Açıklamada, 6 Şubat 2023 depremlerinde hayatını kaybeden vatandaşlar anılırken, güncel afetlere ve Türkiye'nin afet yönetimi konusundaki eksikliklerine de dikkat çekildi. Kahramanmaraş depremlerinin 2. Yıldönümünde, yaşamını yitiren tüm vatandaşları saygıyla andığını belirten TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası, sözlerine Kartalkaya Kayak Merkezi'ndeki yangın ile başladı. Bu tür olayların basit önlemlerle engellenmesinin mümkün olmadığını dile getiren oda, ''6 Şubat 2023 Kahramanmaraş depremlerinin 2. yıldönümünde, ülke gündeminde yine bir afet ve ölen onlarca yurttaşın haberi var. Bolu Kartalkaya Kayak Merkezi'ndeki Grand Kartal Otel'de 21 Ocak 2025 günü saat 03.30 sıralarında meydana gelen yangında, çoğunluğu çocuk olmak üzere 78 vatandaşımızı kaybettik. Hepimiz biliyoruz ki alınacak basit önlemlerle engellenmesi mümkün bir olay, kısa sürede felakete dönüşmüştür. Tıpkı iki yıl önce bugün, saat 04.17’de Kahramanmaraş’ın Pazarcık ve 13.24’te Elbistan ilçelerinde meydana gelen Mw 7.7 ve Mw 7.6 büyüklüğündeki depremlerin, resmi rakamlara göre 53.537 vatandaşımızın hayatını kaybetmesine neden olarak 'asrın felaketi' haline gelmesi gibi. 20 Şubat 2023 tarihinde saat 20.04’te, merkez üssü Hatay Yayladağı olan Mw: 6.4 büyüklüğündeki deprem ise acıları daha da büyütmüştür. TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası olarak, Kahramanmaraş merkezli depremlerde yaşamını yitiren tüm vatandaşlarımızı saygıyla anıyor, ailelerine ve yakınlarına sabırlar diliyoruz.’’ ifadelerini kullandı.
‘’Artık Yeter Diyoruz’’
Ege Denizindeki depremlerden de bahsedilen yazıda, ‘’Bugünlerde kamuoyunu yoğun bir şekilde meşgul eden Ege Denizindeki depremler, ülkemizin sadece kara bölgelerinin değil etrafımızdaki denizlerle birlikte üzerinde bulunduğumuz coğrafyanın jeolojik ve tektonik gerçeğini ve karşı karşıya kalabileceğimiz riskleri tüm açıklığı ile bir kez daha ortaya koymaktadır. Bu jeolojik yapı depremlerle birlikte tsunami, volkanik faaliyetler gibi bir çok jeolojik kökenli riski bir arada değerlendirmeyi ve kentlerin en kötü afet senaryolarının oluşturulmasını zorunlu kılmaktadır. Somut jeolojik, ekolojik ve yapılı çevre gerçeklerimizi yansıtmayan, halkımızın sağlıklı, dengeli, güvenli ve tüm varlıklara saygılı bir çevrede yaşama hakkını korumayan, afet risk azaltma sistemini öncelemeyen mevcut düzeni artık istemiyoruz.’’ açıklamalarında bulunuldu.
Çalışmayan ‘’İmar, Planlama, Yapı Denetim, Kentsel Dönüşüm, Yangın Yönetmeliği” gibi strateji ve belge düzenlemelerini kabul etmediklerini belirten TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası, şöyle devam etti:
‘’Sıradan doğa olaylarının felakete dönüşmesini engellemeyen, doğal çevremizi yok eden, bizlerin ve doğadaki diğer canlı varlıkların yaşam hakkını korumayan, adı ve kaynağı ne olursa olsun bir türlü çalışmayan ya da çalıştırılmayan “İmar, Planlama, Yapı Denetim, Kentsel Dönüşüm, Yangın Yönetmeliği” gibi çoğunluğu kâğıt üzerinde kalan strateji ve belge düzenlemelerini kabul etmiyoruz.
Bir an önce, hiçbir sektörel ayrıcalık, muafiyet ve istisna içermeyen; iklim krizi nedeniyle büyüklüğü ve şiddeti artan afet risklerine karşı yaşam alanlarımızı daha dirençli ve hazırlıklı hale getirecek, doğa tabanlı çözümler içeren yeni bir afetlerle mücadele stratejisine ihtiyacımız var.’’
Yorumlar
Kalan Karakter: