Burdur Gölü’nün yok olmakta olduğuna dikkat çekmek için geçen hafta sonunda yapılan etkinliklere katılmak istiyordum. Herkese, ben gidiyorum da dedim. Ama insan plan yapar, Tanrı gülermiş derler ya…
Bundan birkaç yıl önce beni sahiplenen köpek oğlum Toros rahatsızlandı. Kronik bir hastalığı olan Aras da bir süredir keyifsiz; son zamanlarda yemeğe karşı ilgisiz. Nasıl olsa kimse inanmayacak diye söylemiyorum ama bütün yaz süren depremlerden de çok etkilendi. Veterinerleri Sefer Küçüker kliniğe almaya karar verdi. Gittiler. Onlar hafta sonu klinikte kaldı, ben de yollarını gözledim.
Burdur Gölü için başlatılan Su Orucu’na evden katılmaya karar verdim. Evdeki muslukları açmayacağım!
* * *
Olmadı, yapamadım. Su orucu tutamadım. Tamam, tutumlu davrandım. Zaten başka türlüsü mümkün değil. Aklım erdiğinden beri, boşa harcamamayı öğrettiler. Annem, elektriğe takmıştı. O dönemde üretimimiz zayıfmış, Bulgaristan’dan da elektrik alıyormuşuz. Bulgarlara bir kuruş fazla gitmesin diye evde her türlü önlem alınmıştı. O zaman tasarruflu ampuller yok, watt’ı en düşük ampuller kullandık. Ağabeyimle ikimiz daha odamızdan çıkmadan ışığı kapattık, koridorlardan önümüzü görmeden geçtik. Babam ise suya takıktı. Nineleri, annesi, halası, teyzesi köy çeşmesinden güğümlerle su taşımış, bir bardak suya da temiz bir kat çamaşıra da hep o taşıma sudan ulaşabilmişler. Suyun boşa harcanmasına çok kızardı.
İkisinin bir de ortak veciz sözü vardı: Çağdaş insan tutumlu olur!
* * *
Büyüdüm. Onların öğrettiği bir çok şey güncelliğini yitirdi. Yaşama kendi penceremden bakarken güncelliğini yitiren şeylere uymadım, uygulamadım. Ama elektrik ve suyu tüketirken hep tutumlu oldum. Kendi evimde, başkalarının evinde, işyerlerimde hep lüzumsuz ışığı söndürdüm, açık musluğu kapattım. Bu konuda annem ve babamı da geçtim. Çağdaş insanın bu konularda bırakın tutumluluğu, cimri olması gerektiğine inanıyorum.
* * *
Su Orucumda her zamankinden de dikkatli oldum. Yine de su harcadım işte! Su biterse neler olacağını, en kara senaryoları düşündüm. Temiz su bulamayan Afrikalı bebekleri…
Tam da Su Orucu’na denk gelen İstanbul Kadıköy’deki su kesintisi nedeniyle mağdur olan binlerce insanı…
Bir grup Moda Parkı’nda toplanmış, “Susma! Sustukça sular hiç gelmeyecek” diye slogan atmışlar. Bazılarının üzerinde bornoz… Eh çağdaş insanlar sonuçta. Dişini de fırçalayacak, duşunu da alacak, tuvaletine de su dökecek.
Madem su orucu tutamıyoruz, suyumuzu tutacağız. Eskiden bu konuda kendimi çok yalnız hissederdim. İki gün boyunca Burdur Gölü’nde çekilen fotoğraf ve görüntüleri izledim. Bayağı varız. Seviyorum sizi çağdaş cimriler…
Yorumlar
Kalan Karakter: