ENİŞTEM UFKUMU AÇTI
Görevi yeni devralmışsınız. Ancak KKTC'nin politikalarına baktığımızda öncelikli olarak bir turizm politikası olmadığını ikinci planda da eğitim politikası olmadığını gördük. Ama sizin göreve gelmenizle beraber ilk düğmeye bastığınız konu, turizm politikası oldu. Hükümet programlarında ilk kez, devlet programlarına turizm politikası getirilmiş. Bu eksikliği gördüğünüzden mi? Yoksa gerçekten turizmle ilgili bakış açısı, diğer ülkelerden farklımıydı bugüne kadar?
İkisi birlikte. Yani gerçekten bu eksikliği gördüm. Çünkü hasbelkader öğrencilik yıllarımda, tatillerde Almanlara rehberlik yapıyordum. Dolayısıyla o dönemde de amatör olarak parada kazanıyordum tabi. Öğrencilik dönemimi orada kazandığım parayla geçiriyordum. Bu sırada eksiklikler görüyordum çok. O dönemde son bir kaç yıl öncesine kadar Kıbrıs'taki en büyük acentelerden bir tanesinin sahibi de 2-3 yıl önce vefat eden eniştemdi. Dolayısıyla eniştemde bana babam gibi yakındı ve sürekli turizmi eniştemle birlikte yaşardık. Turizmle ilgili anlatırdı, kahrederdi, üzülürdü şurada yanlış yapıldı, burada yanlış yapıldı diye… Allah rahmet eylesin Erdoğan Camgöz sayesinde turizmin sorunlarını biliyorum.
TURİZMİN DEĞERİ ANLAŞILMAMIŞ
Turizmin sıkıntılarını doğrusu hep içinde yaşadım. Daha sonra politikaya girdim. 7-8 yıldır politikanın içindeyim. 4 yıl önce Lefkoşa'nın ilçe başkanı yani sizin muadilde il başkanlığı yaptım. 2 yıl önce de milletvekili oldum. Milletvekili olduğum günden itibaren de en fazla turizmle ilgili konuşan kişiyim. Yani en çok konuşulan birinci konu sağlıktı, ikinci turizmdi. Biraz önce dediğiniz gibi şu bir gerçek ki biz de, yani son dönemlere kadar turizmin hiçbir ağırlığı ve önemi algılanmamış.
TURİZMİN FARKINDALIĞINI YAŞATACAĞIM
Yani bu ülkenin bel kemiği olan çıkış noktalarından en önemlisinin turizm olduğunu bilemiyorum şu ya da bu nedenden dolayı bizden büyük ağabeylerimiz çok fazla o değeri oturtmamışlar. Bizim özellikle benim bu süreç içerisinde tesadüfen Turizm Bakanlığı'nı aldığım gün dedim ki ben bu ülkede turizmin farkındalığını yaşatacağım. Yani bu turizmin ülkemizde olmazsa olmaz bir sektör olduğunu ve hep şuana kadar turizm lokomotif sektör olduğu hep sözde kaldı. Turizm lokomotif sektördür ama baktığınız zaman özde hiçbir şey yapılmamış. Alt alta koyduğunuz zaman birçok neden var. Yani aşağı yukarı 3 haftadır hafta sonu dahil saat 8.00’den 23.00'e kadar giden bir maraton yaşıyorum.
CUMHURBAŞKANI’NDAN TAM DESTEK
Turizmle ilgili bir artınız var Cumhurbaşkanınız Sayın Mustafa Bey'de özellikle bu noktada sizi destekleyici bu tavır içinde. Bu destek size neler sağlıyor?
Kesinlikle. Yani şöyle Mustafa Bey Cumhurbaşkanı olduktan sonra bir bayram ziyaretinde rica etti, köşeye çekildik 15 dakika bana turizmle ilgili her türlü desteği verebileceğini hatta önümüzdeki süreçte turizm eliyle birlikte Cumhurbaşkanlığı’nda toplantılar düzenleyerek katkı verebileceğini kendisi bizzat ifade etti. Gerçektende daha önceki siyasi yaşantısında koalisyon ortağı olduğu dönemde partisinin başarılı bir Turizm Bakanlığı yapmış bir büyüğümüzdür. Dolayısıyla Sayın Cumhurbaşkanımızın bu görevde olmasının bir avantaj olacağına kesin gözüyle bakıyorum. Bize sözlü olarak desteğini hep ifade ediyor. Turizmin, ülke ekonomisine katkısının farkında olan bir Cumhurbaşkanımız var, bu da bizim avantajımız tabi ki.
BAKANLIK BÜTÇESİ
**Turizm Bakanlığınızın bütçesi nedir?
Şöyle söyleyeyim. Bizim geçen yılki bütçemizin binde 41’i turizme aktarılmış. Bütçedeki turizm payını muhakkak yükselteceğim. Yani o bütçeyle şuanda koyduğumuz hedeflere ulaşmamız mümkün değil.
REKOR TÜRKİYE’DE
***Kıbrıs’ı hangi ülkeler tercih ediyor?
Tabiki Türkiye birinci sırada. Onun yanında Almanya'dan, Rusya'dan, İran'dan, Kuzey ülkelerinden yani Belçika, Hollanda, İngiliz pazarı da bizi tanıyor. Dolayısıyla oradan da ciddi bir turist akını var. Ciddi derken bu yılki rakam 22 bin. Yani çok ciddi bir şey değil ama diğerlerine baktığımız zaman ikinci sırada oluyor. İngiltere'deki pazarımız bundan birkaç yıl öncesine kadar çok daha yükseklerdeydi. Çeşitli nedenlerden dolayı bir de Kuzey Kıbrıs'ın imaj kaybı, Kuzey Kıbrıs'a gelip, yerleşen özellikle emlak konusunda ciddi sıkıntılar yaşayan İngilizlerin o güven problemi birazcık sıkıntı yarattı. Dolayısıyla rakamlar şuanda İngiltere pazarında düşmüş vaziyette. Ama bunu Almanya'dan, Rusya'dan, Hollanda'dan, İran'dan gelen şuanda yeni destinasyon özellikle şehir itibariyle Beyrut'tan turistler geliyor. Bir şehir operatörünün düzenlemiş olduğu karayolu Beyrut-Adana-Ercan üzerinden gelmesiyle iyi bir akın başladı. Çeşitli ülkelerden geliyor ama ağırlık olarak tabiki Türkiye birinci sırada… Hem de açık ara.
TURİZM PROJELERİ
Politikanızı açıklarken 5 yıldızlı otellere gitmektense küçük ölçekli otellere daha fazla imkan sunmayı arzuladığınızı dile getirmişsiniz. Neden bu düşünceye sahipsiniz? Ayrıca bizim ülkemizde olduğu gibi turizmciye teşviklerle ilgili bir düşünceniz var mı? Özellikle Türk yatırımcısına vereceğiniz mesajınız nedir?
Turist 5 yıldızlı otellere tabiki gelecek. Devam eden otel inşaatları da var. 2 bin yataklı, 5 yıldızlı. Ama şuanda baktığımız zaman turizmde yatak kapasitesinin yüzde 53'üne erişti 5 yıldızlı oteller. Dolayısıyla 3 yıldızlı ve 4 yıldızlı otellerin bir dengelenme ihtiyacı var. Küçük çaplı otellerde turist Kıbrıs Türkü'yle olan bağını daha kolay kurabiliyor. Birde burada en büyük hedefimiz yerli üretimin turizme entegre edilmesi. Çünkü gelen turist büyük oranda harcamak için getirdiği parayı cebinde geriye götürüyor. Yani çok fazla bir yerli halka bir katkısı yok. Bizim özellikle önümüzdeki süreçte yerli üretimi nasıl gelen turiste sunabiliriz? Bununla ilgili çeşitli projeler üretiyoruz. Örneğin artık özellikle belli büyük ilçelerde ve şehirlerde yazın turistin kumunu, güneşini ve denizini çalamazsınız bu mümkün değil. Ne zaman müdahale edebilirsiniz saat 18:00- 19:00'dan sonra… Yani insanlar denizini, güneşlenmesini, yüzmesini bitirip gelir, duşunu alır ondan sonra bir aktivasyon vermek zorundasınız. Burada da işte bizim şuanda hesapladığımız inşallah 2016’da başlatacağımız yerli üretimin ön plana çıkarılması hareketidir. Girne Kapısı’ndan itibaren Dikilitaş dediğimiz Saray önüne kadar sağlı sollu sadece yerli üretim ve yerli malı satıldığı stantların kurulacağı saat 18:00-18:30'da turistlerin otobüslerle buraya taşınacağı saat 23:00-23:30'a kadar turistlerin o bölgede gezmeleri, bir şeyler yemeleri, bir şeyler satın almaları imkanı tanıyacağımız bir pilot proje.
YAVAŞ GİDEN BÜROKRASİ
***Antalya’ya geliş sebebiniz?
Turizmle ilgili iyi iletişim sağlamak istiyoruz. Mesela Corendon'da bugün 2-2;5 saate kaldık. Ziyaretimizden memnun kaldılar, önümüzdeki hafta Kıbrıs'a davet edeceğiz. Kendileri de ziyaretimizden çok memnun kaldı. Turizmle ilgili Türkiye ile işbirliği içinde olmak zorundayız. Bu nedenle kişisel görüşmelerde bulunduk. Hesaplara göre önümüzdeki 3-4 yıl içerisinde eğer tahmin edilen gelişmeler olursa Kıbrıs'ta turist sayısı yıllık 8-9 milyonu bulacak. Kıbrıs’ta genişletilmiş şekliyle kapasitemiz 10 milyon turist kadardır. 10 milyon turisti geçtiği zaman kaldıramayabiliriz. Bu nedenle Kıbrıs’ta yavaş işleyen bürokrasiyi ortadan kaldıracağız, alt yapıyı hazırlayacağız, yatırımcıyı Kıbrıs’a davet edeceğiz. EBRU KÜÇÜKAYDIN
Kutu:
TURİZMDE ÖRNEK ALDIĞIMIZ MALTA
** Turizmde örnek aldığınız bir ülke var mı?
Malta’yı örnek alıyoruz.
** Neden Malta?
Bize çok benziyor. Hem nüfus olarak, hem sunabileceği tarihi eser ve imkanlar doğrultusunda benzerlik var. İklim olarak da aşağı yukarı benzer bir ülke. Bizden daha küçük yüzölçümü var ancak Malta bizim ölçeklerde örnek alabileceğimiz bir turizm ülkesi. Çünkü büyük oranda ekonomisini turizme dayandırmış bir ülke. Başarılı olmuş bir ülke… Bizden daha fakir olmalarına rağmen turiste doğru sunum yapmışlar.
Adamlar bir şekilde bunu başarmış ve şuanda ciddi boyutta bir turizm gelirleri var. Turistlerinde gerçekten bir çekim odağı olarak Akdeniz içerisinde bir ada olarak kendisini ispatlamış. Dolayısıyla bizim zamana ihtiyacımız var. Ama ilk etapta önümüze koyduğumuz hedef biraz önce dediğimiz gibi Malta. Türkiye tabi çok daha boyutlu çok daha kapsamlı bir turizm götürüyor her yönüyle.
Kutu:
TURİZMDE EKSİKLER
**Şu anda yeterli yok mu?
Şu anda yeterli yok. Yani otel sayısı yatak sayısına paralel olarak gitmiyor. Restoranlarımızda da sayı itibariyle sıkıntı var. Eğlence sektöründe ciddi sıkıntı var. Çoğu zamanda turist kendi eğlencesini veya boş vaktini otellerde geçirmeyi tercih ediyor. Yani biz her şey dahil olan yanılmıyorsam 3 otel var. Diğerlerinde yok ama turisti dışarıya çekebileceğimiz cazibe merkezleri yeterli değil. İşte bunu arttıracağız. Alt yapı hazır. Bizim tek işimiz turizm köprüsünün kurulmasını sağlamak.
**Yerel yönetimlerde hizmetle ilgili de sıkıntılar var mı?
Yetki kargaşası da var. Liman dediğimiz bir bölge var. Bir kısmı belediyenin bir kısmı turizmin. Bu nedenle sorunları ortadan kaldırmak için bütün paydaşların içinde olacağı bir komite hazırlıyoruz. O komitenin kontrolünde o bölge tekrardan olması gereken en azından o çevre düzeniyle, temizliğiyle ve turistin gelip, oturduğu zaman çok rahat yemeğini yiyebileceği bir ortam hazırlamamız lazım. Bakın biz göreve geldikten 2 veya 3 gün sonra büyük bir kalabalıkla gittik oraya müsteşarlarımız, mimarlarımız, mühendislerimizle gezdik ve bilgi aldık.
Sorunlarımızı çözmeye başladık.
Kutu:
ANTALYA TURİZMİN ÖNCÜSÜ
Tabi Türkiye'nin boyutları çok büyük ama son 15 yıldaki gelişmeler ve bahsettiğimiz tur operatörleri olsun, acenteler olsun, turizmle ilgilenen sektörler olsun gerçekten özellikle turizmin olduğu merkezler ki bunlardan birisi Antalya'dır. Şunu görüyorum gerçekten insanlar burada ciddi boyutta turizmi yaşıyorlar. Yani bunu nereden anlıyoruz çevreden anlıyoruz. Çevrede bulunan hassasiyetten anlıyoruz. Pırıl pırıl, tertemiz bu tabiki çok önemli. Bir turisti istediğiniz kadar memnun edin eğer ki çevre kirliliği varsa veya yolda giderken birisinin yapacağı yanlış bir hareket sizin bütün o emeklerinizi tamamen bir anda sıfırla çarpar. Muhakkak burada da vardır ama bizde eksik var. Kıbrıs Türk’ünde suç bulmuyorum çünkü şuana kadar bu kendilerine ifade edilmedi veya o farkındalık yaratılmadı. Ancak farkındalık yaratılmadığından Kuzey Kıbrıs'ın çıkış noktalarından en önemli iki sektörden bir tanesinin turizm olduğunu çok üzülerek söylüyorum ama daha farkında değiller. Eğitimde de farkında değiller. Bu iki sektörün ciddi bir katma değeri var. Halkımızı bu yönde daha çok bilinçlendirme çalışıyoruz.
Yorumlar
Kalan Karakter: