Siyasi entrikalar, işkenceli intikamlar, duyulmamış biçimde işlenen cinayetler dolu sayfalarda:İstanbul, Güneydoğu Anadolu ve New York üçgeninde yaşanan; çağdaş ve sarsıcı bir hikâye okuyacaksınız çünkü...Sayfaları merakla çevirten bu hikâyeden ipuçları verdikten sonra, aslında adaleti arayan “Tek”romanının nasıl bittiğini söyleyeceğim; “Hakan Nordik” imzası atan yazarın aslında kim olduğunu da açıklayacağım...
“Bu bir polisiye romandır”diyen yazarın, romanın hemen girişinde okuyacağınız şu satırları, Onun edebiyat hâkimiyetine örnek teşkil etmez mi? “Hacer’in ilk gördüğü, bembeyaz karın üzerinde yayılan kan nehrinin kollarıydı. Onun hemen yanında da oğlunun kana bulanmış tek terliği… Baran yolun tam ortasında yatıyordu. Yanı başına yüzükoyun devrilmiş Ahmet’in bir kolu, Baran’ın göğsündeydi…”
Şimdi sunacağım şu cümlelere de romanın sonuna doğru rastlayacaksınız:“Hiç seslerini duyuyor musun?”diye soruyor romanın gizli seri katili, kurbanlarından birine… “Yüzleri gözünün önüne geliyor mu öldürdüklerinin?” diye sakince devam ediyor:“Yoksa sigara alışkanlığın gibi bir şey miydi bu da, bir hayatı söndürüp arkasından bir sigara daha yakıyor, sonra hemen bir başka hayatı mı söndürmeye gidiyordun?”
Yazarın romanına nasıl baktığını kendisiyle yüz yüze konuştum. Çünkü kadim bir dostum O. Ama Aslı Tohumcu ile söyleşisinde daha güzel tanımlamalar var, oradan alıntılar paylaşsam daha doğru olur diye düşünüyorum:
“… Korkağı çok daha fazla olan bir toplumuz. Bu korkaklar yıllar boyunca binlerce masum insanı pusularda katlettiler… Sorumluluk pozisyonunda olan hiç kimse cesaret gösterip de bunların üzerine gitmedi. Belki de en korkaklarımız politikacı ve yönetici oluyor kim bilir…”
“… Bana göre ‘vicdan’ her canlının ruhunda olan bir şey… Vicdanı kullanıp kullanmama tercihi yapıyoruz sadece. Bu romanın, okuyan herkesin vicdanına bir tekme patlatmasını ve uyandırmasını umuyorum…”
“… Kitabımdaki şiddet dozu da Türkçe romanlarda alışık olduğumuzdan çok daha yüksek, ama ben bunun bir polisiyeyi sevdiren önemli unsurlardan biri olduğunu düşünüyorum…”
Hakan Nordik’in kim olduğunu açıklamaya söz vermiştim. Açıklıyorum: Rüstem Batum yazdı bu romanı… Sizler, sıra dışı televizyon programlarından hatırlarsınız kendisini… Romanın nasıl bittiğini de yazacaktım, şimdi onu da yerine getiriyorum: Romanın gizli seri katili, hiç ama hiç ummadığınız birisi çıkıyor…(Şakamı hoş görmenizi dilerim. Katilin kim olduğunu söylememin yakışık almayacağını kabul edersiniz herhalde…)
Yorumlar
Kalan Karakter: