Hatırlarsınız, Cem Yılmaz’ın veAta Demirer’in yazıp-yönetip-oynadığı filmlere Levent Kırca veFerdiTayfur: “Benim konularımı çaldılar” diye isyan ettiler… Tombik Şahan Gökbakar sempatik bir oyuncu aslında. Ama yazıp-yönetip-oynadığı “Recep İvedik”lerde işler değişiyor.“Bu filmler çok para getiriyor”deniyor, tamam da, sanattan beklenen sadece bu değil ki…
Engin Günaydın, süratle şöhret olan televizyon yıldızıdır.İyi insandır. Yeteneklidir. Komiktir.Ancak“İçimdeki Ses”filminde yine“ben yaptım oldu” demiş…Karşısındaki genç rol arkadaşıLeyla Lydia Tuğutlu… Güzel, ama iyi oynuyor mu peki? Hayır, tam değil…Ve yılların tiyatro oyuncusuolduğu halde televizyonlaünlenen:Füsun Demirel… İyi mi oynuyor? Bence rahat belki, ama senaryonun kararsızlığına kurban gitmiş. Umreye gidip hacı olmuş hanım hanımcık bir anne mi oynayayım? Ağzı bozuk bir mahalle kadını mı oynasam acaba? Karar verememiş…
Son yıllarda, Türk sinemasında bir “film içinde film çekimi” modası var nedense… Bu filmde de Engin Günaydın bir televizyon dizisi yazarıdır. Kendisini yakışıksız, kültürsüz, kaba, şişman bulduğu için hiçbir kız arkadaşı olamamıştır. Yalnızlık canına yetmiştir... Dizinin çekildiği film setinden telefonla konuşunca, hacı annesiniUmredendöndüğünü öğrenip karşılamaya gider.
Otomobildeki zorlama komikliklerle yaptıkları sohbette,aynı evde birlikte oturmaya karar verirler.Kilo verip forma girmeye dekarar veren Engin Günaydın;gittiği spor salonunda zorlama komik sakarlıklar sonucunda yaralanınca, orada spor yapmakta olan çok güzel bir genç kız yardımına koşar…(Engin Günaydın’ın filmdekikarakterinin adını kullanmıyorum, çünkü kendisini oynuyor.)
Yüzme havuzlu muhteşem bir villada yaşayan, zengin ve yalnız olduğu anlaşılan bu genç kız, nasıl olduğu anlaşılmayan biçimde Engin Günaydın’a âşık olur…Âşık genç kız, ağzı bozuk hacı anneyle çok iyi anlaşır. Ve annenin kadın arkadaş grubunun bir kaplıca gezisine katılır. Bence bu gezi bile zorlama komikliklere vesile olsun diye konmuştur.
Seyirciyi inandıramayan güzel-zengin-kız ile sakar-fakir-oğlan aşkı, taklit bir sahnede kötü adamların tacizine uğrar. Engin Günaydın da daha kötü küfürlerle kötü tacizcileri kaçırır…
Ailece gidilebilir mi? Gidilebilir… Gülünebilir mi? Eeeh, bazı sahnelerde belki… Küfürler çok rahatsız edici mi? Değil…
Yorumlar
Kalan Karakter: