SURİYELİLERİ SORDUK
Hürses Gazetesi’nde bu haftaki Sokağın Dili’nde Suriyeliler konusu var. Antalyalılara, “Suriyelilere verilen olanakları nasıl değerlendiriyorsunuz. Aynı olanaklar size de veriliyor mu?” diye soru yönelttik. Her gelen Suriyelinin şehre alınmamasını, bunlara bir düzen ve kontrol getirilmesi gerektiğini söyleyen Antalyalılar, eğitim, sağlık, ulaşım ve barınma gibi konularda Suriyelilere ayrıcalık tanındığını belirtiyor. Vatandaşlar, “Sağlıktan ulaşıma kadar her alanda ücretsiz hizmet alabiliyorlar. Olanaklarını görmemek mümkün değil. Hastaneye gittiğimiz zaman doktorundan ilacına kadar her şeyine para ödüyoruz. Ama Suriyeli bir vatandaş geldiği zaman bırakın para ödemeyi sıra dahi beklemiyor. Bu ülkenin vatandaşı ben miyim, o mu? Ben mi bu ülkeye vergi ödüyorum o mu? Kendi ülkemizde ikinci plana düştük” diyor. İşte vatandaşların konu ile ilgili görüşleri:
ÜCRETSİZ HİZMET
Kendi ülkemizde 2’nci plana düştük. En basit örneğini bir sağlık ocağında görebilirsiniz. Bir sağlık ocağına gidiyorsun bir bakıyorsun Suriyeli, çocuklu bir anne geliyor. Hiç sıra almadan başhekimin yanına kadar çıkıyor, tedavisini kolayca oluyor ve ilaçlarını alabiliyor. Para ödemeden de çıkıp gidiyor. Biz bir de onun için para ödüyoruz. Ben bağkurluyum. Benden bile ilaç parası için para alıyorlar, para ödüyorum. Yeşil kartlı vatandaşlarımız bile sırada bekliyor. Kaldı ki bu yeşil kartı çıkarmak için insanlardan dünya kadar evrak istiyorlar. Geliri ve kimsenin olmadığına dair belgeler alıyorlar. Buna rağmen yeşil kartlı vatandaş bile bekliyor.
‘KENDİ ÜLKEMİZDE İKİNCİ PLANA DÜŞTÜK’
Bence kendi ülkemizde 2’nci plana düştük. Ulaşımda da bu böyle. Toplu taşıma araçlarına Suriyeli vatandaş hiç para ödemeden binebiliyor. Bizim emeklilerimiz bile belli bir ücret karşılığında otobüse binebiliyor. 65 yaş üstü ücretsiz biniyor diye zamanında otobüsçüler çok sorun yaptılar. Hatta neredeyse bir yaşlı görünce yollarını değiştirir ve gaza basar hale gelmişlerdi. Bunları unutmasınlar. Melih İyikülah-35
‘VERGİYİ BEN ÖDÜYORUM’
Olanaklarını görmemek mümkün değil. Sağlıktan ulaşıma kadar her alanda ücretsiz hizmet alabiliyorlar. Sağlık alanında ben hastaneye gittiğim zaman bana bakan doktorundan ilacına kadar her şeyine para ödüyorum. Ama Suriyeli bir vatandaş geldiği zaman bırakın para ödemeyi sıra dahi beklemiyor. Şimdi bu ülkenin vatandaşı ben miyim, o mu? Ben mi bu ülkeye vergi ödüyorum o mu? Vergiyi ben ödüyorum. Kendi vatanımızda, yurdumuzda 2’nci sınıf insan muamelesi görüyoruz. Benim memleketimde ben neden 2’nci plana düşüyorum. Bu nereye kadar daha böyle devam edecek? Tufan Çevik -24
SINAVSIZ ÜNİVERSİTE
Ben 18 yaşındayım. Üniversite sınavına girdim. Ama Suriyeli vatandaş babasının yeri gibi benim ülkemde geliyor sınavsız üniversiteye gitme hakkı kazanıyor. Benim gideceğim bölüm mimarlık ise o benim gideceğim bölüme giderek benim şansımı da, kontenjanımı da elimden alıyor. Şimdi, bu vatanın evladı ben miyim, yoksa o mu? Onlar geldiğinden beri yerli insanlarımız ikinci plana düştü. Samet Erten-18
İŞSİZLİK ARTTI
Suriyeliler geldiğinden beri ülkemizde huzur kalmadı. Zaten ülkemizde bir işsizlik vardı. Bunlar da gelinci işsiz sayısı iyice arttı. Zaten ülkemizde çalışma koşulları çok kötü. Suriye’den gelenler karnımız doysun, başımızı sokacak bir yerimiz olsun yeter diyor. Çok düşük ücretlere çalışıyorlar. Özellikle Serik, Manavgat gibi ilçelerimizde çok sayıda Suriyeli işçinin çalıştığını duyuyorum. Sonra, gelenlerden çoğu da kadın ve çocuklar. Geçimlerini sağlamak için çalışmak zorundalar. Çocuklarının karnını doyurmak zorundalar. Onları da anlamak lazım. Ama bazıları kötü yollara sapıyor. Erkekler bu kadınlara cinsellik olarak bakıyor. Birkaç lira para verip bu kadınlarla birlikte oluyorlar. Bir kadın bu kadar basitleştirilmemeli.
DÜZEN VE KONTROL
Suriyeli kadınlardan bazıları da küçücük çocuklarını yanlarına alarak sokaklarda dileniyorlar. Bunlardan çok azı düzgün bir işte çalışıp evini geçindirebiliyor. Sonuç olarak bu düzensizlik de güzelim Antalyamızı bozuyor. Suriyeliler geldiğinden beri suç oranlarında artma oldu. Her yerde bombalar patlıyor. Biraz da geriye dönüp bakmak lazım. Biz ülke olarak nerede yanlış yaptık diye. Suriyelileri veya başkalarını illa da ülkemize, şehrimize kabul edeceksek bunun böyle olmaması gerekir. Daha düzenli ve kontrollü yapmamız lazım. Banu Erten-27
YAŞ ŞARTI
Bütün dünya Suriye için savaşırken bu Suriyeliler neden kaçıyor? Çanakkale’yi daha birkaç gün önce kutladık. 40’tan fazla ülkeye karşı tek ülke savaştık. Bizim de yakınlarımız öldü. Ama kaçmadık. Bu insanlar bu ülkeden neden kaçıyor. Diğer taraftan bakmak gerekirse ülkemize 14-15 yaşından büyük erkekleri almamak lazım. Taciz, tecavüz, hırsızlık, uğursuzluk hep bunlarda. Gitsinler ülkelerini savunsunlar biz çocuklarına bakalım. Savaş bitince de çocuklarını gelip alabilirler. Ben Türk vatandaşıyım, benim hanım da Kazak vatandaşı. Ben 23 yıllık Bağ-kurluyum. Emekliliği hak ettim. Fakat devlet bana emekliliği vermiyor. Ben, eşim ve çocuğum kendimizi ikinci sınıfta hissediyorum. Kendi ülkemizde ikinci sınıf insan muamelesi görüyoruz.
KAR MI ZARAR MI?
Oturma izni alırken bunlar kadar kolay alamıyoruz. Eziyetler çekiyoruz. Ödediğimiz makbuz ve vergilerin bini bir para. Onu da geçtim. Suriyeli ise haddini bil git kendi ülkeni savun. Benim ülkemde gelip de burada bir de eylem yapma. Benim yeğenim Akdeniz Üniversitesi’nde formasyon alacak. Formasyon alabilmek için canımız çıktı. 2 bin liradan fazla da para yatırdık. Ancak, Suriyeliler bu parayı hiç yatırmadan direk olarak formasyon alıyor. Üstelik, devlet öğrenciye de bin 200 lira maaş bağlıyor. Otobüs, yeme-içme, barınma bedava. Bu memleketin sahibi biz miyiz, yoksa bunlar mı? Ben fırsat bulursam biz bu Suriyelilerden ne umuyor, ne bekliyoruz diye Cumhurbaşkanı’na soracağım. 9-10 milyar dolar harcadık diyorlar. Ama 6 milyar dolar alacağız diye Avrupa kapılarında takla atıyoruz. Kim karda, kim zararda? Soner Tığlı-43
Yorumlar
Kalan Karakter: