Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Meclis Nisan ayı oturumunu gerçekleştirdi. Meclise ATSO Başkanı Davut Çetin’in konuşması damga vurdu. Antalya’da genel makroekonomik durgunluk dışında turizmde gerileme nedeniyle sorun yaşandığının altını çizen Çetin, turizmde 3,5 aylık dönemde geçen yıla oranla eksi 4 gerileme yaşandığını, Nisan ayı rakamlarına göre de günlük olarak eksi 7 ve 9 gerileme görüldüğünü söyledi. Başkan Çetin, şirket kuruluşlarında 3 aylık dönemde yatırım belgesi hacminde yüzde 40’a yakın düşüşler yaşandığını, ihracatta ise yüzde 7’ye yakın düşüş olduğunu vurguladı. Çetin, Kent merkezinin Antalya’ya yakışmadığını, kent kültürünün ise yatırımla olamayacağını söyledi. Çetin, ATSO bünyesinde de ulaştırma, imar, ticaret ve turizm, tarım ve çevre başlıklarından oluşan çalışma gurupları kurduklarını hatırlattı.
11 ÜLKE İÇİN UÇAK DESTEĞİ
Turizmde yaşanan gerilemenin seçime bırakılmadan hükümetin gündeminde olması gerektiğinin altını da çizen Başkan Çetin, ATSO’nun Nisan Ayı Olağan Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada, en önemli konunun turizmdeki gelişme olması gerektiğini söyledi. Çetin, “Antalya’da birçok sektörümüzün satışı doğrudan ve dolaylı olarak turizme bağlıdır ve turizm iyi gitmediği takdirde sıkıntılı bir dönem geçirebiliriz. Hükümet 11 ülke için uçak desteği uygulamasına başladı. Rus turistlerin girişlerinde pasaport uygulamalarında sınırlı esneklik getirildi. Mayıs sonuna doğru durumun izlenmesi ve sonra bu desteklerin yeterli olup olmayacağının ele alınması gerekiyor. Bu konu seçim gündeminde kaybolmamalıdır. Gerekirse Mayıs ayı başında hükümet turizmdeki durumu ele almalıdır” dedi.
DÖRT ÇALIŞMA GURUBU KURULDU
ATSO bünyesinde ulaştırma, imar, ticaret ve turizm, tarım ve çevre başlıklarından oluşan çalışma gurupları kurduklarını da hatırlatan ATSO Başkanı Davut Çetin, “Çalışma Gruplarımızda; tarımda Büyükşehir Belediyesi’nin ruhsatlandırma konuları, hayvancılık yapanların sorunları, mezbaha sorunları, toptancı hallerin sorunları, hale girmeyen meyve ve sebze konusu konuşuldu. Ulaşımda toplu taşıma konusu ele alındı. 784 otobüs ve minibüsten sadece 40 tanesinin Büyükşehir’e ait olduğu, toplu taşıma araçlarının geliştirilmesi gerektiği, ilçelere ulaşım, sürücü kursları sorunları, plaka sorunları, park sorunları, TIR parkı, otogar sorunu ele alındı. İmar grubunda toplu işyerleri, altyapı olmadan ruhsat verilmesi konusu, otopark yönetmeliği, bölgesel sorunlar, akaryakıt istasyonları ruhsat konusu, kentsel dönüşüm master planı, tabela kirliliği, kent estetiği konuları görüşüldü” diye konuştu.
RUHSATSIZ İŞYERİ, PLANSIZ TİCARET
Çetin, konuşmasına şöyle devam etti: “Ticaret grubunda ruhsatsız işyerleri, plansız ticaret, işportacılar, zabıta denetimi, büfeler, su tarifeleri gibi birçok konu ele alındı. Büyükşehir yetkilileri bazı konuları bu detayda ilk kez gördüklerini söylediler ve hatta keşke daha önce yapsaydık dediler. Bu toplantı sonuçlarını kısa zamanda rapor haline getireceğiz ve önümüzdeki aylarda gerçekleşip gerçekleşmediğini takip edeceğiz.Bunlar siyasi konular değildir. Antalya Ticaret ve Sanayi Odası meclisi ve meslek komiteleri demek Antalya’nın ekonomik gelişmesine, kentsel gelişmesine vizyon vermesi gereken kişiler demektir. Biz, hepimiz, bütün komiteler olarak çalışacağız, araştıracağız, sorunları dile getireceğiz, takip edeceğiz ki, görevimizi en iyi şekilde yerine getirmiş olalım.”
KENT KÜLTÜRÜ YATIRIMLA OLMAZ
Geçtiğimiz hafta Büyükşehir Belediyesi ile bir toplantı gerçekleştirdiklerine de değinen Başkan Çetin, “Bu toplantıya oda ve borsa başkanlarımız da katıldı. Ben özellikle kent kültürü ve kent estetiği konusuna değindim. Kent kültürünün sadece bir yatırım konusu olmadığını bir davranış konusu olduğunu vurgulamaya çalıştım. Trafik disiplini, park disiplini, yayaya saygı, temizlik, plaj kültürü, ticaret kültürü yatırımla, parayla olmaz. Kalekapısı gibi bir kent merkezi, Dönerciler Çarşısı ve çevresi bir dünya kentine yakışan havada değil. Bu para konusu değil. Sosyal bilinçlenmeyle, örnek yaratmayla olur. Bu konularda Antalya olarak vizyonumuz, tecrübemiz, bilgimiz zayıf kalıyor. Bizim kent kültürü konusunda dünyanın en iyi uzmanlarıyla çalışmamız gerekiyor. Ben özellikle bu konuyu bundan sonra da sürekli olarak gündeme getireceğim” dedi.
EKONOMİK GİDİŞAT İYİ DEĞİL
Ülkenin ekonomik gidişatı ile de bilgiler sunan Çetin, özellikle piyasada yaşanan durgunluğu anlattı. Çetin: “Yılbaşından bu yana en çok değer kaybı yaşayan para birimleri Türk Lirası ile BreizilyaReali oldu. Mart ayında KDV tahsilatının geçen yıla göre yüzde 2,5 düştüğüne de değinen Çetin, “Bu da tüketimin iyice kısıldığını gösteriyor. Şubat ayından bu yana konut ve otomobil satışlarında artış görüyoruz. Otomobilde Mart ayında yerli oto yüzde 90, ithal oto yüzde 55 artmış. Konutta ipotekli veya kredili satış Şubat’ta yüzde 53 artmış. Beyaz eşya satışlarında özellikle Mart ayında geçen yıla göre artış var. Buzdolabında artış yüzde 9, çamaşır makinesinde yüzde 24, fırın ve bulaşık makinesi ise bunların arasında oranlarda. Yani krediye bağlı, taksitle yapılan satışlar artıyor. Ancak KDV tahsilatına bakarsa diğer alanlarda ise halen durgunluk devam ediyor” diye konuştu.
ÖZEL SEKTÖRDE DURGUNLUK
İhracatta yaşanan düşüşün bazı sektörleri doğrudan etkilediğinin altını da çizen ATSO Başkanı Çetin, “Özel sektör yatırımlarında da durgunluk görüyoruz. Son dönemde bazı sektörlerin girdi maliyetleri çok arttı. Bu artışın bir nedeni dövizdeki artıştır. Ancak bazı tarımsal girdilerde dövizle açıklanmayan artışlar da görüyoruz. Bazı ürünlerde piyasayı 4-5 firma kontrol ediyor. Devletin mutlaka temel girdilerde piyasayı ciddi biçimde denetlemesi ve gerekirse doğrudan müdahale etmesi gerekiyor. Bu sorunlara son dönemde bir de seçimlerin yarattığı belirsizlik eklenmiş durumdadır. Dövizdeki dalgalanma ve belirsizlik yüzünden piyasada para dönmüyor” dedi.
Yorumlar
Kalan Karakter: