yumağı olmuş. Yüzlerinde kazananlara has o müthiş ifade! Salonda kaç Türk seyirci vardı; Türkiye’de kaç kişinin bu başarıdan haberi olacak bilmiyorum. Gazetelerde, televizyonlarda haber olacak mı, onu da bilmiyorum. Ama engellilerin de aymazlığımızı takmadıklarını biliyorum. Üzülerek, kırılarak zaman harcamıyorlar. Dünya onların başarılarını alkışlıyor ya, kendileri başarılarının farkında ya, bizi boş veriyorlar artık…
Daha nice başarılar cesur yürekler, siz bizi boş verin, başarıdan başarıya koşun.
***
Sabah internette günün ilk haberlerine bakarken haber kanalları arasında gezinmeyi de adet haline getirdim. Halk TV’de Semra Topçu’nun konuğu CHP Genel Sekreteri Gürsel Tekin’di. Biraz bakayım dedim, ama program da bitiyormuş. Semra Topçu nasıl bitirmek istediğini sordu Tekin’e. “Son günlerde Antalya’da bir şeyler oluyor” diye başladı. Partisinden AKP’ye transferlerden bahsetti. Siyasal geçişler olur ama bu öyle değil, siyasal f…..lik dedi, nikahı yapacaksınız 35 gün sonra başka yatağa gireceksiniz dedi, hangi rantlar uğruna olduğunu afişe edeceğiz dedi. Siyaset namustur, edepli insan işidir dedi. Beklesinler, daha beter cümleler ve belgelerle geleceğiz dedi.
Son günlerde Antalya’da bu yaşananlar hoşuma gitmedi elbette. Ama Gürsel Tekin’e de sormak isterdim. Sizin hiç mi suçunuz yok? Partinizde hiç mi sağduyu yok, önümüze sürdüğünüz adayları 35 gün sonra gideceklerden seçmiş olmanızın hiç mi özeleştirisi olmayacak? On yılı aşkın süredir ana muhalefettesiniz. Yenilenmek, safraları atmak, parti geleneklerine uygun gençler yetiştirmek için yeterli süre değil miydi?
***
Daha birkaç gün önce yazdım ama yine yazacağım. Toplu taşıma araçlarını kullanan şoförlere bir şeyler oldu. Durakları pas geçme ya da durağa diğerinden önce girmek için yarışma halleri gırla. Biri geride kalıp durağı diğerine kaptırdı mı, öndeki aracın önüne doğru direksiyon kırıyor. Duraktaki yolcular koşturup otobüse binmeye çalışırken, önüne geçilen araçtakiler oturup çilelerini dolduruyor. İki sürücü birbirlerine klakson çalarak olumsuz duygularını belirtiyor. Bazen camlardan eller kollar çıkıyor, yumruklar sallanıyor. Biz bunları daha önce de yaşamıştık. Nasıl bir ömür törpüsüdür anlatamam!
Antalya Büyükşehir Belediyesi’nde kendini bu konuda yetkili ve sorumlu hisseden kim varsa duyurulur.
Yorumlar
Kalan Karakter: