Genel olarak Antalya’yı vuran turizm sorunu özellikle bazı semtleri daha çok etkiliyor. Turistlerin geçen senelerde uğrak yerlerinden biri olan Güzeloba Kapalı Semt Pazarı’ndaki esnaf turist gelsin diye dört gözle bekliyor. Beklemenin bir çözüm olmadığını belirten pazar esnafı, “Hiç düzelme umudumuz yok ama başka çaremizde yok” diyor.
20 SENEDİR BÖYLE KRİZ GÖRMEDİM
20 senedir semt pazarlarında pazarcılık yapan Zeynel Abidin Tokay, bu zamana kadar yaşadığı en büyük krizin bu sene olduğunu belirtti. Tokay, “20 senelik pazarcılık hayatımda böyle rezalet, böyle işsizlik görmedim. Özellikle bu sene çok çok kötü. Bu Rusya uçağı düştükten sonra durum böyle oldu. Uçak resmen Antalya’yı vurdu. Düzelme olacağını da düşünmüyorum. Şu an meclisteki yönetimle olmaz. Yönetim değişse de baştaki değişmiyor. Yüz tane başbakan gelse iş cumhurbaşkanında. O da bir şey yapmadığı için vaziyetimiz bu. İşlerde gerileme var, ilerleme yok. Ümitte yok zaten bir şey beklemiyoruz. Şu karpuzu bu sene 1 liraya satamıyoruz. Antalya’da çark turizmden döndüğü için iş hiçbir yerde yok” şeklinde konuşarak içinde bulunduğu durumu özetledi.
ZENGİNLER PİYASAYI YÖNLENDİRİYOR
10 yaşından beri pazarlarda pazarcılık yapan Selma Taşcan, “12 yıldır, 6 abimle pazarcılık yapıyorum, pazarlardaki düzeni ne onlar anlayabildi ne de ben” şeklinde konuştu. Taşcan, “Soğanların fiyatı bu sene çok yükseldi. Çünkü depo yapıp saklıyorlar. İhracat diye ürün dışarı çıktı diyorlar ama öyle bir şey yok. Dışarı vermiyoruz zaten ürünleri, zengin iş adamları depolarında saklatıyor bunları. İstedikleri zaman çıkarıyorlar ürünü. Piyasayı yönlendiriyorlar yani. Bizde zarar görüyoruz bu durumdan insanlarda zarar görüyor” dedi
ÜRÜNLER DEPOLARDA SAKLANIYOR
Bu sene her şeyin çok pahalı, özellikle de meyvelerin çok pahalı olduğunu belirten Taşcan, “İhracat yok diye dışarı vermiyorlar ama yine de çok pahalı. Erik mesela 6-7 lira. Geçen sene ihracat vardı, yine aynı paraydı. Bu sene ihracat yok yine aynı para. Geçen yıl soğan 1 liraydı bu sene 3 liraya yedik. Ama ürünleri saklıyorlar. Mesela ben hale gidiyorum 20 çuval patates istiyorum ama yok diye 10 çuval veriyorlar. Ama var ürün. Bizim çok fazla ürün alıp depolama şansımız yok. Kazancımızı elde edemiyoruz ki. Biz depolayıp, stok yapsak bir bakıyoruz fiyat düşüyor zarar ediyoruz” şeklinde konuştu.
PAZARLAR BOŞ
Şu anda işlerin olmadığını ve piyasaların çok durgun olduğunu belirten Ali Çayır da genel olarak durumdan şikayetçi. Çayır, durumun neden böyle olduğunu tam olarak bilmediğini belirterek, “Her şey var, ama iş yok. Müşteri yok. Pazarlar bomboş. Ne zaman işler düzelir bilemiyorum. Okullar kapandıktan sonra belki düzelir onu da bilemiyorum. Rusya krizinden etkilemiş olabilir. Çünkü iç piyasada mal çok, ucuz mal veriyorsun ama alıcı yok. Neden? Piyasada para yok” şeklinde konuştu.
TARIM- TURİZM YOK, UMUT HİÇ YOK
Bu saatten sonra düzelme umutlarının olmadığını ve bir beklentileri olmadıklarını söyleyen Çayır, “Bozulmuş bir ilişki düzelir ama zaman alır bu da. Bizde üreteceğiz ama satamayacağız. Gidebildiği yere kadar böyle gidecek. Gitmediğinde de üretmeyi bırakırız yapacak bir şey yok. Zaten turizm ve tarım geriliyor. İlerleme gibi bir durum yok. Her taraf binalara teslim olduğu için çiftçilik kayboluyor. Millet yukarlara çıkıyor tarım yapmak için ama orada da su yok, hava şartları kötü. Herkes aynı şikayette bulunuyor zaten. Piyasalar malum, düzelir diye bekliyoruz ama beklemekle de bir şey düzelmiyor” dedi.
BİR TANE BİLE TURİST GELMEDİ
10 yıllık pazarcı Mehmet Kılıç da, “Şu an işler çok durgun. İhracat olmadığından dolayı iş yok. Ürünlerin en ucuz olmadığı zamanlar ama ürün satılmıyor. Normalde ürünler ucuz olduğu için halkın daha çok talep etmesi gerekiyor ama onlarda da para yok. Otellerde kimse yok. E haliyle pazarlara da turist gelmiyor. Burası Lara bölgesinde olduğu için turist potansiyeli normalde çok olurdu ama bu sene bir tane bile göremedik. Bu sene hiç umut yok. Sezon böyle geçirecek gibi gözüküyor” şeklinde düşüncelerini belirti.
ÜRETTİĞİMİZ HALDE KAZANAMIYORUZ
Önceden köylü pazarlarına çıkan ama 2 yıldır tezgah açtığını belirten Nurcan Aydın, “Kendim üretiyorum sattığım malları da. Şu anda işler kötü. Kendimiz ürettiğimiz halde kazanamıyoruz. 13 dönüm yer ekiyoruz ama hala bir kazancımız yok. Çiftçi olarak ayrı sorunlarımızda var. İlaçlar çok pahalı. Sulaması var, elektrik parası var. Elektrik iki aydır 300-400 lira geliyor. Sürekli sulamak zorundayız sonuçta. Elektrik parası, mazot parası var bir de. 25 bin mısır elimizde kaldı. Sebzeciyim ama mısırı toptan satamadığım için kendim satmak zorundayım. O da elimde kaldı” dedi.
PAZARLAR PİS BIRAKILIYOR
Aydın, “Şimdi mesela eşim eve gitti. Tarlayı sulayacak, ilaç atacak. 2 haftadır rüzgardan ilaçlama yapamıyoruz. İlaçlama olmayınca bu ürünlerde sıkıntı oluyor. Bibere, patlıcana ilaç atmayınca kötü oluyor. Ben pazarda kendi malı satıyorum yine idare ediyorum ama dışarıdan alanlar hiç kar edemez. Pazarlarda da pek bir şikayetim yok. Vergiler hakkında da bir şey diyemem. Adam burayı yaptıysa ilgilenecek. Akşamları burayı çok pis bırakıyorlar. E temizlik işçileri temizliyor burayı onlara da para gitmesi lazım” diyerek kendi düşüncelerini belitti.
DENETİM SIFIR
Mustafa Kartal da özellikle turistlerin gelmemesinden ve denetimlerden şikayet ederek, “ İşler hiç iyi değil. Son bir yıldır durum böyle. Turist yok. Fiyatların düşmesi ve turistlerin gelmeyişi bizi çok etkiledi. Vatandaşında parası da olmadığı için de doğru düzgün satış olmuyor. Pazarlarda denetim yok. Biz aldığımız, sattığımız ürünün vergisini veriyoruz. 100 kişiye denetim yapılıyorsa 150 kişiye yapılmıyor. Bir kişi kayıtlıysa 5 kişi kayıtlı değil. Göz yumuyorlar buna. Ben zamanında yer alamadım, şu an kira ödüyorum. Ben şu ürünün 1 liraya satıyorsam diğeri 50 kuruşa satıyor. Bunun belli bir alış fiyatı var. Adamın vergisi yok, tezgah parası yok, gideri yok. Öyle olunca biz onun yanında eziliyoruz” dedi.
İKİ YILDIR BAĞKUR’U ÖDEYEMİYORUM.
Her yere ödeme yaptığını anlatan Kartal, “Biz odaya, belediyeye, maliyeye, muhasebeciye her yere para veriyoruz. Yetişemiyoruz bunlara para ödemeye. Ama çoğu kişi bunları vermiyor. Ben hem üreticiyim hem pazarcılık yapıyorum gittikçe kötüye gidiyor durum. Gider çok fazla. Biz bir de para kazanamadığımız gibi deftere geçtik. Basit usul vergiyi istiyoruz biz. Senede bir kere ödeme yapıyorduk, rahattık. Ödemelere yetişemiyoruz. Borçları ödemek için kredi çekiyoruz, bir tarafa borcu kapatıp bir tarafa borçlanıyoruz. BAĞ-KUR’u bile ödeyemiyoruz. O da çok fazla. 2 senedir falan ben ödeyemiyorum. Hangi birine yetişeyim. Odamız çalışma yapıyormuş herhalde bu vergilendirme için ama umarım olur” dedi.
PATATES: 1
BİBER: 1,5
SALATALIK: 1,5
KİRAZ: 6
DOMATES: 1,5
FASÜLYE: 4
Yorumlar
Kalan Karakter: