"Bugün arkadaşlarımızın bizden koparılışlarının 1000. günü. 1000 gündür, meslektaşlarımız ve dostlarımızla yeniden bir araya geleceğimiz günü umutla bekliyoruz. Bu süreçte adaletin sağlanamaması hepimizi derinden yaralamakta ve toplumsal vicdanı sarsmaktadır" ifadelerini kullanan Tat, özgürlüklerinden mahrum bırakılan meslektaşlarının özgür kalması adına yetkililere seslendi. Gezi Parkı'nın, park olarak kalması adına verilen mücadelenin mesleki sorumlulukları dâhilinde olduğunu ifade eden Tat, "Bilimin ve tekniğin ışığında, doğamızı ve tarihimizi korumak asla bir suç olarak değerlendirilmemelidir" dedi.
Arkadaşlarımızın En Kısa Sürede Serbest Bırakılmasını Talep Ediyoruz
TMMOB ve bağlı odalar olarak, bilimi ve tekniği halkın yararına kullanmayı temel ilke olarak benimsediklerini, toplumsal faydayı esas alan bu çizgileri sayesinde de meslektaşlarının haklarını savunmaya devam edeceklerini belirten Tat, "Bugün, arkadaşlarımızın 1000 gündür özgürlüklerinden mahrum bırakılmasının toplumda derin bir üzüntü ve endişe yarattığını bir kez daha vurguluyoruz. Vicdanları yaralayan bu kararların yeniden gözden geçirilmesini ve arkadaşlarımızın en kısa sürede serbest bırakılmasını talep ediyoruz" ifadelerini kullandı.
Mücadele Etmeyi Sürdüreceğiz
Meslektaşlarının bir suç işlediği için değil, mesleklerini halk yararına icra ettikleri için cezalandırıldıklarını ifade Tat, "Geleceğe dair umutlarımız ve toplumsal sorumluluğumuz doğrultusunda mücadele etmeyi sürdüreceğiz. Çünkü inanıyoruz ki halkın vicdanında yer etmiş bu mücadele, toplumun ortak iradesi ve adalet talebiyle güç bulacaktır" dedi.
Yorumlar
Kalan Karakter: