Şu teşekkür zihniyetine bir türlü anlam veremiyorum…
Teşekkür adı altında gelen teşekkür plaketlerine de…
Kültürümüzün içinde yer alan bana göre de insan ruhunu okşama, ödüllendirme, onurlandırma adına önemli bir değer olan ‘Teşekkür’ günümüzde öyle bir kullanıldı ki her geçen gün değeri düşürüldü. Özellikle de siyaset arenasında…
Adam belediye başkanı, işi hizmet etmek. Bunun içinde vatandaşın oylarıyla seçiliyor. Bir mahalleye hizmet verdiği için eline bir teşekkür plaketi veriliyor, boy boy fotoğrafları çekilip, haber servisi yapılıyor.
Adam milletvekili. İşi Ankara’da kentinin, kent insanın hakkını, talebini savunmak. Bununla ilgili TBMM’de görev almak. Adam görevini yerine getiriyor, kentine geldiğinde ‘Hoş geldin sayın vekilim. Bu işi hallettiğiniz için size bir teşekkür plaketi vermek istiyoruz’. Eline bir teşekkür plaketi, yine boy boy fotoğraflar… Tamam oldu, bitti…
Odalara, derneklere bakın… Hatta küçücük bir kuruluşa bakın şahıs işini yapıyor diye teşekkür ediyoruz ardından da teşekkür plaketini veriyoruz.
Ondan sonra da bu ülkede insanlar yeteri kadar çalışmıyor, bu kurumda insanlar işinin hakkını vermiyor demeye başlıyoruz.
İşini yapana olağan dışı tepkiler verirsek olacağı bu değil mi?..
Bırakın herkes işini yapsın, insan olarak teşekkürünü et ama yapması gerekeni yapanı da olağanüstü bir işi halletmişçesine, şov yaparak teşekkürünü sunma…
Burada ‘Sezar’ın hakkı Sezar’a’ sözü de akla geliyor.
Üstün başarılara, çok çalışmaya, ülkemizi ve kentimizi daha yukarılara taşıyacak ufku geniş insanlara ihtiyacımız var. Farkında değilsiniz ama bu yapıda insanlar dadoğru işler yapmak istiyor. Ulaşmak istediği noktaya bir türlü varamıyor. Çünkü o verdiğinizteşekkür plaketleri insanların önünde birilerini korurcasına kale gibi duruyor…
Teşekkür plaketleri artık insanların önüne açan, teşvik eden sebepten çıkıp mevcutların yetersizliğini örten engel olarak duruyor.
Bırakın herkes işini yapsın. İşini doğru yapanlar zaten en büyük ödülü vicdanlarından alırlar…
Yorumlar
Kalan Karakter: