Muratpaşa ilçesinde 18 Mart'ta saat 22.00 sıralarında, Çaybaşı Mahallesi Burhanettin Onat Caddesi'nde Yasin Gül'ün kullandığı 06 GC 8806 plakalı motosiklet, kontrolden çıkıp, refüjdeki tel çite çarparak savruldu. Sürücü İbrahim Gül ve yolcu koltuğundaki kuzeni Yasin Develioğlu, yolda sürüklenerek önce bankete, sonra refüjdeki tel çite çarptı. Kask takıp takmadıkları belirlenemeyen Gül ve Develioğlu'nun çeşitli yerlerine tel örgülerin kırılan demir çubukları saplandı. 112 Acil Çağrı Merkezi'ne bildirmesi üzerine olay yerine sağlık, itfaiye ve polis ekipleri sevk edildi. İtfaiye ekibi, yaralıların vücuduna saplanan demir çubukları, sağlık ekiplerinin kontrolünde kesti. Ambulanslarla çevredeki hastanelere kaldırılan Yasin Develioğlu yaşamını yitirirken, vücudunda 80 santimetrelik demir çubukla Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne getirilen İbrahim Gül ameliyata alındı.
'ARTIK MOTOSİKLET KULLANMA DÜŞÜNCEM YOK'
Trafikte kimsenin birbirine saygı ve sevgisi olmadığını söyleyen Gül, "Trafikte herkes birbirine hırçın davranıyor. Daha önce ufak tefek kazalar atlatmıştım. Ama hiç kimseyle tartışmamıştım bile" dedi. Kazanın ardından artık motosiklet kullanma gibi bir düşüncesi olmadığını kaydeden İbrahim Gül, "Vücuduma o kadar demir girdiğini ve kuzenimin hayatını kaybettiğini öğrendiğimde artık böyle bir anımın olmasını istemiyorum" diye konuştu.
'AYAĞA KALKMAK İSTİYORUM'
Nasıl bir ameliyat geçirdiğini bilmediğini, doktorlarının kendisine anlattığını ifade eden Gül, “Şimdi kendimi iyi hissediyorum. Ağır bir ameliyat geçirmiş gibi hissetmiyorum. Mesela şu anda kendi başıma sakalımı kesemiyorum. Ayağa kalkıp bunu yapmak istiyorum. Bunu doktoruma söylediğimde güldü" dedi.
'DEMİRİ ORGANLARDAN AYIRIP YAVAŞ YAVAŞ GERİ ÇEKTİK'
Yaklaşık 5 saatlik ameliyatı farklı branşlardan 7 kişilik ekiple gerçekleştirdiklerini anlatan Op. Dr. Nurhan Haluk Belen ise İbrahim Gül'ün bacağından girip pelvis ve karın bölgesini geçerek göğüs bölgesine kadar çıkan bir demirle hastaneye getirildiğini söyledi. Yaklaşık 80 santimlik demirin sağ bacağının arkasından girip mesaneyi geçip, karın bölgesini katederek göğüs bölgesine çıktığını belirten Dr. Belen, şöyle dedi:
"Acil olarak ameliyata aldık. İdrar torbası, kalın bağırsak, ince bağırsak ve diyaframda parçalanmalar ve akciğerinde sönme mevcuttu. Öncelikle 80 santimlik demirin izlediği yolu ortaya koyduk. Demiri hasarlı organlardan ayırıp yavaş yavaş geri çektik. Sonra da yaralanan organları tamir ettik. İdrar torbasını onardık, bağırsaklarla parçalanan bölümleri kesip sonra birbirini diktik. Diyaframdaki solunum kasındaki yaralanmayı onardık. Sönen akciğeri için de tüp taktık."
ANA DAMARLAR ZARAR GÖRMEDİ, HAYATTA KALDI
İbrahim Gül'ü servise alarak takibine başladıklarını anlatan Op.Dr. Belen, şunları kaydetti:
"Geçen hafta da sol bacağındaki parçalı kırıkları için müdahalesi yapıldı. Beni en çok şaşırtan, demirin izlediği yol üzerinde ana damarlar var ve onlara hiç zarar vermemiş. Bunu mucizevi bir durum olarak değerlendirdim. Eğer o damarlardan birine denk gelseydi belki hastamız buraya kadar gelemeyebilirdi. Şu an bizim açımızdan bir patolojisi kalmadı ama bacağındaki ortopedik ameliyatta takılan fiksatör nedeniyle ortopedi servisine devrini yapacağız. Taburculuğuna o servisteki arkadaşlar karar verecek."
'RABBİM OĞLUMA İKİNCİ ŞANS VERDİ'
İbrahim Gül'ün annesi Şengül Gül (53) de oğlunun geçirdiği ağır kazanın ardından bir mucize gerçekleştiğini ve Allah'ın oğluna ikinci bir hayat bağışladığını söyledi. Anne Gül, “Rabbim oğluma ikinci bir şans verdi. Her dakika doktorlarımıza, hemşirelerimize dua ediyorum. Hepsine çok teşekkür ediyorum. Çok mutluyum" dedi.
Sabırla oğlunun ayağa kalkmasını beklediğini kaydeden Şengül Gül, "Kazadan sonra oğlumun durumunun bu kadar ağır olduğu bana söylenmemişti. Sonraki süreçte öğrendim. Çok kötü oldum ama ayakta durmaya çalıştım. Çünkü oğluma yardımcı olabilmem için sağlam dirayetli olmam gerekiyordu" dedi.
'ARTIK MOTOSİKLET KULLANMA DÜŞÜNCEM YOK'
Trafikte kimsenin birbirine saygı ve sevgisi olmadığını söyleyen Gül, "Trafikte herkes birbirine hırçın davranıyor. Daha önce ufak tefek kazalar atlatmıştım. Ama hiç kimseyle tartışmamıştım bile" dedi. Kazanın ardından artık motosiklet kullanma gibi bir düşüncesi olmadığını kaydeden İbrahim Gül, "Vücuduma o kadar demir girdiğini ve kuzenimin hayatını kaybettiğini öğrendiğimde artık böyle bir anımın olmasını istemiyorum" diye konuştu.
'AYAĞA KALKMAK İSTİYORUM'
Nasıl bir ameliyat geçirdiğini bilmediğini, doktorlarının kendisine anlattığını ifade eden Gül, “Şimdi kendimi iyi hissediyorum. Ağır bir ameliyat geçirmiş gibi hissetmiyorum. Mesela şu anda kendi başıma sakalımı kesemiyorum. Ayağa kalkıp bunu yapmak istiyorum. Bunu doktoruma söylediğimde güldü" dedi.
'DEMİRİ ORGANLARDAN AYIRIP YAVAŞ YAVAŞ GERİ ÇEKTİK'
Yaklaşık 5 saatlik ameliyatı farklı branşlardan 7 kişilik ekiple gerçekleştirdiklerini anlatan Op. Dr. Nurhan Haluk Belen ise İbrahim Gül'ün bacağından girip pelvis ve karın bölgesini geçerek göğüs bölgesine kadar çıkan bir demirle hastaneye getirildiğini söyledi. Yaklaşık 80 santimlik demirin sağ bacağının arkasından girip mesaneyi geçip, karın bölgesini katederek göğüs bölgesine çıktığını belirten Dr. Belen, şöyle dedi:
"Acil olarak ameliyata aldık. İdrar torbası, kalın bağırsak, ince bağırsak ve diyaframda parçalanmalar ve akciğerinde sönme mevcuttu. Öncelikle 80 santimlik demirin izlediği yolu ortaya koyduk. Demiri hasarlı organlardan ayırıp yavaş yavaş geri çektik. Sonra da yaralanan organları tamir ettik. İdrar torbasını onardık, bağırsaklarla parçalanan bölümleri kesip sonra birbirini diktik. Diyaframdaki solunum kasındaki yaralanmayı onardık. Sönen akciğeri için de tüp taktık."
ANA DAMARLAR ZARAR GÖRMEDİ, HAYATTA KALDI
İbrahim Gül'ü servise alarak takibine başladıklarını anlatan Op.Dr. Belen, şunları kaydetti:
"Geçen hafta da sol bacağındaki parçalı kırıkları için müdahalesi yapıldı. Beni en çok şaşırtan, demirin izlediği yol üzerinde ana damarlar var ve onlara hiç zarar vermemiş. Bunu mucizevi bir durum olarak değerlendirdim. Eğer o damarlardan birine denk gelseydi belki hastamız buraya kadar gelemeyebilirdi. Şu an bizim açımızdan bir patolojisi kalmadı ama bacağındaki ortopedik ameliyatta takılan fiksatör nedeniyle ortopedi servisine devrini yapacağız. Taburculuğuna o servisteki arkadaşlar karar verecek."
'RABBİM OĞLUMA İKİNCİ ŞANS VERDİ'
İbrahim Gül'ün annesi Şengül Gül (53) de oğlunun geçirdiği ağır kazanın ardından bir mucize gerçekleştiğini ve Allah'ın oğluna ikinci bir hayat bağışladığını söyledi. Anne Gül, “Rabbim oğluma ikinci bir şans verdi. Her dakika doktorlarımıza, hemşirelerimize dua ediyorum. Hepsine çok teşekkür ediyorum. Çok mutluyum" dedi.
Sabırla oğlunun ayağa kalkmasını beklediğini kaydeden Şengül Gül, "Kazadan sonra oğlumun durumunun bu kadar ağır olduğu bana söylenmemişti. Sonraki süreçte öğrendim. Çok kötü oldum ama ayakta durmaya çalıştım. Çünkü oğluma yardımcı olabilmem için sağlam dirayetli olmam gerekiyordu" dedi.