Antalya Ticaret Borsası (ATB) Yönetim Kurulu Başkanı Ali Çandır, Rusya’da başlayan ekonomik kriz yüzünden turizmde turist sayısında ki azalma nedeniyle tarımda da soruna neden olduğunu söyledi. Çandır, turizmde ki durgunluğun gerek Avrupa pazarındaki daralma gerekse Rusya’da ki ekonomik krizle yakından ilgili olduğunu söyledi. Yılın ilk 6 aylık döneminde Antalya’ya gelen turist sayısının yüzde 10 azalırken, Rusya pazarında ilk 6 aylık dönemde düşüş oranının yüzde 30’a kadar yükseldiğini hatırlatan Başkan Çandır, Turizmdeki bu düşüşün doğrudan ya da dolaylı olarak gıda sektörünü etkilediğinin altını çizdi.
GIDA TEDARİKÇİSİ ETKİLENDİ
“Yapılan araştırmalara göre, turizm geliri yüzde 10 artınca tarım sektörü üretimi de yüzde 3, gıda ve içecek sektöründe yüzde 1,1 artış gösteriyor. Ekonomide ise yüzde 2,5 bir canlanma yaşanıyor” diye konuşan Başkan Çandır, ATB’nin Haziran ayı olağan meclis toplantısında yaptığı konuşmada; “Düşüşe geçen turizm, rakamlarıyla birlikte gıda sektörü gıda ve içecek sektöründen yılda 4-5 milyar dolarlık, tarım ve hayvancılık sektöründen ise 2 milyar dolarlık alım yapıyor. Bu rakamların büyük bir bölümü ise yatakların yüzde 45’inin bulunduğu Antalya’da kaydediliyor. Dolayısı ile turizmdeki düşüşten en fazla Antalya’nın gıda tedarikçileri etkilenmektedir” şeklinde konuştu.
EMEĞE SAYGISIZLIK
Konuşmasına, sık sık gerçekleştirilen kermes ve hemşire günlerine de ayıran ATB Başkanı Ali Çandır, bu tür etkinleri ‘emeğe saygısızlık’ olarak değerlendirdi. Çandır, “Yöresel ürünler son zamanlarda sıklıkla yanlış uygulamalarla gündeme geliyor. Hemşeri günleri adı altında düzenlenen etkinliklerde hiçbir emek sarf edilmeden hatta etkinliklerin düzenlendiği aynı bölgede esnaflık yapan şahısların bu alanları kullanarak haksız rekabet oluşturuyor. Petrol istasyonları, dinlenme tesisleri, mahalle arası marketlerde dahi yöresel ürün adı altında taklit ürünlerin satıldığı konusunda şikâyetler alıyoruz. Bu durum 12 bin yıldır birikimiyle Anadolu insanının emeğine, tarihsel derinliğimize, yıllarca üstüne bir şeyler koyarak ortaya çıkarttığımız örf, adet, gelenek ve kültürümüze çok büyük bir saygısızlıktır” dedi.
ENFLASYON İÇİNDE BÜYÜME
Meclis toplantısındaki konuşmasında, ülke ekonomisinde yaşananlara da değinen ATB Başkanı Çandır şunları söyledi: “Ülkemizi ekonomi açısından değerlendirdiğimizde; ekonomimiz bir taraftan kendi yapısal zorluklarını yaşarken diğer taraftan da küresel ekonomik zorlukların etkisi altında bulunmaktadır. Bu durum, dönemler itibari ile ulusal ve küresel göstergeler bakımından bazı farklılıkları bünyesinde barındırsa da genel olarak benzer eğilimler söz konusu olmuştur. Bunun için son 35 yıldaki ekonomik büyüme performansımıza özü itibariyle bakmak yeterlidir. 1980’li yıllarda otoriteler her gün bize, enflasyon içinde büyümekte olduğumuzu ve bunun zorunlu olduğunu anlatıp durdu. Sonradan öğrendik ki, çok daha düşük enflasyonlarla, çok daha yüksek büyümeleri gerçekleştiren ülkeler olduğunu unutmamak gerekiyor” dedi.
EKONOMİDE ZORLUKLAR
İçinde bulunulan koşullar ve eğilimlerin iç açıcı olmadığına da değinen Başkan Çandır, “Ekonomimiz bir taraftan kendi yapısal sorunları ve dar boğazları ile karşı karşıya iken diğer taraftan ekonomik dinamizm ciddi bir atalet içine girmektedir. Bize hiç yabancı olmayacak bu atalete ve zorluklara hazırlıklı olmak zorundayız. Bu hazırlığımız; ‘ne olursa olsun büyüyelim’ hevesinden ve yoğunlaşmasından çok, ‘zor koşullara karşı direncimizi arttıralım’ düsturuna uygun olmalıdır. Ekonomide; içinde bulunduğumuz ve etkisini arttırmasını beklediğimiz zor koşullara karşı direncimizi arttırmak zorundayız. Bunun için ilk yapmamız gereken, ekonomimizin taşıyıcı kolonları olan tarım ve imalat sanayinin dayanaklığını arttırmaktır” diye konuştu.
Yorumlar
Kalan Karakter: